Bugun...


Mehmet Zeki Özer

facebook-paylas
Vicdanın Yandığı Yer: Ormanlar, Gazze ve Sessizlik
Tarih: 25-07-2025 00:03:00 Güncelleme: 25-07-2025 00:03:00


 

Bir ülkenin değişmesi için önce insanın değişmesi gerekir. 

Ne yazık ki, Türkiye’de yüz yılda kat ettiğimiz yolun bizi getirdiği noktaya bakınca, içimiz burkuluyor. Oysa umut, bir milletin en kıymetli sermayesidir. Ama umutlarımızı yakan, sadece ormanlarımız değil artık. Sessizlikler, duyarsızlıklar ve vurdumduymazlık da içimizi kavuruyor.

Türkiye’nin dört bir yanı yine yangınlarla sarılmış durumda. Her yıl aynı acıyı yaşıyoruz.

 Ağaçlarımız kül oluyor, hayvanlarımız can veriyor, insanlarımız yangınla mücadele ederken hayatlarını kaybediyor. En son Eskişehir Seyitgazi’de  on insanımız daha şehit olduğu haberiyle sarsıldık. Allah’tan rahmet, ailesine sabır diliyoruz. Ama yetmiyor… 

Ne bir özür, ne bir sorumluluk, ne de bir istifa!

Bir zamanlar bu ülkede yaşanan her acı olay hepimizi üzerdi. Hep birlikte ağlar, bir çözüm arardık. Şimdi ise ne üzülüyor millet, ne de hesap soruyor. Kalplerimiz katılaştı, vicdanlarımız susturuldu. Eskiden Avrupa’da ya da gelişmiş ülkelerde bir faciadan sonra sorumlu istifa ederdi. 

Bizde ise hâlâ “doğa olayı” denilip geçiliyor. Hâlbuki doğa olaylarına karşı alınması gereken tedbir, devletin asli görevidir.

 Hükümetler; halkın can ve mal güvenliğini sağlamakla sorumludur. Ama ne yazık ki 22 yıldır bu alanda kayda değer bir ilerleme yok.

Evet, bir toplumu bilinçlendirmek zaman alır. Ama bu toplum, önderlerinden örnek alır. Kanaat önderleri, siyasetçiler, etkili isimler… Bugüne kadar bu toplumun önüne iyi örnekler konulmadı. Kötü örneklerle yozlaştırıldık, duyarsızlaştırıldık.

Yangında kaybettiklerimiz geri gelmeyecek. 

Yanan ormanlarımız, yok olan canlılarımız, ölen insanlarımız… 

Her biri birer can. Can geri gelmez ama mal yerine konur. Yeter ki önlem alınsın, yeter ki değer verilsin.

24 Temmuz, Türkiye’de basından sansürün kaldırılışının yıl dönümüdür. 

Ne acıdır ki bu yıl hem orman yangınları hem de Filistin’de, Gazze’de yaşanan insanlık dramı nedeniyle Diyarbakır’da yapılması planlanan 24 Temmuz Basın Bayramı programı iptal edildi. Ve bu yıl, bu tarihe yeni bir not düşüyoruz: “Sansür kalkmadı, vicdan susturuldu.”

Gazze’de çocuklar katledilirken, ormanlarda insanlar can verirken, gazeteci bayramı kutlamak olur mu?

 Bu acıların yaşandığı bir dönemde susmak, duyarsızlaşmak bize yakışmaz. Eğer bir mesleğin onuru varsa, o onur önce insanlıkla ölçülür.

Bugün konuşulması gereken; istifa etmeyen sorumlular, duyarsızlaşan kamuoyları ve tedbirsizlikle her yıl tekrar eden felaketlerdir. 

Çünkü gerçek sansür, sadece kaleme değil; vicdana da vurulmuştur.



Bu yazı 4410 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI