Türkiye'de yıllardır konuşulan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen bir mesele var: Eğitimde köklü dönüşüm. Bugün artık ezberden ve kalıplardan çıkıp, geleceğin ihtiyaçlarını gören model kurmak zorundayız. Çünkü eğitim sadece okuma yazma öğrenmek değil; aynı zamanda milletin geleceğini inşa etmektir. Bize düşen görev, düşünen ve üreten toplumla yetinmek değil; ileriyi görebilen, vizyoner toplum inşa edebilmektir. Bunun yolu da okulların yeniden yapılandırılmasından geçiyor.
Mevcut Durum ve İnovasyon İhtiyacı
Eğitim sistemimiz, ne yazık ki çağın gerekliliklerinin gerisinde kalmış durumda. Sürekli eğitim ve değişim süreçlerinin, eğitim ve öğretim yaşamlarının aksamasını sağlayan yapı yerine, sürekli gelişen ve dönüşen sistem kurmalıyız. İnovasyon, sadece teknolojik donanım demek değil; vizyoner model kurmak demektir. Bu, Türkiye'nin kendi özüne dönerek, ilimle başlayan eğitim anlayışını küçük yaşlardan itibaren benimsemesiyle mümkün olacaktır.
Sektörel Eğitim Kampüsleri: Bölgesel Kalkınma ve Uzmanlaşma
Geleceğin Türkiye'sini inşa etmek için eğitimde atılacak en önemli adımlardan biri, her ilde bölgenin özelliklerine göre sektörel eğitim kampüsleri kurmaktır. Bu kampüsler, gençlerin kendi potansiyellerini keşfetmelerini ve ülkenin kalkınmasına doğrudan katkı sağlamalarını hedeflemelidir.
Tarım ve Hayvancılık Odaklı Kampüsler: Mesela Şanlıurfa’da tarım ve ziraat, tekstil ve hayvancılık alanlarını bir arada barındıran dev eğitim kampüsü neden olmasın? Bu kampüsler, araştırma ve geliştirmenin tarımdaki önemine vurgu yaparak, hem gençlerimizin kendi topraklarının zenginliğini öğrenmesini sağlayacak hem de Türkiye'nin tarım ve hayvancılıkta merkez olma iddiasını tescil edebilmelidir.

Bilişim ve Teknoloji Kampüsleri: Bir başka ilde ise bilgisayar, yazılım ve teknoloji odaklı kampüsler açılabilir. Bugün bilişimde öne geçmek isteyen Türkiye, gençlerini lise çağında bu alanlara yönlendirmeden nasıl yol alabilir? Bu tür okullar, sektörler üzerinde tesis edilerek, Türkiye'nin teknoloji alanında öncü konuma gelmesine katkı sağlayacaktır.
Lise Eğitiminin Yeniden Yapılandırılması: Mesleki Uzmanlaşma ve Gelecek Sektörleri

Lise eğitimi de baştan sona yenilenmeli ve her genç, sevdiği alanı lise çağında keşfetmeli ve orada uzmanlaşmalıdır. Ortaöğretim, yetişen teknik toplumun çoğunlukla okuyan toplumdan ziyade teknik bölümlerde okuyarak farklı sektörleri veya henüz var olmayan sektörleri topluma kazandırmasını sağlamalıdır.
Çevre ve şehircilik inşaat teknik kampüsü  şehirlerin geleceğini modern şehir  yapabilir şehirler  inşa edebilmek için şehircilik Orta öğretim kampüsü inşaat teknikerliği, mimarlık ve güzel sanatlar, Tapu kadastro, yerel yönetimler, çevre ve geri dönüşüm, şehir planlama deprem,  jeolojik, AFAD, ulaşım teknikerliği çevre ve şehircilik ortaöğretim kampüs projesidir.
 Meslek elemanı ve  aracı ustalık veya tekniker olarak lise çağında sevdiği işin veya bölümün üzerinde uzman kişiler yetiştirmek esastır.
Yeni Nesil Lise Modelleri: Şehircilik ve teknik liseleri, enerji ve madencilik liseleri, uzay-havacılık okulları, güzel sanatlar liseleri gibi farklı alanlara odaklanan okullar tesis edilerek eğitimde inovasyon gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu okullar, şehirlerin özelliklerine göre inşa edilebilir. Böylece hem mevcut sektörler güçlenir hem de geleceğin sektörleri doğar.
Anaokulundan Üniversiteye Kesintisiz ve Bütüncül Eğitim Anlayışı
Eğitim öyle bir sistemle kurulmalı ki anaokulundan üniversiteye kadar bütünlük taşısın. Teknoloji çağında anaokullarından başlayarak üniversiteden mezun olmaya kadar uzanan süreçte, öğrenciler sadece şehircilik ve inşaat sektörü gibi teknik bölümlerden mezun olabilmeyi değil, aynı zamanda geniş vizyonla donanmayı hedeflemelidir.
Erken Yaşta Bilişim ve Yazılım: Çocuklarımız oyun oynamanın yanında bilişim ve yazılımda küçük adımlar atarak büyümeli, boş zamanlarını bu konu üzerinde kazanımlar edinerek veya kendini geliştirerek değerlendirmelidir.
Programlı ve Sevilen Eğitim: Anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise ve sonrası eğitim, bir program üzerinde programlanarak aktığı, öğrencilerin eğitimi severek sonrasına devam edebildiği yapıya sahip olmalıdır. İlkokulda yönünü bulan öğrenci, lise ve üniversitede bu yönü derinleştirmelidir.
Yol Haritası ve Uygulama Süreci
Türkiye için artık yeni yol haritası şarttır. Sektörel kampüsler, bu yolun ilk adımı olabilir. Pilot illerde başlatılacak uygulamalar, kısa sürede tüm ülkeye yayılabilir. Sonuçlarını görmek için bir ilde pilot uygulaması bir dönemliğine uygulanabilir olmalıdır. Pilot il ve pilot bölüm olarak uygulama yapılması, verimliliğin farkını gördükten sonra tüm illere birer kampüs yapılmasını tesis etmektir. Her ilde farklı sektörlerde eğitim kampüsü yapmak, gelecek nesillerin ufkunu açacak ve ancak geleceği inşa edebilmelerini sağlayacaktır.
Bürokrasi uyanır mı bilinmez ama şurası kesin: Eğer biz eğitimde köklü dönüşüm yapmazsak, geleceği inşa eden değil, başkalarının inşa ettiği geleceğin izleyicisi oluruz. Tıpkı bugün Suriye Devleti'nin ve birçok devletin eğitim sistemi batı dünyasından olduğu gibi, kendi özgün modelimizi oluşturmalıyız.
Geleceğin Liderleri İçin Eğitim
Türkiye, kendi özüne dönüş eğitimini ilimle, küçük yaşlarda başlatması gerekiyor. Unutmayalım ki Fatih Sultan Mehmet, 12 yaşında tahta çıkmış liderdi. Zekâ, erken yaşta doğru eğitimle birleştiğinde milleti çağlar ötesine taşıyabilir. Bizim görevimiz, çocuklarımızın zekâsını doğru eğitimle buluşturarak, onları geleceğin liderleri olarak yetiştirmektir. Eğitim, anaokulundan itibaren ticari unvanlara sahip kişiler veya sivil toplum kuruluşları üzerinde bırakılmayacak kadar önem arz etmektedir. Bu, milli meseledir ve topyekûn dönüşüm gerektirmektedir.
MUSTAFA ŞENTÜRK