Bugun...


Ramazan Aktaş

facebook-paylas
Diyarbakır’ın Trafik Kördüğümü
Tarih: 27-10-2025 00:02:00 Güncelleme: 27-10-2025 00:02:00



Diyarbakır’ın yollarında direksiyon sallayan herkesin ortak bir hikayesi var:
Sabahın erken saatlerinde Seyrantepe’de takılıp kalmak, Diclekent’ten Urfa Yolu’na çıkarken dakikalarca beklemek, akşam iş dönüşünde üniversite kavşağında sinirini dişlerine vurmak…
Bir zamanlar ferah görünen bulvarlar, artık şehrin sabrını zorlayan dar boğazlara dönüşmüş durumda.
Rakamlar tabloyu açıkça gösteriyor:
Kentin nüfusu 1 milyon 833 bini geçti, kayıtlı araç sayısı 181 bini aştı. Yani neredeyse her on kişiden biri direksiyon başında.
Bu kadar yükün aynı yollara sığmayacağı belli değil miydi?
Ama mesele sadece “yolda vakit kaybetmek” değil.
Trafik aynı zamanda bir güvenlik problemi.
2025’in ilk altı ayında 3.760 kaza yaşandı, 17 kişi hayatını kaybetti, üç binden fazla insan yaralandı.
Direksiyon başına geçen her Diyarbakırlı aslında görünmez bir riskin içine giriyor.
Belediye son dönemde otobüs seferlerini artırdı, minibüs hatlarını yeniden düzenledi.
Ama yurttaşın hissettiği şey değişmedi: kalabalık araçlar, artan bilet fiyatları, uzayan yolculuk süreleri.
Ücret 20–25 lira bandına çıkarken, ulaşım hızlanmadı.
İnsanlar özel araçlarına yöneliyor, çünkü toplu taşıma hala  “alternatif” değil, “mecburiyet” olarak görülüyor.
Oysa çözüm belli.
Kavşaklarda akıllı sinyalizasyon sistemlerine geçilmeli.
Seyrantepe, Diclekent, Urfa Yolu gibi kilit bölgelerde trafiği anlık yoğunluğa göre yöneten sistemler, sürücülerin en büyük çilesini azaltabilir.
Buna paralel olarak toplu taşımaya öncelik hakkı tanınmalı.
Otobüs şeritleri ve düzenli denetimler olmadan kimse aracını bırakmaz.
Bir diğer adım, çevre yolunun tamamlanması.
Güneybatı halkası açıldı ama kuzeydoğu ve güneydoğu bağlantıları hala  eksik.
Ağır vasıtalar şehir merkezinden çekilmeden Diyarbakır rahat nefes alamaz.
Ve tabii yıllardır konuşulan ama bir türlü rayına oturmayan raylı sistem projesi.
Dağkapı’dan Gazi Yaşargil’e uzanacak hat artık bir lüks değil, şehir için zorunluluk.
Trafik yalnızca bir akış meselesi değildir;
aynı zamanda yaşam kalitesi, ekonomi ve güvenlik meselesidir.
Hız sınırlarının uygulanmadığı, denetimlerin zayıf kaldığı bir şehirde sadece yollar değil, hayat da tıkanır.
Bugün Diyarbakır’ın yolları sıkışıyor.
Yarın eğer harekete geçilmezse, tamamen kilitlenecek.
Formül belli, kaynak da aslında var.
Geriye sadece bir şey kalıyor: irade göstermek.
Çünkü bu şehirde yollar tıkanırsa, gelecek de tıkanır.



Bu yazı 482 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI