15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişimi, Türk siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu süreçte, halkın büyük bir çoğunluğu, demokrasiye olan bağlılığını ve seçilmiş yönetime duyduğu güveni ortaya koyarak sokaklara çıkmıştır. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine milyonlarca vatandaş, meydanlara inerek darbeci unsurlara karşı direnmiş; tankların, silahların ve ölüm tehditlerinin karşısında durmuştur. Bu kararlı duruş, sadece hükümete değil, anayasal düzene, milli iradeye ve demokratik değerlere sahip çıkıldığını da göstermiştir.

15 Temmuz gecesi halk, iradesine sahip çıkarak darbecilere geçit vermemiş, demokrasiye ve Cumhurbaşkanı’na güçlü bir destek sergilemiştir.

O gece milyonlar, sadece bir siyasi partiye değil, kendi kaderlerine, özgürlüklerine ve çocuklarının geleceğine sahip çıkmak için meydanlardaydı. Tankların karşısında duran, kurşunlara göğüs geren bu halk; darbe değil, demokrasi dedi. Seçilmiş hükümete ve Cumhurbaşkanı’na verilen bu destek, Türk milletinin iradesini hiçbir gücün esir alamayacağını tüm dünyaya ilan etti.

15 Temmuz darbe girişimi, halkın siyasi bilinç düzeyini ve demokratik reflekslerini gözler önüne seren bir olay olmuştur. Toplumun farklı kesimlerinden insanlar, siyasi görüş ayrımı gözetmeksizin darbeye karşı durarak demokrasiyi savunmuştur. Bu tepkide, iktidar partisine olan destek kadar, halkın geçmişte yaşanan askeri müdahalelerin olumsuz sonuçlarını hatırlaması da etkili olmuştur.