Ülkemizin dört bir yanında, kamu hizmetlerinin yükünü omuzlayan işçilerin dayanacak gücü kalmadı. Enflasyonun her geçen gün yaşam koşullarını daha da zorlaştırdığı, temel ihtiyaçlara ulaşmanın bile lüks haline geldiği bu ortamda, 2025 yılı Kamu Çerçeve Protokolü'nün hala imzalanmamış olması, kamu işçilerini büyük bir belirsizlik ve mağduriyet içine sürüklediği gözlenmektedir.
Bugün bir kamu işçisi, maaşıyla bırakın geçinmeyi, ay sonunu getiremez hale gelmiştir. Market fiyatları her hafta değişirken, kira bedelleri asgari ücretin üzerine çıkarken, elektrik, su, doğalgaz gibi zorunlu harcamalar katlanarak artarken, mevcut maaşlar gerçek anlamda erimiştir.
Kamu işçileri; Hastanede, Belediyede, Karayollarında, DSİ’de, Demiryollarında, Üniversitelerde, temizlikten sağlığa, ulaşımdan güvenliğe kadar her alanda alın teri döküyorlar. Türkiye’nin dört bir yanında işleyen kamu hizmetlerinin arkasında işçiler var. Ancak emeğinin karşılığını almak için her yıl aynı çileyi çekmek zorunda bırakılıyorlar.
Protokolün gecikmesi demek, milyonlarca işçinin belirsizlik içinde yaşaması demektir.
Protokolün gecikmesi demek, enflasyon farkının zamanında maaşlara yansımaması demektir.
Protokolün gecikmesi demek, işçiye ‘sabret’ deyip, alım gücünü yok saymak demektir.
Hükümeti ve yetkili sendikaları göreve çağırıyorum. Gün, oyalama günü değildir. Gün, işçinin sesine kulak verme günüdür. İşçilerin sizlerden talepleri net:
 2025 Yılı Kamu Çerçeve Protokolü derhal imzalanması.
 Gerçek enflasyon oranları dikkate alınması, maaşlar refah payı ile birlikte artırılması.
 Sosyal yardımlar günümüz koşullarına uygun şekilde güncellenmesi.
Taşerondan kadroya geçen işçiler için ayrımsız iyileştirmeler yapılması.
 İkramiyeler, yol ve yemek ücretleri piyasa gerçeklerine göre düzenlenmesi.
Haftalık çalışmanın 40 saat olması.
Verginin 15’de sınırlandırılması.
Yıllık izinlerde yol, yemek ücretlerinin kesilmemesi.
Meslek kodlarının güncellenmesi.
Tayin hakkı , Eğitim farkı, Görevde yükselme beklentilerinin karşılanması.
Güvenlik görevlilerinin sertifika yenileme ücretlerinin kurum tarafından karşılanması.
Bu ülkeyi ayakta tutan emeğin karşılığı verilsin. Kamu işçisinin sabrı daha fazla sınanmasın. İşçiler artık oyalanmak istemiyor.  Somut adımlar atılmasını istiyor. İmzalar atılsın, alın terinin karşılığı verilsin!
Kamu işçileri Türkiye genelinde tek ses, tek yürek olmuş. Hakkını istiyor.!