Bilişim suçlarının artık bir klavye hızıyla işlenebildiği, insanları saniyeler içinde mağdur eden organize yapıların her gün yeni bir yöntem icat ettiği bir dönemdeyiz. İşte böyle bir zamanda TBMM’ye sunulan 11. Yargı Paketi’nin yasalaşması, sadece bir kanun maddesi değil; dijital çağın kaosuna karşı devletin elini güçlendiren yeni bir güvenlik hattı olarak karşımıza çıkıyor.

 

Bugün telefonların başında vatandaşları “polisim, savcıyım, bankadan arıyorum” diye kandıran dolandırıcıların düzenine son verecek ciddi bir irade ortaya konuluyor. Çünkü bu paketle birlikte artık sadece suçun kendisi değil, suçun altyapısı da hedef alınıyor.

 

⸻

 

Dolandırıcının Hattı Kesilecek, Hesabı Donacak — Devlet İlk Kez Bu Kadar Hızlı

 

Bilişim dolandırıcılığı yapanların en büyük silahı, kullandıkları mobil hatlar ve hızla aktardıkları banka hesaplarıydı. Yeni düzenlemeyle bu zincir kırılıyor.

 

Savcı, gecikmeye mahal olan bir durumda tek bir yazılı emirle dolandırıcının GSM hattını kestirebilecek. Hesaplar ise 48 saate kadar askıya alınabilecek. Bu, o meşhur “paranızı güvenli hesaba gönderin” kumpasının birkaç dakika içinde çökmesi demek.

 

Daha önemlisi, mağdurun parasının ait olduğu anlaşıldığı anda sahibine iade edilecek olması, yıllardır süren dava süreçlerini beklemek zorunda kalan yüzlerce vatandaş için ciddi bir adım.

 

⸻

 

Artık Her Hat Sahibi: Gerçek Kimlik, Gerçek İnsan

 

Yeni paketle birlikte sahte kimlikle hat açmak neredeyse imkânsız hale geliyor.

Abonelik artık yalnızca çipli kimlik belgesiyle, biyometrik doğrulamayla yapılabilecek. Yüz tanıma, parmak izi özetleri… Kısacası, dijital dünyaya giriş “gerçek kimlik” ile mümkün olacak.

 

Bu ne demek?

 

Bugüne kadar binlerce dolandırıcı, başka isimlerle açılmış hatları kullanarak izlerini kaybettirdi. Artık bu kapı kapanıyor.

 

Yabancı uyruklular için de kayıtlar Göç İdaresi üzerinden teyit edilecek; yani bu alandaki boşluk da dolduruluyor.

 

⸻

 

Teyit Edilmeyen Hatların Fiși Çekilecek

 

İşletmeciler 3 ayda bir tüm abonelerini kontrol etmek zorunda olacak.

Ölmüş kişilerin adına, sona ermiş tüzel kişiliklerin adına veya teyidi yapılamayan hatların tamamı sistemden düşecek.

 

Bugün hâlâ piyasada dolaşan binlerce “hayalet hattın” varlığı düşünüldüğünde bu adım başlı başına bir devrim niteliğinde.

 

⸻

 

Paketin En Sert Noktası: İçerik Kaldırmayanlara Adli Para Cezası

 

Kişilik haklarının ihlal edildiği durumlarda artık süreç hızlanıyor. Sulh ceza hâkimi, ihlalin açıkça belli olduğu durumlarda 24 saat içinde erişim engeli veya içerik kaldırma kararı verecek.

 

Ancak asıl kritik nokta şu:

 

Bu kararları yerine getirmeyen içerik sağlayıcıları 1000 günden 5 bin güne kadar adli para cezası bekliyor.

Dijital platformların “ben sorumlu değilim” kolaycılığı bu düzenlemeyle geride kalıyor.

 

⸻

 

Bu Düzenleme Ne Anlama Geliyor?

 

Bu paket, bilişim suçlarının artış hızına karşı devlet refleksinin güncellendiğini gösteriyor.

 

Kısacası, dijital dünyada “suçun arkasına saklanacak yer” daralıyor.

 

⸻

 

Son Söz: Gecikmiş Ama Yerinde Bir Barikat

 

Teknoloji hızla gelişirken suç yöntemleri de aynı hızla çeşitlendi. Hazırlanan bu düzenleme belki on yıl önce ihtiyaç duyduğumuz bir sistemdi, ancak bugün hâlâ geç değil.

 

Vatandaşın cebine, namusuna, birikimine uzanan dijital elleri kırmak için güçlü bir irade ortaya koyulmuş durumda.

 

Şimdi önemli olan, bu yasaların sahada eksiksiz uygulanması.

 

Çünkü yasa metni tek başına bir kalkan değildir…

Kalkan, onu tutan elin kararlılığıyla anlam kazanır.