Hırsızlıktan yargılanan Ekrem’de gördüğümüz manipülasyon kalıbının birebir aynısı, bu hesaplarda da uygulanıyor.
Birinci ağızdan ifade ediyorum:
Günlerdir Selahattin Demirtaş’a ait olduğu iddia edilen sosyal medya hesaplarını tek tek taradım. Veri eşleşmelerini, dil örüntülerini, paylaşım zamanlamalarını analiz ettim.
Sonuç?
Maske farklı…
İsim farklı…
Yer farklı…
Ama yöntem, format, yazılım aynı.
Tıpkı hırsızlıktan yargılanan Ekrem örneğinde olduğu gibi!
“Aileyi Meze Yap – Mağduriyet Üret” Taktiği
Bu hesapların en sık uyguladığı taktik:
• Aile bağlarını öne çıkar
• Eş ve çocuk fotoğraflarıyla “duygusal tetik” üret
• Soru soranı “kalpsiz” konuma düşür
• Hesabı “kurban” konumuna getir
Buna sosyal mühendislikte:
empati üzerinden kontrol – duygudan yürüyen ikna
denir.
Bu sayede ne oluyor?
Hiçbir soruya cevap verilmeden
hiçbir belge ortaya konmadan
“cevapsızlık ilkesi” işletiliyor.
5 – 10 Defa İsim Değiştirilmiş Hesap Yapısı
Analizin en çarpıcı bulgusu şudur:
Bu hesaplar yıllık süreçte 5 ila 10 defa isim değiştirmiştir.
Bu şu demektir:
• Aynı hesap → farklı isim
• Farklı operatör görünümlü → aynı merkez
• Organik kitle görüntüsü → yapay kümelenmiş ağ
Yani fonksiyon aynı kalıyor, sadece kabuk yenileniyor.
Bu Bir Halk Hareketi Değil – Bu Bir Yatırım
Bu hesapların:
• aynı konsept,
• aynı kelime havuzu,
• aynı mağduriyet retoriğini
farklı isimlerle dolaşıma sokması tesadüf değildir.
Bu “gönüllü hareket” değil,
finanse edilen profesyonel bir propaganda paketidir.
İster Demirtaş etiketi takılmış olsun,
ister hırsızlıktan yargılanan Ekrem söylemi üzerinden yürüsün…
Kod aynı.
Metod aynı.
Sahnede figür değişiyor, perde arkası değişmiyor.
Bu – sıradan “tweet atma işi” değil –
üst düzey sosyal mühendislik ve toplumsal algı yönetimidir.