Peki Ya Diğer Şehirlerdeki Hemşerilerimiz?

 

Geçtiğimiz hafta İstanbul, adeta bir Diyarbakır şölenine dönüştü. Üçüncüsü düzenlenen Diyarbakır Tanıtım Günleri; yalnızca bir fuar değil, barışın, kardeşliğin, kültürün ve memleket sevdasının aynı çatı altında buluştuğu dev bir festival havasında geçti. Türkiye Yüzyılı’nın getirdiği huzur iklimi, yıllar sonra yeniden yüzlere yansıyan o sıcak barış atmosferi… Binlerce hemşerimizin akını, gastronomi alanında kurulan dev stantlar, kültür-sanat sergileri ve ilçelerin özenle hazırladığı tanıtım alanları bu coşkuyu zirveye taşıdı.

 

Fuarın bitmesine rağmen sosyal medyada paylaşımların hâlâ sürüyor olması, etkinliğin ne kadar derin bir iz bıraktığının en somut göstergesi. Yıllardır çeşitli sebeplerle memleketine gelemeyen hemşerilerimiz, aylarca biriktirdikleri özlemi İstanbul’da giderdi. Belediye başkanları, bölgenin pozitif yatırımlarını anlattıkça, birçok vatandaşın kendi köyüne dönme planlarının dillendiğine bile şahit olduk.

 

Ve elbette, tüm bu atmosferin mimarı bir isim var:

Av. Aydoğan Ahiakın.

 

Bu organizasyona gönlünü koymuş, gecesini gündüzüne katmış, her yıl daha büyüğünü yapabilmek için fedakârca çalışan bir memleket sevdalısı… İstanbul’da bir Ahiakın yetiyor dedik; çünkü o yalnızca bir etkinlik düzenlemedi, Diyarbakır ruhunu, Diyarbakır’ın sıcaklığını, Diyarbakır’ın cesaretini İstanbul’un göbeğinde yaşattı.

 

 

Türkiye Genelinde Kaç Diyarbakırlı Var?

 

Resmî kayıtlar, göç verileri ve nüfus araştırmalarından hareketle Türkiye’de yaşayan aslen Diyarbakır nüfusuna kayıtlı kişi sayısı yaklaşık 3 milyon civarına yaklaşmış durumda. Bunun 1 milyon 833 bini Diyarbakır’da yaşarken, 1.2 milyondan fazlası Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış durumda.

 

Bu sayı yalnızca bir istatistik değil; ülkenin her bölgesinde varlığını sürdüren koca bir topluluğun, “memleket” bağını hâlâ canlı tuttuğunun kanıtıdır.

 

 

7 Bölgeye Göre Diyarbakırlıların Dağılımı (Tahmini)

 

Türkiye’deki Diyarbakırlıların coğrafi dağılımı kabaca şöyle:

(İstanbul’da 238 bini aşan nüfusla rekor seviyede.)

 

Bu tabloda görüldüğü gibi, Diyarbakırlıların kültürel ve toplumsal etkisi, ülkenin neredeyse her şehrine yayılmış durumda. Bu da demek oluyor ki:

Türkiye’nin her yerinde bir Ahiakın çıkacak potansiyel fazlasıyla mevcut.

 

 

Ahiakın’ın Başarısının Sırrı: Samimiyet, Cesaret ve Memleket Aşkı

 

Ahiakın’ın önderliğinde yapılan bu etkinlik, yalnızca tanıtım değil; dağılan hemşehri topluluğunu bir araya getirme, aidiyet duygusunu pekiştirme, memleket ruhunu yeniden canlandırma hareketidir.

 

Bugün İstanbul’da yüz binlerce Diyarbakırlıyı tek çatı altında bir araya getiren güç, sadece organizasyon becerisi değil; samimiyetin, fedakârlığın ve memleket sevdasının ta kendisidir.

 

Ahiakın, yıllardır:

bir liderlik sergiliyor.

 

Bu yüzden İstanbul’da bir Ahiakın yetiyor.

Çünkü o, binlerce yüreği aynı duyguda, aynı sofrada, aynı heyecanda buluşturmayı başarıyor.

 

 

Peki Ya Diğer Şehirlerde Yaşayan Hemşerilerimiz?

 

Benim sözüm; seçimden seçime Diyarbakır’a gelip lüks villasında yaşayanlara değil… Onlara ayıracak bir saniyemiz dahi yok.

 

Benim sözüm;

mesleği gereği başka şehirlerde yaşamak zorunda kalan,

çocuklara burs veren,

gençlere ışık olan,

memleketlinin derdinde koşan,

gerçek Diyarbakır beyefendilerine…

 

Sizler neden yaşadığınız şehirlerde bu tür büyük organizasyonlar düzenlemiyorsunuz?

 

Neden Diyarbakır’ın sesini İzmir’de, Ankara’da, Bursa’da, Antalya’da gür bir şekilde duyurmuyorsunuz?

Neden memleket ile diaspora arasında gönül köprüleri kurmuyoruz?

 

Diyarbakır surlarında 82 burç var.

Her burca bir ilin ismi verilerek Türkiye genelinde “Diyarbakır–Türkiye Festivalleri” yapılmaz mı?

Elbette yapılır.

Yeter ki isteyelim, yeter ki birlik olalım.

 

 

Her Şehirde Bir Ahiakın Çıkabilir

 

Diyarbakır’ın kalbi yalnızca Bağlar’da, Sur’da, Kayapınar’da atmaz.

Diyarbakır’ın kalbi, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Bursa’da, Mersin’de…

Türkiye’nin dört bir yanındaki yüzbinlerce hemşerimizin göğsünde atar.

 

Bir şehirde bir Ahiakın bu kadar büyük bir ruhu ayağa kaldırabiliyorsa,

her şehirde bir Ahiakın’ın çıkması mümkündür.

Potansiyel var.

Nüfus var.

Arzu eden, çalışan, memleketi için ter döken insanlar var.

 

Artık sıra sizde…

Yaşadığınız şehirde bir kıvılcım yakın;

bir festival, bir kültür tanıtımı, bir hemşehri buluşması…

Her biri, Diyarbakır’ın bin yıllık ruhuna atılan bir mühürdür.

 

Çünkü Diyarbakır yalnızca bir şehir değildir.

Diyarbakır bir gönül, bir sevda, bir tercih, bir duruş meselesidir.

 

Ve unutmayın:

Gücümüz sayıdan değil, birlikten gelir.