Bugun...


Yasin Güler

facebook-paylas
Eylül ayı yaklaşıyor
Tarih: 22-08-2025 00:03:00 Güncelleme: 22-08-2025 00:03:00


 

Yeni ders yılı için hazırlıklar yapılıyor; kırtasiye rafları dolup taşıyor, aileler alışveriş telaşında, öğretmenler planlarını gözden geçiriyor. Ancak bu yoğun hazırlıkların arasında asıl unutulan, geleceğimizi şekillendirecek en önemli mesele hep geri planda kalıyor: Çocuklarımızın kalplerini, vicdanlarını ve birbirlerine bakışlarını nasıl hazırlıyoruz?

Çünkü eğitim yalnızca sınıf tahtasına yazılan derslerden ibaret değil. Eğitim, bir çocuğun yanındaki sıraya oturan arkadaşına nasıl davrandığında gizlidir. Bize düşen, çocuklarımızın sadece başarılı bireyler değil, aynı zamanda iyi insanlar olmalarını sağlamaktır. Ve bu yolculuk, kalemin kağıda değdiği okul sırasından değil; evimizin dört duvarı arasından başlıyor.

Alay değil, anlayış öğretin

Çocuğunuza birkaç dakikanızı ayırın. Ona anlatın: Boyu, kilosu, saçının rengi, giydiği kıyafet ya da evdeki yaşam koşullarıyla kimseyle alay edilemez. Çünkü alay, sadece kahkaha değildir; karşısındakinin ruhunda iz bırakan bir yaradır. Ve o yara, bazen bir ömür kapanmaz.

Her gün aynı ayakkabıyı giymenin, yıpranmış bir çanta taşımak zorunda olmanın, ya da pahalı kıyafetler giyememenin hiçbir yanlış tarafı olmadığını anlatın. Çünkü hayallerin değerini, çantanın yenisi ya da ayakkabının markası belirlemez.

Farklılık zenginliktir

Çocuğunuza öğretin: Farklı olmak, eksiklik değildir. Her çocuğun farklı bir dünyası, farklı bir hikâyesi vardır. Dışlamak yerine dinlemeyi, küçümsemek yerine anlamayı, itmek yerine kucaklamayı öğretin. Çünkü farklılık, toplumların gelişimini sağlayan en büyük zenginliktir.

Okulun amacı nedir?

Unutmayalım, okulun amacı rekabet etmek, başkalarını yarıştırmak, gülüp geçmek için kusur aramak değildir. Okul, öğrenmek ve paylaşmak için vardır. Çocuklarınıza açıklayın: Notların ötesinde, arkadaşlıkların değeri vardır. Sınıfta kazanılan bilgi kadar, teneffüslerde kurulan dostluklar da hayatı şekillendirir.

Alay etmek kolaydır ama kırılan kalbi onarmak zordur. İşte bu yüzden, çocuğunuza empatiyi öğretmek, ona en pahalı kitabı almak kadar hatta ondan da önemlidir.

Her çocuğun evi sevgiyle dolu değildir

Bunu da unutmayın: Bazı çocuklar, sevgi dolu ailelerin sıcaklığında büyümüyor. Kimi evde yoksulluk var, kimi evde şiddet, kimi evde yalnızlık… O çocukların tek nefes aldığı, tek değer gördüğü yer okul sırası ya da arkadaşının yanıdır. İşte bu yüzden, nezaket, sadece bir davranış biçimi değil, hayat kurtarıcı bir değerdir. Çocuğunuza hatırlatın: Kibar olmak, bazen bir arkadaşının hayata tutunma sebebidir.

Her şey evde başlıyor

Bugün çocuğumuza vereceğimiz en büyük hediye, ona “başkalarının kalbine dokunabilmeyi” öğretmektir. Kitaplar, defterler, kalemler bir şekilde tamamlanır. Ama merhamet, empati, sevgi eksikse; eğitim yarım kalır.

Toplum olarak geleceğimizi şekillendirecek olan şey, yalnızca yüksek notlar, iyi okullar, parlak kariyerler değil; kalbi güzel, vicdanı güçlü nesiller yetiştirmektir.

Bu yüzden bir kez daha yineliyorum: Her şey evde başlıyor. Eğer biz çocuklarımıza sevgiyi, anlayışı ve nezaketi öğretemezsek; hiçbir okul, hiçbir ders, hiçbir öğretmen bu eksikliği kapatamaz.

Şimdi tam zamanı… Okullar açılmadan önce, çocuklarımıza sadece kırtasiye alışverişi yapmayalım. Çantalarına vicdan da koyalım, merhamet de, nezaket de… Çünkü dünya zekâ ile değil, iyi kalplilikle değişecek. Ve bunu başlatacak olan, bizim çocuklarımız olacak.

Herşey evde başlıyor.



Bu yazı 17759 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI