Bugun...


Yasin Güler

facebook-paylas
Diyarbakır’da Barışa Engel - Sizsiniz
Tarih: 20-09-2025 00:02:00 Güncelleme: 20-09-2025 00:02:00


 

Türkiye Yüzyılı vizyonu kapsamında ülke genelinde yürütülen buluşmaların Diyarbakır’daki yansımaları, toplumun ortak özlemine ışık tutuyor. Uzun yıllardır farklı toplumsal kesimlerin barış, huzur ve kardeşlik beklentileriyle bir araya gelmeyi arzuladığı bu şehirde, son günlerde yaşanan bazı gelişmeler umutlarımızı tazelerken bazı olaylar da düşündürüyor.

Bağlar İlçe Başkanı Av. Sadık Başar Gür’ün koordinasyonunda sürdürülen çalışmalar sırasında, Diyarbakır Milletvekili Suna Kepoğlu Ataman ve İl Başkanı Ömer İler’in, Sakarya Caddesi’nde DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya ile karşılaşmaları, belki de uzun zamandır beklenen bir manzaranın sahnelenmesine vesile oldu. Milletvekillerinin kucaklaşması ve orada bulunan vatandaşların bu tabloyu alkışlarla desteklemesi, Diyarbakır’ın özlemini çektiği kardeşlik ikliminin ne kadar güçlü bir şekilde hissedildiğinin göstergesi oldu. O anlar, siyasetin ötesine geçerek toplumsal hafızada “birlikte yaşama” iradesinin canlı bir örneği olarak yer etti.

Ancak ne yazık ki aynı şehirde, Amed Spor maçında yaşanan bazı hadiseler bu umut verici tabloyu gölgeledi. Bazı meslek kuruluşlarının mafyalaşmış yapılar gibi davranarak, bir gazeteci meslektaşımıza yönelik saldırıda bulunması asla kabul edilebilir değildir. Hele ki meslek onurunu hiçe sayan, kalemini bağımsızlığın değil çıkar çevrelerinin emrine veren bazı “sözde gazeteciler” üzerinden saldırıların meşrulaştırılmaya çalışılması, barışın önünde ciddi bir engel olarak durmaktadır.

Unutulmamalıdır ki gazetecilik; doğrulara ışık tutma, toplumu bilgilendirme ve hakikatin yanında durma mesleğidir. Gazetecinin kalemi halkın vicdanıdır. Ancak rüşvet ve kişisel çıkar ilişkileriyle yönlendirilen, toplumun huzurunu değil kendi küçük iktidar hesaplarını korumaya çalışan kirli odakların yönlendirdiği kalemler, mesleğimizin de toplumun da itibarını zedelemektedir. Bu anlayışın giderek kurumsallaşması, yalnızca basın özgürlüğüne değil; barış ve kardeşlik iklimine de doğrudan zarar vermektedir.

Diyarbakır gibi kadim bir şehirde barışın kökleşmesi, toplumsal dayanışmanın artması ve Türkiye Yüzyılı vizyonunun başarıya ulaşması için bu karanlık yapılara karşı ortak bir tavır alınması gerekmektedir. Toplumun farklı kesimlerini temsil eden siyasi aktörlerin sergilediği olumlu tutum ve sıcak diyaloglar, aslında geleceğin Diyarbakır’ını şekillendirecek en kıymetli örneklerdir. Buna karşılık şiddet ve kaos üzerinden güç devşirmeye çalışan odaklar, en büyük tehdit unsuru olmaya devam etmektedir.

Bugün yapılması gereken, halkın doğru bilgilendirilmesi, şeffaflık kültürünün geliştirilmesi ve gazeteciliğin meslek ilkelerine sahip çıkan, bağımsız bir şekilde icra edilmesinin önünün açılmasıdır. Çünkü barışa giden yol; susturulan seslerden, satılık kalemlerden değil; halkın iradesini ve ortak vicdanını yansıtan özgür kalemlerden geçmektedir.

Diyarbakır’ın gerçek potansiyeli, kandan ve kaostan beslenen yapılarda değil; bir araya geldiğinde yürekleri ısıtan o kucaklaşma anlarında saklıdır. O anların çoğalması, satılık kalemlerin değil, hakikatin kalemlerinin güçlenmesiyle mümkündür. Gelecek kuşaklara bırakabileceğimiz en değerli miras da budur.



Bu yazı 287 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI