Bugun...


Yasin Güler

facebook-paylas
Müslümanlar Neden Cami’de Değil de Sosyal Medya’da Toplanıyor?
Tarih: 14-11-2025 00:04:00 Güncelleme: 14-11-2025 00:04:00


 

Artık bir gerçeği konuşmanın zamanı geldi. Bugün Müslümanlar camide değil, sosyal medyada toplanıyor. Evet, yanlış duymadınız. Cami avlularında değil; “yorum” bölümlerinde, “beğeni” listelerinde, “hikâye” paylaşımlarında buluşuyoruz.

Bir zamanlar dertleşme, dayanışma ve kardeşlik mekânı olan camiler, bugün yalnızca cuma günleri dolup taşıyor. Haftanın geri kalan günlerinde ise çoğu zaman imamın sesi boş saflara yankılanıyor. Birçok camide –istisnaları tenzih ederek söylüyorum– imamlarımız sadece görevi icabı namaz kıldırıyor. Ne mahallenin gencini tanıyorlar, ne yaşlının derdini biliyorlar. Oysa cami sadece namaz kılınan yer değildir; bir mahallenin vicdanıdır, nabzıdır, aynasıdır.

Peki, neden bu hale geldik?
Çünkü modern dünyanın yeni “toplanma alanları” artık sanal. Sosyal medya uygulamaları, kimin neye inandığını, hangi duyguda olduğunu, hatta ruh halini bile analiz ediyor. İnsanlar artık orada “var” hissediyor. Bir paylaşım yaptığında yüzlerce kişi görüyorsa, kendini değerli sanıyor. Uygulamalar da bu zaafımızı kullanarak bizi birer “veri”ye, birer “profil”e dönüştürüyor. Herkes kendini parlatma, kendini kanıtlama yarışında. Ama ne pahasına? Manevi yalnızlık pahasına…

Bir zamanlar dertleşmek için camiye gidilirdi. Şimdi insanlar derdini “tweet” olarak paylaşıyor. Eskiden komşusuna gider, “dua et bana” derdi. Şimdi “story” atıyor, “dua edin” yazıyor. Sosyal medya, bir nevi “dijital mihrap” haline geldi. İnsanlar orada dert anlatıyor, orada dinliyor, orada yorumluyor. Çünkü camide duyan, anlayan, sahip çıkan birini bulamıyor.

Ve en acısı…
Eskiden durumu düşük aileler çocuklarını camiye bırakır, orada ahlak öğrensin, dua öğrensin, arkadaş bulsun isterdi. Şimdi aynı çocuklar sosyal platformlara bırakılıyor. Cami, çocuk için bir sığınak olmaktan çıktı; sosyal medya artık “yeni oyun alanı”, “yeni öğretmen”, “yeni cemaat” haline geldi.

Bu tablo, sadece teknolojinin değil, ilgisizliğimizin de eseri. Toplumsal bağlarımız kopuyor, dini hayatımız bireyselleşiyor. Artık “ümmet” bilinci yerini “ben” bilincine bıraktı. Halbuki İslam’ın ruhu “biz” olmaktır.

Peki, Çözüm Ne?

Caminin ruhunu yeniden diriltmek gerekiyor.
İmamlar sadece namaz kıldıran değil, mahallesini tanıyan, gençlerle sohbet eden, yaşlıların derdine koşan birer rehber olmalı. Camiler, sadece ibadet yeri değil, aynı zamanda iletişim ve dayanışma merkezi haline gelmeli.

Ayrıca, sosyal medyayı da tamamen reddetmek yerine, doğru kullanmayı öğrenmeliyiz. Dijital mecralar, dini bilinç ve toplumsal dayanışma için de birer araç olabilir. Yeter ki samimiyetle kullanalım.

Cuma günleri camiler dolsun, ama diğer günlerde de o saflar boş kalmasın. Sosyal medyada birbirimizin derdine “yorum” yapmak yerine, yüz yüze dua edelim, omuz omuza destek olalım.

Unutmayalım: Allah’ın evi “beğeni” istemez, iman ister.
Ve cami, sadece taş duvarlardan ibaret değildir; kalplerin birleştiği yerdir.



Bu yazı 139 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI