Bugun...


Yasin Güler

facebook-paylas
Tarihimizin Sessiz Kahramanları ve Eksik Anlatılan Gerçekler
Tarih: 30-08-2025 00:03:00 Güncelleme: 30-08-2025 00:03:00


 
 
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı tahtında kim vardı?
Padişahın adını biliyor muyuz?
 
Sadrazam kimdi, Harbiye Nâzırı kimdi, orduların başkomutanı kimdi?
 
Basit gibi görünen bu sorulara çoğumuzun cevabı koca bir “yok”tur. Çünkü bize öğretilen tarih, birkaç isimden ibarettir.
 
Mustafa Kemal Paşa’nın adını herkes bilir. Oysa o dönemde 400 albaydan yalnızca biriydi. Peki, geri kalan 399 albaydan birinin adını sayabilir misiniz? Çanakkale’de 40 tümen vardı. Mustafa Kemal yalnızca 19. Tümen’in başındaydı. Peki diğer 39 tümenin komutanları kimdi?
 
Çanakkale Orduları’nın komutanı Liman von Sanders’ti. Kaç kişi bunu biliyor?
 
Daha çarpıcı bir soru: Çanakkale’de 253 bin şehit verdik. Bugün onların kaçı aklımızda? Seyit Onbaşı, Yahya Çavuş dışında bir isim sayabiliyor muyuz?
 
Oysa şehitlik kayıtları bize sadece bir “rakam” değil, binlerce hayat, binlerce kader sunuyor.
 
Gerçek Şehitlerin Gerçek Hikâyeleri
Mehmet oğlu Ali – Balıkesir / Havranlı – 19 yaşında. Çanakkale’de topçu eri olarak şehit düştü. Daha çocuktu, hayatı cephede bitti.
Hüseyin oğlu İsmail – Trabzon / Sürmeneli – 21 yaşında. 57. Alay’da savaşırken Conkbayırı’nda şehit oldu. O alay tamamen yok oldu, bir tek ismi bile kitaplarda geçmez.
Ahmet oğlu Mustafa – Diyarbakır / Lice – 23 yaşında. Gelibolu’da düşman karşısında süngü hücumunda hayatını kaybetti. Arkasında genç bir eş bıraktı.
Osman oğlu Hasan – Manisa / Akhisarlı – 17 yaşında. Henüz askerliğe yeni alınmıştı, ilk çarpışmasında şehit düştü. Onun gibi yüzlerce “çocuk asker” Çanakkale’de can verdi.
Yahya oğlu Mehmet – Konya / Ereğlili – 30 yaşında. Çanakkale’de şehit düştü, geride üç çocuk yetim kaldı.
 
Bunlar sadece birkaç örnek. On binlercesinin hikâyesi hâlâ şehitlik taşlarında, arşivlerde saklı duruyor. Fakat biz onları öğrenmiyoruz.
 
Resmî Tarih Neden Susar?
 
Resmî tarih, geniş panoramayı anlatmak yerine daha kolay olanı seçer: Birkaç kahraman ismi, birkaç destansı olay… Çocuklarımız sadece ezberlenmiş birkaç cümleyle yetinir.
 
Ama asıl bedeli ödeyenler – Anadolu’nun köylerinden kopup gelmiş gençler, açlıkla, soğukla, hastalıkla boğuşan Mehmetçikler – tarihin arka planında unutulur.
 
Kafkas Cephesi’nde Sarıkamış’ta donarak ölen 90 bin askerimizin isimlerini biliyor muyuz?
Irak Cephesi’nde Kut’ül Amare Zaferi’ni kazandıran Ali İhsan Paşa’nın adını anıyor muyuz?
Filistin, Yemen, Galiçya cephelerinde şehit olan binlerce Mehmetçiği hatırlıyor muyuz?
 
Cevap koca bir “yok”…
 
Yarım Kalan Hafıza
 
Bugün Çanakkale’deki 253 bin şehitten yalnızca birkaçı aklımızda kalıyorsa, bu bizim tarih bilincimizin ne kadar eksik olduğunu gösteriyor. Bizim gerçek tarihimiz, yalnızca resmî kitaplarda adı geçen birkaç kahramanın değil; adı sanı unutulmuş Mehmetçiklerin alın teriyle, kanıyla yazılmıştır.
 
Eğer biz tarihimize böyle yaklaşmaya devam edersek, geleceğe aktaracağımız şey de yalnızca “yarım bir hafıza” olacaktır.
 
O yüzden sormak zorundayız:
 
Neden bize hep eksik tarih anlatıldı?
Neden 253 bin şehitten yalnızca birkaçını biliyoruz?
Neden isimsiz kahramanların hikâyeleri çocuklarımıza öğretilmiyor?
 
Gerçek tarih bilinci, işte bu soruları sormakla başlar.


Bu yazı 17226 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI