Bugun...


Yasin Güler

facebook-paylas
Gazze’ye Reel, Dünyaya Sanal Abluka
Tarih: 09-10-2025 00:03:00 Güncelleme: 09-10-2025 00:03:00


 
 
Gazze…
Bir şehrin değil, bir vicdanın adıdır artık.
Dün, Aksa Tufanı’nın yıldönümüyle birlikte, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukanın ikinci yılına girdik. Ancak bu sadece iki yıllık bir takvim meselesi değil. Bu, onlarca yıldır süren bir kuşatmanın, sistematik bir işgalin, dünyanın gözleri önünde yürütülen bir insanlık trajedisinin yeni halkasıdır.
 
Bugün Gazze, fiziksel anlamda dünyanın en büyük açık hava hapishanesidir. Fakat bu hapishanenin duvarları sadece beton, çelik veya tel örgülerden ibaret değildir.
Bir de görünmeyen, dokunulamayan, ama etkisi çok daha derin olan bir duvar var: Sanal Abluka.
 
Reel Abluka: Bombalar, Yoksulluk ve Sessizlik
 
Gazze’de insanlar, iki yıldır elektriği günde sadece birkaç saat görebiliyor.
Su, ilaç, gıda, yakıt… Her biri İsrail’in “izin listesi”ne bağlı.
Denize balık tutmaya çıkan balıkçılar, sahilden birkaç yüz metre öteye geçemeden vuruluyor.
Ambulanslar, hastaneler, okullar hedef alınıyor.
Bir şehrin damarlarına kadar işlenmiş bir kolektif cezalandırma politikası yürütülüyor.
 
İsrail, Gazze’yi yalnızca askeri olarak değil; psikolojik, sosyoekonomik ve kültürel olarak da çökertmeye çalışıyor.
Ama Gazze’de insanlar hâlâ sabah namazına kalkıyor, çocuklarını yıkık binaların arasında okula gönderiyor, tencereye bulgur koyup “bugün de yaşıyoruz” diyebiliyor.
 
Bu, Filistin’in en kadim gücü: Sumud.
Yani sabırla direnmek.
Sumud, bombaların arasında ezilmemeyi değil; o bombalara rağmen nefes almayı seçmektir.
Gitmemek, terk etmemek, pes etmemek…
İşte İsrail’in asıl kıramadığı bu inançtır.
 
Sanal Abluka: Gerçeği Gizleyen Dijital Duvar
 
Bugün reel ablukayı kırmak kolay değil.
Ama artık bir de görünmeyen, kodlarla örülmüş bir duvar var: sanal abluka.
Gazze hakkında bir paylaşım yaptığınızda anında “içerik kaldırıldı” bildirimiyle karşılaşıyorsunuz.
Bir video paylaşıyorsunuz, erişimi sınırlandırılıyor.
Bir hashtag açıyorsunuz, görünmez hale getiriliyor.
Ve dünya, “algoritmaların tarafsızlığı” bahanesiyle bu dijital sessizliği meşrulaştırıyor.
 
Facebook, Instagram, X (Twitter), TikTok gibi platformlarda “Gazze”, “Filistin”, “Abluka”, “İsrail” kelimeleri bile filtreleniyor.
Bu, sadece dijital sansür değil — bu, bilgi savaşının yeni cephesi.
Gerçekler, kodlarla gömülüyor; zulüm, algoritmalarla aklanıyor.
 
 
Algoritmalara Karşı Dijital Direniş
 
Peki bu duvar nasıl aşılır?
Bugün Filistin için sadece meydanlarda değil, ekranlarda da mücadele vermek gerekiyor.
Çünkü artık “hakikat”, dijital platformlarda sansüre uğrayan bir veri haline geldi.
 
Sumud’un dijital hali:
Gazze’de insanlar pes etmiyorsa, biz de sanal dünyada pes etmeyeceğiz.
Bir paylaşım silindiyse, tekrar yükle.
Bir etiket gizlendiyse, farklı varyasyonlarla yeniden yaz:
“#FreeGaza” yerine “#FreeG4z4”, “#PalestineLives” yerine “#P4lest1neLives” gibi kodlu dayanışma ifadeleriyle algoritmaları aş.
 
Görselin ve sanatsal ifadenin gücü:
Kelimeler engellenebilir, ama bir fotoğraf, bir karikatür ya da bir resim, algoritmaların filtresine kolay kolay takılmaz.
Sanat, sansürü aşmanın en eski ve en asil yoludur.
 
Alternatif platformlarda büyümek:
Ana akım platformların politikalarını aşmak için Next Sosyal, Telegram, Mastodon, Substack gibi özgür alanlarda içerik üretmek artık bir zorunluluk haline geldi.
Gazze’nin sesini bu yeni mecralara taşımak, dijital tekelciliğe karşı sessiz bir devrimdir.
 
Yerel dilden evrensele:
Filistin sadece Arapların değil, insanlığın meselesidir.
Bu yüzden içerikleri sadece Türkçe veya Arapça değil; İngilizce, Fransızca, İspanyolca dillerinde de paylaşmak gerekir.
Algoritmalar sessizliği sever ama diller arası dayanışmayı engelleyemez.
 
Reel eylemle sanal eylemi birleştirmek:
Bir paylaşım, bir yürüyüşe;
Bir tweet, bir yardım kampanyasına;
Bir görsel, bir farkındalık toplantısına dönüşmedikçe etkisi sınırlı kalır.
Sanal direniş, sokaktaki dayanışmayla birleştiğinde anlam kazanır.
 
Bir Çağrı: Gazze’yi Hatırlamak Yetmez, Hatırlatmak da Gerek
 
Bugün Gazze, hâlâ ayakta.
Yıkılmış binaların arasında bir çocuk, hurma çekirdeği ekiyor.
Bir anne, tenceresini boş bırakmamak için dua ediyor.
Bir yaşlı, molozların arasında ezan okuyor.
Bu, sadece bir direniş değil; bu, insan olmanın son siperidir.
 
Bizim görevimiz, bu hakikati unutmamak değil — unutturulmamasını sağlamaktır.
Gazze’nin sesini bastıran algoritmalar ne kadar gelişirse gelişsin, bir vicdanın sesi o kadar yankılanmalıdır.
Her kaldırılan paylaşım, aslında bir itiraf gibidir:
“Gerçekten korkuyorlar.”
 
O halde korkunun karşısına cesaretle, sansürün karşısına hakikatle, unutturmanın karşısına hatırlatmakla duralım.
 
Gazze’ye reel abluka uygulayanlar, dünyaya sanal abluka kuranlar bilsin ki;
Bir gün bu duvarlar da yıkılacak.
Çünkü bir halkın iradesini, bir annenin duasını, bir çocuğun gözyaşını hiçbir algoritma silemez.
 
 
Filistin İçin Dijital Dayanışma Rehberi
 
Gazze’nin sesi, dijital duvarların ardında da yankılanmalı…
 
Paylaşmadan önce kaydet:
Gazze ile ilgili önemli görseller, videolar veya belgeleri cihazına indir. Çünkü kaldırıldıklarında, orijinal kaynaklar kayboluyor. Dijital hafızayı korumak, bir direniş biçimidir.
 
Sansüre karşı aynalama tekniği kullan:
Bir içerik kaldırıldığında onu tekrar yüklemek yerine küçük düzenlemeler yap:
Görseli yatay çevir,
Yazıyı farklı fontla yaz,
Videoya altyazı ekle.
Bu, algoritmaların aynı içeriği “kopya” olarak algılamasını önler.
 
Kısıtlı hashtag’leri yeniden canlandır:
“#GazaUnderAttack” gibi kısıtlanan etiketleri yeniden görünür yapmak için toplu paylaşım kampanyaları düzenlenebilir. Her gün belirli saatlerde koordineli paylaşım yapılması, etiketleri algoritmanın üst sırasına taşır.
 
Dijital güvenlik bilinci:
Bazı platformlarda Filistin yanlısı içerik paylaşan kullanıcılar otomatik olarak izlenebiliyor. VPN, şifreli mesajlaşma ve iki aşamalı doğrulama kullanmak kişisel güvenlik için önemlidir.
 
Bilgiyi doğrula, sonra yay:
İsrail propagandası sık sık yanlış bilgi yayarak dijital trafiği manipüle eder. Paylaşmadan önce kaynağın güvenilirliğini teyit etmek, dijital cephenin en sağlam savunmasıdır.
 
Dijital kolektif bilinç oluştur:
Aynı şehirde veya çevrimiçi toplulukta bulunan kullanıcılar, küçük Filistin destek grupları kurarak belirli günlerde ortak içerik üretimi yapabilir. Bu yöntem hem algoritmik görünürlüğü artırır hem de dijital dayanışmayı somutlaştırır.
 
Uluslararası etkileşimi hedefle:
Paylaşımlarını İngilizce kısa açıklamalarla destekle. Örneğin:
 
“They tried to silence us, but we will keep sharing the truth. #FreeGaza”
Bu tür kısa cümleler, dünya medyasının radarına daha kolay girer.
 
Görsel arşivleri büyüt:
Gazze’ye dair arşiv niteliğindeki görüntüler, dijital hafızanın en güçlü silahıdır. Her paylaşım, bir delil, bir tanıklık, bir vicdan izidir.
 
Editoryal Not:
Bu yazı, dijital sansürlerin arttığı, gerçeğin “topluluk kurallarına” takıldığı bir dönemde; Gazze’nin hem reel hem sanal ablukasını hatırlatmak ve hakikatin dijital direnişini güçlendirmek amacıyla kaleme alınmıştır. Çünkü hakikat, paylaşım kaldırıldığında değil; unutulduğunda kaybedilir.


Bu yazı 1093 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI