Olayın yaşandığı Ali Emiri Anadolu Lisesi önünde öğretmenler bir basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamayı Diyarbakır Eğitim Sen 2 nolu şube kadın sekreteri Emine Nas Korelli okudu.Açıklamayı yapan Korelli ”Toplumumuzu her geçen gün daha çok etkisi altına alan şiddet sarmalının yeni bir örneğiyle karşı karşıyayız. Normalleştirilmeye çalışılan şiddet kültürü sokaktan siyasete, aileden kamu kurumlarına, kadından çocuğa doğru bütün topluma etki eden bir hal almıştır. Ülke genelinde hakim olan ayrıştırıcı dilin, yaratılan ekonomik krizin, emekçileri tanımlarken kullanılan değersizleştirici dilin, kadına yönelik her geçen gün artan şiddetin, medyada şiddeti özendiren ve bunun bilinçli olarak yapıldığını düşündüğümüz görsel yayınların şiddet kültürünü besleyen ve pekiştiren bir etkiye sahip olduğunu düşünüyoruz.

Maalesef kamu kurumlarında çalışan emekçilere yönelik şiddet haberlerine her gün bir yenisi daha eklenmektedir. Bir gün bir hekimin hastası tarafından, başka bir gün bir öğretmenin öğrencisi ya da öğrenci velisi tarafından yaralandığı ya da öldürüldüğü haberlerini çok duyar olduk. Okullarımızda yaşanan şiddet olaylarının bu denli arttığı ve bunun normalleştirilmeye çalışıldığı günümüzde bunun altında yatan somut nedenlerin başında öğretmenin emeğinin değersizleştirilmesi ve toplum nezdinde itibarsızlaştırılması olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca kurumlarda şiddete yönelik önleyici tedbirlerin ısrarla alınmamış olması bu durumun süreklilik kazanmasına katkı sunmuştur.

Şu an önünde bulunduğumuz okulda da söz konusu şiddet sarmalının sonucu olan bir olay yaşandı. Olayı gerçekleştiren maalesef bir öğrenci olmuştur. Aynı okul içerisinde daha öncesinde de benzer şiddet girişimleri olmuş, bu durum okul idaresi tarafından yetkili birimlere aktarılmış ve önlem istenilmesine rağmen bu talep karşılanmamıştır.

Eğitim Sen olarak okullarda şiddetin bu kadar arttığı günümüzde yaşanan şiddet olaylarını münferit gören, konuyla ilgili sadece üzüntülerini dile getiren ve olayın takipçisi olacaklarını söyleyerek geçiştiren yetkililerin bu ciddiyetsiz yaklaşımlarını terk etmeleri gerektiğini düşünüyoruz.

Eğitim emekçisi öğretmenlerimiz hizmet üretirken kendilerini güvende hissedebilmeleri hem kendi iyilik halleri için hem de eğitim faaliyetlerinin daha verimli gerçekleşmesi açısından oldukça önemlidir. Güvenlik sadece fiziki koruma olarak ele alınmamalı aynı zamanda öğretmenin itibarına ve emeğine karşı saygın bir yaklaşımın olması anlamına gelir. Ayrıca okullarda verilen eğitimin niteliğinin de öğrenci açısından psikososyal geliştirici nitelikte olması gerekir. Böylece kendisini güvende hisseden eğitim emekçisi aynı zamanda çocuğun şiddete eğiliminin de önüne geçmiş olacaktır. Bundan dolayı eğitim politikalarının bu çerçevede oluşturulması hayati önem arz etmektedir. Fazla mesailer yaparak ÇEDES ve MESEM gibi çocuğun ve bilimin doğasına aykırı politikalar üreten bakanlığı bu gayretinden vazgeçmeye ve mesaisini yukarıda açıkladığımız eğitim politikalarını üretmesi için harcamaya davet ediyoruz.

Son olarak olayda yaralanan okul müdürüne ve şiddete maruz kalan diğer eğitim emekçilerine bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu belirtiyor, eğitim emekçisinin kendisini güvende hisseden okul ortalarının oluşması için mücadelemizin devam edeceğini tekrar ifade ediyoruz”dedi