Aşıların, hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde kullanılan, genellikle zayıflatılmış veya ölü mikroorganizmaları içeren biyolojik ürünler olduğunu belirten Yürek, bu aşıların insan vücuduna enjekte edilerek bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve gelecekteki enfeksiyonlara karşı koruma sağladığını vurguladı.

Yürek, aşı ile birlikte ekonomik kayıpların azaldığını ifade ederek, hastalıkların ve enfeksiyonların yayılmasının, iş gücü kaybının ve hastanede yatış süresinin artmasının önüne geçildiğini belirtti.

Aşıların herhangi bir yan etkisi olabileceğini belirten Yürek, ancak koruyuculuğunun genellikle yüzde 90-95 aralığında olduğunu ifade etti.

Aşı sonrası istenmeyen yan etkilerin görülebileceğini belirten Yürek, ancak hekimlerin zamanında müdahale ederek ciddi komplikasyonların önüne geçebileceğini vurguladı.

Bu nedenle aşılanmanın ve çocukların aşıya götürülmesinin önemini kaydeden Yürek, aşının ekonomik kayıpları azalttığını ifade ederek şunları söyledi:

"Aşıların rolü hastalıkların yayılmasını ve iş gücü kaybını azaltarak ekonomiye katkı sağlamasıdır"

"Aşı ile beraber hastalıkların ve enfeksiyonların yayılması, iş gücü kaybı ve hastanede yatış süresi azalır. Morbidite (belirlenmiş bir zaman diliminde belli bir hastalığa yakalanan ve tanı konulan hastaların sayısı) ve mortalite (genel populasyon içinde belirli bir hastalığa bağlı ölüm sayısı) de azalır. Ülkemizde genel bağışıklama programı 1981 yılında başladı ve aşı kampanyaları 1985 yılında hız kazandı. Bakanlığımızın çalışmaları neticesinde bağışıklama oranı 2002 yılında yaklaşık olarak yüzde 78 civarına yükseldi, ancak bazı bölgelerde bu oran daha düşüktür. 2022 TÜİK verilerine göre ülkemizdeki genel bağışıklama oranı ise yaklaşık olarak yüzde 95 civarındadır."

Siirt'te bağışıklama ortalamasının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu ifade eden Yürek, bu oranının Siirt'te yüzde 98 civarında olduğunu söyledi.

"Aşılarla hastalıklara karşı önceden bağışıklık kazanın!"

'Aşılar sayesinde insanlar, hastalığa yakalanmadan önce bağışıklık kazanır ve eğer hastalığa yakalanırlarsa, genellikle hafif atlatırlar veya hiç hissetmeden atlatırlar' diyen Yürek, "Bu noktada aşılar çok önemli. Ülkemizde genel bağışıklama programı dahil olmak üzere 13 farklı antijene karşı aşı programı mevcuttur. Bu aşılar aile hekimleri tarafından sağlanmaktadır. Doğumdan itibaren Hepatit B aşısı başlar ve 13 yaşına gelindiğinde tetanos ve difteri refle dozları dahil olmak üzere toplam 21 doz aşı uygulanır. Aşıların herhangi bir yan etkisi olmadığını söylemek mümkün değildir, ancak bir aşının koruyuculuğu genellikle yüzde 90-95 aralığındadır. Aşı sonrası istenmeyen yan etkiler görülebilir, ancak hekimlerimiz zamanında müdahale ederek ciddi komplikasyonların önüne geçebilirler. Bu nedenle mutlaka aşılanmalı ve çocuklarımızı aşıya götürmeliyiz," çağrısında bulundu.