Bugun...



Gülebak: Orucunu israile yardım gönderen firmaların ürünleriyle açan Müslümanlar var

Ramazan ayında orucunu siyonist rejime yardım gönderen firmaların ürünleriyle, kolasıyla açan Müslümanların olduğuna dikkat çeken Araştırmacı-Yazar Osman Gülebak, "En tehlikeli işgal kültürel işgaldir, zihinsel işgaldir" dedi.

facebook-paylas
Tarih: 28-03-2024 00:15

Gülebak: Orucunu israile yardım gönderen firmaların ürünleriyle açan Müslümanlar var

 

 

Erdemli Gençlik Kulübü tarafından Harran Üniversitesinde, Filistin’de yaşanan vahşi soykırıma dikkat çekmek amacıyla "Gazze ve Ramazan" etkinliği düzenlendi.

Kura’n-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Erdemli Gençlik Kulübü Temsilcisi Başkanı Muhammed Emin Bayram, açılış konuşması yaptı.

Sinevizyon gösteriminin ardından programa konuşmacı olarak katılan Araştırmacı-Yazar Osman Gülebak, Müslümanların oruç tuttuğu Ramazan ayının, Gazze’nin yaşadığı sıkıntıların en iyi anlaşılacağı zaman dilimi olduğunu söyledi.

Siyonist rejimin küresel emperyalizm tarafından bölgeye monte edilen protez bir devlet olduğunu tarihi verilerle anlatan Gülebak, işgalcilerin eninde sonunda bölgeden sökülüp atılacağını belirtti.

“Tarih boyunca kim Kudüs davasına sırtını dönmüşse alçalmıştır”

Kudüs’ün kelime anlamı üzerinden Kudüs davasına destek verenler ile sırtını dönenlerin akıbetlerine değinen Gülebak, “Kudüs’ün kelime anlamı; kutsanan, kutsal olan, yüce anlamındadır. Tarih boyunca kim Kudüs'e sahip çıkmışsa kim Kudüs davasına omuzunu vermişse kim Kudüs’ün davası için bir mücadele, bir gayret ortaya koymuşsa Allah onları yüceltmiş; kim de dünyevi sebeplerle Kudüs davasına sırtını dönmüşse Allah onları alçaltmıştır. Tarih sayfaları buna örnektir. Bugün de bizler Kudüs ile imtihan oluyoruz. Onlar kendi imtihanlarını veriyorlar, biz de burada imtihan oluyoruz. Yüce Allah’a hamdolsun ki bizler bugün burada o Filistinli mazlum kardeşlerimizin acısını hissettiğimiz için bir araya geldik. Hiçbir dünyevi menfaatimiz için buraya gelmemişiz. Bu anımız Allah‘ın izniyle yarın ruz-i mahşerde, Allah‘ın huzurunda bizim lehimize inşallah şahitlik edecektir. Belki bize düşen şey bu saatten sonra bu Müslüman kardeşlerimize daha fazla sahip çıkmaktır. Müslümanlar olarak daha fazla bir mücadele içerisine girmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

“En tehlikeli işgal kültürel işgaldir, zihinsel işgaldir”

Filistin topraklarının fiili işgal altında olduğunu ama diğer İslam topraklarının da kültürel ve zihinsel işgal altında olduğunu dile getiren Gülebak, sözlerine şöyle devam etti:

"Bunu kabul etmek zorundayız. Kendimizi özgür gibi görebiliyoruz. ‘Türkiye, Suriye, Irak veya İran özgürdür’ diyoruz ama acaba gerçekten bizler ne kadar özgürüz, kültürel işgalin ne kadar farkındayız? Gençliğimizin, bizim zihnimizin, kavramlarımızın, olaylara bakışımızın nasıl işgal altında olduğunu acaba ne kadar fark edebiliyoruz? Bundan dolayı belki de en tehlikeli işgal kültürel işgaldir, zihinsel işgaldir. En tehlikeli işgal düşmana benzeme işgalidir.  Bundan 100 yıl önce Kurtuluş Savaşı'nda buraları fiili işgal ettiler, hepsini dışarı kovduk. Müslüman kardeşlerimiz, dedelerimiz onları kovdular ama ondan sonra maalesef Batılılaşma, çağdaşlaşma ve modernleşme adı altında bize dayatılan süreci hepimiz biliyoruz. En tehlikeli süreç, bu süreçtir.  Bundan dolayı da buna karşı bizlerin uyanık olması gerekiyor."

"Yüce Allah tarihi yazar, insanlar nerede duracaklarına karar verirler"

"Yüce Allah tarihi yazar, insanlar nerede duracaklarına karar verirler" diyen Gülebak, Müslümanların Filistin meselesinde nerede durduklarına bakması gerektiğini söyledi.

Gülebak, “Bugün bizler Filistin meselesinde neredeyiz, nerede duruyoruz, nasıl bir tavır ortaya koyuyoruz, bunun üzerinde iyi düşünmemiz lazım. Bu konuda mesela örnek olarak söylemek istediğim bir şey var. Edward W. Said'i biliyorsunuz. Birgün Filistin topraklarında yani o sınırda iken israile doğru bir taş atar. Oradakiler merak edip sorarlar 'Sen neden israile bir taş attın?' O da şunu söyler 'Yarın öbür gün torunlarım bana, 'Dede sen Filistin için ne yaptın?' diye bir soru sorduklarında en azından, ‘Ben israile bir taş attım’ diyebilmek için bunu yaptım' der. Biz de bir Müslüman olarak yarın öbür gün torunlarımıza, çocuklarımıza, gelecek nesillerimize israile karşı o mazlum Filistin halkının yanında olup olmadığımızı ortaya koyabilmek için bir tavır ortaya koymamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.

"Bugün maalesef orucunu israile yardım gönderen firmaların ürünleriyle, kolasıyla açan Müslümanlar var"

6 milyonluk siyonist rejimin 2 buçuk milyar Müslümanın gözü önünde Gazze halkını nasıl soykırımdan geçirebildiğinin sorgulanması gerektiğini ifade eden Gülebak, sayı yerine şuurlu Müslüman olmanın önemine dikkat çekerek şöyle devam etti:

"2,5 milyar Müslümandan bahsediyoruz. 2,5 milyar Müslüman ve 2,5 milyar Müslümanın gözünün önünde 6 milyonluk bir siyonist çete, Müslüman kardeşlerimizi aylardır bombalarla, açlıkla yok ediyor. Peki neden biz hiçbir şey yapamıyoruz, demek i mesele sayı değilmiş. Sayı olarak çok olmak pek bir şey ifade etmiyor; ifade etmiş olsaydı bugün Filistinli Müslüman kardeşlerimiz bu halde olmazdı. O mazlumlar bugün o halde olmazdı. O zaman önemli olan nedir, önemli olan sayı olarak çok olmak değil şuurlu bir Müslüman olmaktır, bilinçli bir Müslüman olmaktır. Zalim ile mazlumu birbirinden ayırt edebilmektir. Bugün maalesef ibadet şuuruyla yaptığı orucunu israile yardım gönderen firmaların ürünleriyle, kolasıyla açan Müslümanlar var. Müslüman olduğunu iddia eden nice TV kanalları biraz daha fazla reklam pastasından pay almak için onların reklamını yaptığını görüyoruz. Yine aynı şekilde Müslüman olduğunu iddia eden nice iş adamımız maalesef aylardır bizim kardeşlerimize kan kusturan, bomba yağdıran israille ticaret yaptığını, onlara her türlü hammaddeyi gönderdiğini görüyoruz. Bu neyin göstergesi biliyor musunuz, şuursuzluğun ne kadar kötü bir şey olduğunu. Bugün bize Müslüman olmak yetmiyor, bize şuurlu Müslümanlar lazım. Bilinçli Müslümanlar lazım. Nerede duracağını bilen bilinçli Müslüman kitle lazım. Ondan dolayı bilinçlenmek, şuurlanmak zorundayız ve şuurlu insanların yetişmesi için elimizden geleni yapmak zorundayız."

Program okunan dua ile sona erdi.

 




Bu haber 679 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Manşetler Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI YUKARI