İHD ve kayıp yakınları, ‘Kayıplar Bulunsun Failler yargılansın’ sloganıyla gerçekleştirdikleri eylemde 474’üncü kez, “faillerin bulunup yargılanmasını” istedi. Salih YEŞİL DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Kayıp yakınlarının ‘Kayıplar Bulunsun Failler yargılansın’ sloganıyla gerçekleştirdikleri eylem, 474’üncü haftayı geride bıraktı. Şube binasında yapılan kayıp yakınları, kaybettiklerinin fotoğraflarını taşıdı. [gallery ids="5908"] Eylemde, konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, adaletin sağlanması talebiyle başlattıkları oturma eylemlerinin 474’üncü haftasını geride bırakırken, maruz kaldıkları baskılara rağmen yılmadıklarını ve mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti. OHAL gerekçesiyle bir buçuk yılı aşkındır eylemlerinin Koşuyolu Parkı’nda yapamadıklarını hatırlatan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Bilici, “Eylemlerimize dış alanda devam etmek için yapmış olduğunuz girişimler için maalesef imkan yaratılmıyor. Dernek binasında eylemimizi yapmış olduğumuz şu sıralarda bile, dernek binamızın önünde TOMA bekliyor. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz, çünkü adalet arayışımızdan ve eylemimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü bu ülkede insanlık dışı suçlar işlendi. Kaybetme, kaçırılma, işkence edilerek öldürme… Devlet bugün, insanlık suçlarına sessiz kalmayı tercih ediyor. Ancak asla unutulmasın ki, hakikat bir gün ortaya çıkacak.” diye konuştu. Eylemde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM)’in “yaşam hakkı ihlali” gerekçesiyle Türkiye’yi tazminata mahkum ettiği, Cavit Özalp’in öldürülme hikayesi ailesi anlatıldı. 1994 yılında Diyarbakır’da gözaltına alındıktan sonra öldürüldüğü iddia edilen Cavit Özalp’in faillerinin bulunarak cezalandırılması talep edildi. İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Avukat Hasan Yalçın, 1994 yılında Diyarbakır’da gözaltına alındıktan sonra öldürüldüğü iddia edilen Cavit Özalp’in hikayesini anlattı. 24 Ağustos 1994 tarihinde kimlik kontrolü sırasında Cavit Özalp’in gözaltına alındığını belirten Yalçın, oğlu Hacı Özalp’inde polis tarafından gözaltını söyledi. Baba ve oğlunun gözaltında karşılaşması ardından Hacı Özalp’in 26 Ağustos tarihinde serbest bırakıldığını belirten Yalçın, aynı gün Cavit Özalp’in cenazesinin köy muhtarlığına teslim edildiğini ve ölüm nedeninin askerlerce “yer gösterme sırasında mayına bastı” şeklinde olduğunu kaydetti. Ailenin Türkiye’deki hukuki süreçten bir sonuç alamadığını ve bu nedenle AİHM’ başvurduğunu söyleyen Yalçın, AİHM’in “yaşam hakkı ihlalinin” gerçekleştiği gerekçesiyle Türkiye’ye tazminat ödemeye mahkum ettiğini belirtti. Eylem yapılan beş dakikalık oturma eyleminin ardından sona erdi.