Partisinin isim, tüzük ve programından dolayı kapatma davası açılan Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, istenilen değişiklikleri yapmayacaklarını söyledi.   Salih YEŞİL Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu’nun bazı maddelerine aykırı ifadeler yer vermesi nedeniyle PAK hakkında açılan kapatma davasına ilişkin partinin Genel Başkanı Mustafa Özçelik basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, aynı gerekçelerle haklarında kapatma istemiyle dava açılan Kürdistan Komünist Partisi (KKK), Kürdistan Demokrat Partisi–Bakur (KDP-B), Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (KDP-T), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) temsilcileri de destek verdi. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinde yapılan toplantıda partisi hakkındaki kapatma davasını değerlendiren Mustafa Özçelik, Anayasa Mahkemesinin 17 Ocak’taki oturumunda partileri hakkında kapatma davası açtığını ve Anayasa Mahkemesi Başkanının imzasıyla kendilerine gönderilen tebligatta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının hazırladığı iddianameye karşı 30 gün içinde cevap verilmesinin istendiğini söyledi. ‘İSİM, PROGRAM VE TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ İSTENDİ’ Partisinin 2014 yılında kurulduğunu hatırlatan Özçelik, partisinin Anayasal bir parti olduğunu ifade ederek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 12 Şubat 2015’te, Anayasa Mahkemesince de 22 Aralık 2016’da partisine, isim, program ve tüzüğünün değiştirilmesi istemiyle ihtarname gönderildiğini aktardı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anayasa Mahkemesine gönderdikleri savunmada, partinin ismi, tüzük ve programında değişiklik yapmayacaklarını bildirdiklerini anlatan Özçelik, savunmalarını vermelerinin ardından 17 Ocak 2019 Anayasa Mahkemesince PAK hakkında kapatma davasının açıldığını kaydetti. Kapatma davasının açılmasının ardından, dava sonuçlanmadan partisinin Yargıtay’ın Siyasi Partiler Listesinden çıkarıldığına dikkati çeken Özçelik, “PAK'ın isminin partiler listesinden çıkarılması hukuk dışı, keyfi bir uygulamadır, PAK’ın üye kayıtları resmi olarak halen de işleme konulmasına ve Yargıtay tarafından PAK'a resmi yazılar gönderilmesine rağmen, PAK isminin partiler listesinden çıkarılması kabul edilemez. PAK isminin keyfi ve gayri hukuki bir şekilde partiler listesinden çıkarılmasına karşı yasal itirazlarımızı kısa sürede yapacağız.” diye konuştu. ‘KÜRTLERİN İRADESİ KABULLENMELİ’ Hem siyasi hem de hukuki olarak savunma yapacaklarını dile getiren Özçelik, şöyle konuştu: “PAK olarak avukatlarımız ve uzman hukukçulardan da destek alarak, hem siyasi hem de hukuki savunmamızı Anayasa Mahkemesine sunacağız. Sunacağımız savunma daha önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anayasa Mahkemesine sunmuş olduğumuz savunmaların devamı niteliğinde olacak. PAK, partinin adını, programı ve tüzüğünü savunmayı esas alan bir tutum içinde olacaktır. Adında 'Kürdistan' olan partilerin kapatılması, yasaklanması hukuk dışıdır, insan haklarına, düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı bir anlayış ve tutumun ürünüdür. PAK Türkiye Devleti'ni düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne saygıyı esas alan bir siyaset ve uygulamaya davet ediyor. PAK, bir kez daha devletin tüm yetkili organlarını, Kürt milletinin varlığını, dilini ve gerçekliğini kabullenmeye; bunu yasal ve anayasal güvencelere kavuşturmaya çağırıyor. PAK, artık geçmişte kalmış çağ dışı anlayışları terk ederek demokratik yollardan sorunların çözümü için Türkiye Devleti'ni gerekli adımları atmaya çağıyor. PAK meşru bir partidir. Gücünü, Kürt milleti ve Kürdistan'ın varlığı ve meşru, haklı davasından alıyor.  PAK mücadelesini mevcut program ve tüzüğüyle sürdürmeye devam edecektir.”