Bugun...


Kutbettin Akdemir

facebook-paylas
MELEKLERE İMAN-2-
Tarih: 28-08-2021 00:01:00 Güncelleme: 28-08-2021 00:01:00


أَعُوذُ بِاللهِ مِـنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيــمِ بِسْــــمِ اللهِ الرَّحْمَـنِ الرَّحِيـمِ

 

اَلْحَمْدُ لِلَّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿﴾ وَالْعَاقِـبَـةُ لِلْمُـتَّـق۪ينَ ﴿﴾ وَلَا عُدْوَانَ إِلَّا عَلَى الظَّالِم۪ينَ ﴿﴾ وَالصَّلٰاةُ وَالسَّلٰامُ عَلٰى رَسُولِـنَا مُحَمَّدٍ وَأٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ٓ أَجْمَع۪ينَ

 

Muhterem kardeşlerim!

Meleklere inanan bir insan, kendisini iyiliğe çağıran her sese kulak verir. Çünkü bunun meleğin sesi olduğuna, şeytanın ise insanı kötülüğe çağırdığını bilir. Bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber Efendimiz bu konuda şu uyarıyı yapmıştır: “Şeytan da melek de insanoğluna sokularak, kalbine birtakım şeyler getirirler. Şeytanın işi kötülükle korkutup hakkı yalanlamaktır. Meleğin işi ise, iyiyi tavsiye edip Hakk’ı doğrulamaktır. İçinde böyle bir his ve düşünce bulunan kimse onun Allah’tan olduğunu bilsin ve Allah’a hamd etsin. Şeytanınkini bulan ise, şeytandan koruması için Allah’a sığınsın.” (Tirmizî, Tefsir, 3)

 

Meleklere iman davranışlarımızda, sözlerimizde ve başkalarıyla olan ilişkilerimizde ölçülü olmamızı gerektirir. Çünkü meleklere inanan kişi sürekli yapıp ettiklerinin kaydedildiğinin bilincindedir.

 

Ayrıca koruyucu meleklerin kendisini koruduğu, yine meleklerin kendisine dua ettikleri ve kendisi için istiğfarda bulundukları bilgisi ve düşüncesi, bir mü’min için büyük bir manevi destektir.

 

Muhterem kardeşlerim!

Bugün Müslümanlar olarak gerek bireysel gerek toplumsal gerekse ümmet coğrafyamızda yaşadığımız sıkıntılar karşısında iman sahibi Müslümanlar olarak bileceğiz ki, eğer Allah’ın yardımını hak edebilirsek Allah bizi melekleriyle destekleyecektir, yardım edecektir. Tıpkı bedir de peygamberine ve Müslümanlara yardım ettiği gibi.

O gün Hz. Peygamber (s.a.s) Bedir meydanında Müşrik askerlerin karşısına kendi ashabını yerleştirdi. Müşrikler sayı itibarı ile çok, Müslümanlar ise azdı. 950 Müşrik askerin karşısında sadece 313 Müslüman vardı. Silah, teçhizat ve süvari anlamında da onlar donanımlı ve güçlü idiler. İster istemez bu durum bazı Müslümanlarda bir endişe oluşturuyordu. O anlarda Hz. Peygamber (sas) şöyle dedi:

“Ey Allah’ım! İşte Kureyşliler! Olanca kibir ve gururları, kendilerini beğenmişlikleri ve havaları ile gelmişler… Sana düşmanlık etmekte ve Senin Rasûlü’nü yalanlamaktalar! Biz, Senden, onlara karşı bize vaat ettiğin yardımını diliyoruz.”

Bu sözlerin ardından Efendimiz (s.a.s) o gece boyunca dualarını tekrarladı. Dualarında diyordu ki:

“Allah’ım, bana vâ’dini ulaştır! Allah’ım, bana vâ’dini gerçekleştir! Eğer Sen şu bir avuç İslam cemaatini helak edersen, yeryüzünde Sana ibadet edecek kimseler kalmayacak!”

Tarihler 17 Ramazan Hicri 2’yi; Miladi 13 Mart 624’ü gösterdiğinde, günlerden Cuma idi. Sabahın erken saatlerinde iki ordu karşı karşıya gelince, bir ara Hz. Peygamber’in (sas) mübarek yüzünde bir tebessüm oluştu. O anlarda dönüp Hz. Ebû Bekir’e dedi ki:

“Müjde, ey Ebû Bekir! Müjde, Allah’ın yardımı geldi! İşte şu karşıda Cebrail, tepenin üstünde ve atının üzerinde, hücuma hazır beklemekte, arkasında binlerce melek de ona refâkat etmekte!”

Bir anda tekbir sesleri yükseldi Bedrin meydanında… Allah (cc) vaadini gerçekleştirecek ve kulunu katından bir yardım ile destekleyecekti. O anda Bedir meydanına inen melekler, Hz. Cebrail refakatinde gelen 1000 melekti.

 

Meleklerin bu gelişlerini Kur’ân bize anlatmaktadır. Hemen Bedir’in arkasından nazil olan Enfâl Sûresi’nin 9. ayetinde inen meleklerin sayısının 1000 olduğu söylenir. Uhud’un arkasından inen Âl-i İmrân Sûresi, Uhud’u anlatırken ara ara Bedir’e de göndermelerde bulunur. Âl-i İmrân Sûresi 124. ayette Bedir’de Müslümanların 3000 melekle desteklendikleri, arkasından gelen 125. ayette ise Meleklerin sayısının 5000 olduğu beyan buyrulur.

Rabbimiz o gün o meydana 5000 meleği, kıyamete kadar Bedirlerin bitmeyeceğini göstermek, ağır imtihanlar yaşayacak müminlere, yardımın muhakkak verileceğini iyice duyurmak için göndermişti. Dolayısı ile o gün o meydana inen 5000 melek, tüm müminler için çok ama çok önemli mesajlar vermekte ve büyük bir vaadi müjdelemektedirler.

Burada bir noktaya daha dikkatleri çekmemiz gerekir. Allah (cc) mümin kullarına yardım edeceğini Kur’ân-ı Kerim içerisinde defaatle vaat etmiştir. Ancak, yaptığı her işi bir kader yani bir yasa üzerine yapan Allah, kullarına yapacağı yardımı da bir yasaya bağlamıştır. Biz Kur’ân’da Allah’ın kullarına nasıl yardım ettiğini onlarca ayet ve tablo üzerinden okuyoruz. O yardım bir gün Hz. Nûh’un dalgalar arasında yüzen gemisi olmuştur, bir gün Hz. İbrahim’in ateşte yanmayan bedeni olmuştur. Bir gün Hz. İsmail’i kesmeyen bıçak olmuştur. Bir gün Hz. Musa’nın elindeki asa olmuş, bir yılana dönüşmüş; sihirbazların sihirlerini yutmuş, bir başka gün Kızıldeniz’i ikiye yarıp bir yol olmuştur. Bir başka sefer Efendimiz’in (sas) daha dünyaya teşrif etmesinden önce Ebabil kuşları olmuş, Beytullah’ı korumuş, bir başka gün Efendimiz’i hicret gecesi koruyup, sağ-selamet Medine’ye vardırmıştır.

Allah’ın görünen-görünmeyen orduları vardır. Bazen bir rüzgâr, bazen bir yağmur, bazen arılar, bazen başka hayvanlar ve bazen melekler; ama bir şekilde kullarına ulaştırdığı yardımları muhakkak olmuştur. Önemli olan Allah’ın (cc) bu vaadinin gerçeklemesi için müminler olarak bizlerin yapması gerekenleri ortaya koyması ve o ilahî yardımı hak edecek adımları atmasıdır. Beşer planında o adımlar atılınca, başta meleklerin yardımı olmak üzere bizlere vaad edilen tüm ilahî yardımlar Allah’ın izni ile bizlere ulaşacaktır.

Bitti…



Bu yazı 20519 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI