Bugun...


İhsan Yaşar

facebook-paylas
Osmanlı Devleti Ve Kürtler (9) .
Tarih: 01-12-2023 00:02:00 Güncelleme: 01-12-2023 00:03:00


Üç kıtaya yayılan Osmanlı İmparatorluğu Sykes Picot Antlaşmasıyla Birinci Dünya savaşının galipleri arasında paylaşılırken, Osmanlı Devletinin gayrimüslim tebaası Osmanlı Devletinin egemenliğinden kurtulduğu için büyük bir sevinç yaşarken, Müslüman tebaası ise sudan çıkmış balık gibi çırpınmaktaydı…    

   Daha evvelki yazılarımızda bunları yazdığım için bu yazımızda Osmanlı Devletinin en büyük Müslüman tebaası olan Kürtlerden bahs etmek istiyorum.                                                                  

  Zamanın Fransa Başbakanı Aristide Briand’ın, Georg-Picot’a  “ Osmanlı İmparatorluğu’nda en fazla çıkarı olan ülke Fransa olduğu için İmparatorluğun yıkılmasından en fazla zarar görecek olan ülke Fransa’dır. Dolaysıyla Fransa’ya zararını telafi edecek tazminat verilmelidir.” Diyordu.                                                                                                                                                 

Bu tazminat; Güneyde Mısır sınırına kadar uzanan büyük Suriye toprakları.                                                                                                                                                                                                                         

 Kuzeyde ise Adana vilayetinin Torosların Güneyindeki toprakları. Bu bölgenin doğusunda bulunan Elazığ, Diyarbakır, Van vilayetleri ya da mutasarrıflıkları da, Toros doruklarından geçecek, sonra Dicle Vadisi’nin kıyısındaki dağlar izleyerek Güneye inecek. Dicle’yi Musul’un güneyinden aşacak, daha sonra da bize ait olacak Zor bölgesinde Fırat’a kavuşacak ” (1)                                                                       

 Görüldüğü gibi Fransa; Suriye, Lübnan, Filistin’den oluşan büyük Suriye’yi, Kilikya’yı ve Kürdistan coğrafyanın büyük bir kısmını kendi nüfuz bölgesi olarak belirlenmesini istiyordu.                  

  Fransa sadece kendi çıkarlarını öncelediği için İngilizlerle yapılan görüşmelerde sadece kendilerine verilecek bölgelerin haritalarının bir an önce çizilmesini istiyordu.                                                                 

 Fransızlar, İngilizlerle bir an önce anlaşma yapıp bölgede yaşayan halkların ne olacağı konusunu gündeme bile getirilmesini istemiyordu.                                                                                                                            

  Peki; Fransızlar bunu isterken İngilizler, Ruslar, İtalyanlar ne istiyordu?                                             

Aslında zamanın galip devletlerinin tamamı kendi çıkarları doğrultusunda, 1850’de Rusya İmparatoru I.Nikolay’ın  “Hasta Adam” diye tanımladığı Osmanlı Devletinin terekesinden en büyük payı almak için kıyasıyla bir mücadele içine girmişlerdi.                                                                                                                        

  İngilizler diğer ülkelere nazaran bölgenin sosyolojik yapısın çok daha iyi bildiklerinden özellikler Arapları ve Kürtleri yanlarına almak için el altından gizlice Kürt ve Arap aşiret reisleriyle görüşüp bölgede siyasi nüfuzunu geliştirmek istiyordu.                                                 

Fransızlar salt kendi çıkarlarını önceleyip bir an önce Mısır, Arap Yarım Adasını, Suriye’yi ve Kürdistan topraklarını İngilizlerle görüşüp zaten fiili işgal etiği toprakları İngilizlerle anlaşarak neticelendirmek istiyordu.                                                                                                         

Binlerce yıldır bu kadim coğrafyada yaşayan, bu toprakların sahibi halkları; onlarca ırk, din, mezhep ve kültürün varlığını önemsemeyen, onları yok sayan sömürgeci emperyalist devletler için geçerli tek akçe onların ÇIKARLARIYDI…                                                                                   

İngilizler ve Fransızlar onlarca görüşme toplantıdan sonra nihayet kendi aralarında anlaşmaya vardılar.                                                                                                                                                           

  Anlaşmaya vardıktan sonra anlaşmanın sonucunu Ruslarla paylaştılar.                                         

Ruslara temelde antlaşmaya itiraz etmediler ama taviz koparmak için hemen de kabul etmediler.                                                                                                                                                  

 Yapılan pazarlıklar sonucunda Kürdistan’ın Botan (Cizre) ile Urmiye Gölü arasında kalan bölge Fransızlardan alınıp Ruslara veridi.                                                                                               

  Birinci Dünya Savaşının ana galipleri olan İngilizler, Fransızlar ve Ruslar Osmanlı Devletinin topraklarını Sykes Picot Antlaşmasına göre diğer müttefiklerinin kısmi itirazlarına rağmen kendi aralarında paylaştırıp, fiili işgallere başladılar.

İngilizler, Fransızlar, Ruslar ve İtalyanlar binlerce yıldır bu toprakların sahibi olan Kürt, Arap, Ermeni, Suryani, Keldani…Vs  halkları ola ki Osmanlı Devletinin geride kalmış kuvvetleriyle veya kendi aralarında sağlayacakları birlikteliklerle emperyalistlerin işgallerine karşı çıkmalarını önlemek için  özellikle  de bölgede güçlü Kürt, Arap aşiretleriyle el altından görüşerek onlara otonom, özerklik, muhtariyet gibi yalandan vaatlerde bulunarak işgallerine karşı çıkmalarını sağladılar.                                                                                                                    

Sömürgeci Emperyalist Devletleri her zaman olduğu gibi “havuç ve sopa “ politikasıyla bölgede hakimiyet kurdular.                                                                                                                     

  Bölge halkları arsındaki etnik, teolojik, mezhep, aşiret, toprak, siyasi… Vs ne kadar sorun varsa kullanarak halkları hem kendi araların da hem de birbirlerine düşürerek, düşmanlaştırarak her zaman en gererli metot olan; parçala, böl ve YÖNET formülünü uyguladılar…

Devem edecek. Selam ve Dua ile. 

İhsan Yaşar.                                                                                                                                    

  (1 )(Briand’dan Georg-Picot’a 2 Kasım 1915. H.S.Aytemur)                                                                                                                                            

 

 

 

 

 

 



Bu yazı 9411 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI