İHD ve Diyarbakır Barosunun, işkence ve kötü muamele iddialarıyla gündeme gelen Elazığı 2 No’lu Cezaevinde yaptıkları incelemeler sonucu hazırladıkları raporu açıklayan Av. Önder Alçiçek “Genel olarak görüşülen mahpusların hepsinin vücudunda darp izlerinin bulunduğu gözlemlenmiş ve sistematik bir şekilde darp ve işkenceye maruz kaldıkları tespit edilmiştir.” dedi. DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu Cezaevleri İzleme Merkezi, Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda “işkence ve kötü muamele” iddialarına ilişkin hazırladığı "Elazığ Cezaevleri Hak İhlalleri Raporu"nu açıkladı. Baroda düzenlenen toplantıda açıklama yapan Baro Cezaevleri İzleme Merkezi Üyesi Av. Önder Alçiçek, mahkumların anlatıma ve heyetlerinin gözlemleri sonucu oluşturdukları raporu özetledi. Tutuklu yakınlarının “işkence ve kötü muamele” iddiaları üzerine 21 Şubat’ta Cezaevine giderek heyet olarak ziyaretler gerçekleştirdiklerini aktaran Cezaevleri İzleme Merkezi Üyesi Alçiçek mahkumların verdiği bilgiye göre, “işkence ve kötü muamelenin”, Adalet Bakanlığının mahkumların ayakta sayımına ilişkin gönderdiği genelge sonrası Cezaevi yönetimi tarafından Bakanlığının genelgesinin uygulamaya başlatmasına tutukluların itiraz etmesiyle başladığına işaret etti. ‘YOĞUN BİR ŞEKİLDE DARP VE İŞKENCEYE MARUZ KALDILAR’ Hak İhlalleri Raporu’nu, kendi gözlemleri ve tutuklularla yaptıkları görüşmeler sonucu oluşturduklarının altını çizen İzleme Merkezi Üyesi Alçiçek, 16 Şubat’ta, ayakta ve tek sıra halinde sayım almaya tutukluların itiraz ettiğini, bunun üzerine mahkumlar hakkında tutanak tutulduğunu dile getirerek, “Akabinde darp ve işkenceye maruz kalmışlardır. Özellikle 18.02.2018 Pazar günü çok yoğun bir şekilde darp ve işkenceye maruz kaldıklarını ve çok ağır şekilde yaralanan mahpusların olduğu bilgisine ulaşılmıştır.” diye konuştu. Av. Önder Alçiçek, mahkumların işkence ve kötü muameleye ilişkin anlatımlarını, mahkumların odalarına, giren kalabalık bir infaz kurumu memurlarının, mahkumları darp ettiğini ve ağır hakaret ve tehdit bulunduğunu ifadeleriyle sıralayarak, “Mahpusları ölümle tehdit ettiklerini, odalarda bulunan eşyaları kırıp dağıttıklarını, gelişen olaylardan dolayı can güvenliklerinin olmadığı söylemişlerdir. Bahsi geçen özel ekipte yer alan görevlilerin mahpuslar tarafından daha önce cezaevi içerisinde hiç görmedikleri kişiler olduğu söylenmiştir. Darp ve işkence 20.02.2018 tarihine kadar devam etmiş ve bu süreçte mahpuslar doktor raporu için revire gönderilmemiştir.” şeklinde konuştu. ‘MAHKUMLARDA MORLUK VE ŞİŞLİKLER GÖRÜLDÜ’ Cezaevindeki sürece ilişkin heyetlerinin yaptığı gözlemleri aktaran Av. Alçiçek, hükümlüler E. D.’nin sağ göz çevresinde morluk, E. T.’nin sol el parmak uçlarında morluklar, tutuklu M.B.’nin sol dizinde morarma ve şişkinlik, hükümlü B. K.’nin başının arka kısmında şişkinlik ve bacaklarında darp izleri olduğunun görüldüğünü kaydetti. Tutukluların ölümle tehdit edildiklerini kendilerine aktardığını işaret eden Alçiçek, gözlemlerinin sonucunu, “Genel olarak görüşülen mahpusların hepsinin vücudunda darp izlerinin bulunduğu gözlemlenmiş ve sistematik bir şekilde darp ve işkenceye maruz kaldıkları tespit edilmiştir.” sözleriyle dile getirdi. Cezaevi idaresinin tutumunun suç olduğuna dikkati çeken Avukat Alçiçek, uygulamanın devam etmesi durumunda ilerde olumsuz olayların gerçekleşmesine yol açabileceği uyarısı yaparak, “Mahpusların can güvenliklerinin de tehlikeye düşebileceği endişesini taşımaktayız.” ifadesini kullandı. ‘İŞKENCE ORTAMINDAN DERHAL VAZGEÇİLMELİDİR’ Yaşanan iddialara ilişkin yargı mensuplarını ve Adalet Bakanlığı’nı ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu gerekli yasal süreci ve çalışmayı başlatmak üzere göreve davet eden Alçiçek, “Mahpuslara yaşatılan işkence ortamından derhal vazgeçilmeli, uluslararası hukukun emrettiği ve insana yaraşır bir şekilde bir muamele gösterilmelidir. Mahpusların sağlığa erişim haklarının sağlanması, koruyucu sağlık hizmetlerine önem verilmesi, hastalığı olanların tedavi olanaklarından yararlanmaları için gerekli önlemler alınmalıdır.” diye konuştu. Açıklamalarının ardından, Baro Cezaevleri İzleme Merkezi Üyesi Av. Önder Alçiçek, İHD ve Diyarbakır Barosunun oluşturduğu ortak raporu basın mensuplarıyla paylaştı. Mahpus yakınlarının başvurusu sonucu Elazığ 2 No’lu Cezaevine gidilerek oluşturulan raporda, darp edildikleri iddia edilen hükümlü, Mustafa Yiğit, Mehmet Saddık Ayaz, Bahattin Keskin, Abdülcelil Keskin, Serkan Eren, Ergin Doğru, , Ekrem Öncel, Enver Topbaş, Hüseyin Solmaz, Bedri Çakı, Naşit Kızılkaya ve tutuklu Metin Benice’nin anlatımlarına yer verildi. Raporda, tutuklu ve hükümlülerin anlatımına göre, mahpusların ayakta sayım vermediği için darp edildiği, darp sonrası revire çıkarılmadığı, şikayetler sonrası infaz koruma memurlarının kamera ile sayıma çıktıkları, sayım sırasında ayağa kalkmayanları kamerayla tespit edip, ardından kamerayı kapatıp acil müdahale ekibi denilen 20-30 kişilik bir grubun çağrılarak mahkumların darp edildiğine yer verildi.