Sağlıklı birey sağlıklı aileyi ve toplumu oluşturur. Semavi dinlerin en üstünde durdukları alan aile ve ferdin muhafaza edilmesiydi. Toplumsal düzen bireyden başlar. Bu silsilenin sonunda güçlü devletler oluşur.

Bir toplumu etsizleştirmek aile yapısını deforme etmekle başlar.

İslam aile anlayışı hiç bir düşüncenin ulaşamayacağı boyuttadır. Anneye babaya çocuğa verilen değer bir bütünün ayrılmaz parçaları gibi ilişkilidir. Çocugun anne ve babaya bakışı ayette dediği gibi yaşandığında of bile denilmemesini ister. Hatta yüksek sesle konuşulmasını men eder. Saygı ve sevgiyi içselleştirmeyi emreder. Bir ibadet gibi korunmasını ister. Yine anne baba çocuğa merhamet ve şefkatle muameleyi önceller. Sevgi ve merhamet merkezli korumacı bir anlayışı geliştirir. Fenalıklardan kötülüklerden korumayı hedefler. Ahlaklı inançlı ve kişilikli bir yaşamı empoze eder. İyiliğe dair güzelliklerin sevginin aşkın merhametin kardeşliğin adaletin kişide hayat bulması hedeflenir.

Batı anlayışı bu değerlerden uzak bencil egoist çıkarcı bir kişiliği önceller. Hayat yaşam tarzını bu zeminde yaşatır.

Bu anlayışı aşması zor hatta imkansız olan batı anlayışı İslam merkezli aile anlayışı karşısında çaresizlşğini ancak İslam merkezli aile anlayışını ifsada uğratma ile ilgili caba içerisinde olmayı hedefler.

O nedenle bir ülkeyi yada toplumu ifsat etmek için aile yapısını etkilemekte işe başlar batı anlayışı.

Bunun için aile yapısı içindeki en küçük bireyden başlayarak fertleri etkilemek ister. Çizgi filimler oyunlar görsel yapımlar müzikler filimler sanal dünyadaki görseller ile oluşturulan algılar İslam toplumundaki bireylerden aileye ve topluma kadar her kesimi ifsada uyratmaya caba göstermektedirler.

Bu karmaşada ifsada uğrayan toplumu dolayısı ile devleti istedikleri gibi yönetmeyi becermek isterler. Bu ahlaki çöküntü ile toplumları istedikleri gibi yönetebilmektedirler.

Batı anlayışının dünya yönetimi için üstünde durdukları en temel konudur. Batı anlayışı gücü eline geçirdikten sonra bu yaklaşımı ile yeryüzünü ve insanlığı felakete götürmektedirler.

Dünyanın sonunu bu anlayış ile inşa edip yok olmasını sağlamaktadırlar. Hastalıklı ve insan fıtratına uymayan bireyi dolayısı ile aileyi ifsat eden bu anlayış hastalıklı bir toplumu inşa etmektedirler.

Özgürlük adı altında fıtrata muhalif davranışların yaygınlaştırılmasının oluşturacağı felaketin batımında altından kalkamayacağı bir sonuç oluşturacaktır. Batı bu çaba ve ifsat edilmiş bir toplum oluşumu içindeyken müslüman kişiliğin fıtrata ve değerlerine uygun hareket ederek kendini ailesini ve toplumunu muhafaza etmesi gerekmektedir. Toplumda bu batıl anlayışın hayat bulmaması için çalışması ve bu sorumlulukla hareket etmesi gerekmektedir.

Bu ifsat hareketini modern haçlı seferberliğinin farkında olarak mücadelesini İslami değerler içinde sürdürmesi gerekmektedir.