Bazen böyle geldik böyle gideceğiz der insanoğlu… Ama yanıldığının farkında olmaz. Aslında hatanın en büyüğünü yapar. Böyle gelmişsek niye böyle gidecekmişiz? Düzeltilecek bir sorun yok mudur ki böyle gidecek diyoruz. Hadisi Şerifte “Müslüman bir yanlışı gördüğü zaman onu eliyle düzeltir, gücü yetmiyorsa dili ile düzeltir, ona da gücü yetmiyorsa kalbi ile buğz eder. Bu da imanın en zayıf derecesidir” buyurmaktadır. Durum böyle iken alemlere rahmet Peygamberimiz (SAV) böyle buyurmuşken, biz kalkıp böyle gelmiş böyle gidecek diyebilir miyiz? En büyük yanılgı o olmaz mı?

Böyle gelmiş olabilir ama böyle gitmemesi için gayret göstermeliyiz. Biz iyi olabiliriz, fakat bizden daha iyileri de var… Kötü de olabiliriz, bilakis bizden daha da kötülerinin olduğunu unutmamalıyız. Biz daha iyisi olmak için çalışacağız.

Hak edenin yanında olup, hak etmeyeni memnun etmezlerse işte o zaman felaket tellalları, çıkar çevreleri, fırsatçılar işbaşında olur. Dürüst, topluma faydalı,  güvenilir kişilerin kuyularını kazmaya başlarlar.

Dürüst insanları karalamayı kendilerine şiar edinirler. Kendilerinin topluma faydası olmadığı gibi olanları da engellemeye çalışırlar. İşte o zaman, böyle gelmiş böyle gidecek olanlar bu kişiler olurlar. Dedikoduların başını alıp gittiği, kulaktan dolma bilgilerle hareket edildiği ve buna bağlı olarak faturaların dürüst ve halisane niyetli insanlara kesildiği yerlerde çalışmak cesaret ister.

Önemli olan bu durumlarda dik durabilmek ve kulakları tıkamaktır. Her ne pahasına olursa olsun doğruluktan, iyilikten, dürüstlükten asla ödün vermemektir. Dünya hayatı için menfi hiçbir şeye üzülmeye gerek yok… Varsın dünya ve içindekileri onların olsun. Mevki ve makamlar da onların olsun. Bizler bunların peşinde olmamalıyız. Asıl olan insanlığımız ve şimdiye kadar insanlık için neler yapabildiğimizdir. Hele bu kamusal bir görevse…

İşte o zaman daha çok düşünmeliyiz.  Mevkiler, makamlar, statüler bizlere bir şey kazandırmaz. Bu konumlar aslında kişinin insanlık derecesini ölçer. Belirli konumlara gelmiş kişiler ne oldum delisi olduğu takdirde kendi insanlığını kaybetmiş olurlar… İnsanlara hükmetme güdüsü ortaya çıkar ve konumunu insanlara zarar verecek düzeyde kullanmaya başlarlar. Ezdirme politikaları uygulayan kişilerin böyle bir hakları olamaz ve olmamalıdır. Her nedense toplum olarak bizlere eziyet veren, bizleri azarlayan, aşağılayan, işimizi yaptıramadığımız, bizleri mağdur eden yetkili kişilerin başımızda olmasını istiyoruz. İyi niyetli, hoşgörülü, yardımsever, dürüst, görevini yapmaya çalışan yetkili kişileri engellemeye çalışıyoruz. Çünkü insanca yaşamanın kıymetini bilmiyoruz.