Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Filistin – İsrail savaşında gündemi sıcak tutarak uluslararası yapılan girişimlerde İsrail’in bir katliam, bir soy kırım yapmakta olduğunu onlara anlatmak ve bu konuda batı ve İslam ülkelerinde destek arama faaliyetleri kesintisiz bir şekilde devam edilmekteyken, Uluslararası İsrail’e karşı yürüyüşler mitingler yayılırken, İsrail’in ve CIA ajanları tarafından döğmeye basarak Türkiye’deki yerli uşakları hareket geçirdiler. Bunların bir kısmı terör olaylarını gerçekleştirerek Türkiye’yi kaosa sürüklemekle görevlendirilmişti. Ancak Mit ve Emniyet güçlerimiz onlara göz açtırmayarak kıskıvrak yakaladılar. Bu ülkemizin gururudur. Bu yönde çabası olan tüm yetkililerimizi tebrik ediyorum.    Dün Arap ülkelerinde demokrasiyi kullanarak ve yapılan algı operasyonlarıyla insanları kandırarak ve inandırdıktan sonra Müslüman ülkeler arası kırgınlıklar hatta savaşlar çıkartarak onları zayıf duruma düşürdüler.  Böylelikle sırayla Ortadoğu’da güçlü bir İslam ülkesini bırakmadılar.  Birbiriyle kavgalı duruma düşürdüler.(İran-Irak).  Bölerek orada ne namus bıraktılar ne şeref, bizde de Hükümetin elini zayıflatmak ve başka şeylerle meşgul etmek ve komşu ülkelerle aramızı gergin hale getirmek amacıyla hemen harekete geçtiler.  Bu hikâye tanıdık bir hikâyedir. Şerefli insanları töhmet altına almak, sesini kısmak, Türkiye’yi sahnenin gerisine çekmek, Gazze konusunda daha fazla aktif rol almamaları için, bu oyunlar yerli uşaklar tarafından sahneye konulmaya başladılar ve devam edeceklerdir.  Dün milleti aynı oyunlarla perişan ettiler. Kardeş kardeşi birbirine düşman ettiler. Neden? Çünkü güçlü Türkiye ABD ve İsrail’in menfaatine terstir. Onun için bildik şeyleri kullanmaya başladılar. Atatürk’ü, hilafeti, ırkçılığı, laikliği daha başka değerleri kullanarak vatandaşlar arası gerginlik ve nefret tohumları ekmeye çalışarak kaoslu bir ortam oluşturma peşindedirler. Bunlar; ABD ve İsrail’in emrine göre hareket eden kuklaları ve uşaklarıdır.  Bu değerleri kullananlar sizler hiç gördünüz mü bir soykırım yapan İsrail’e karşı bir kelime söylemişler mi? Hayır söyleyemezler. Onlar Türkiye’de yaşar ama efendileri için hizmet ederler. Onun için bunların algı operasyonlarına milletin karnı toktur. Alıştığımız yalanlardır.

                     Bir diğer taraftan Ülkenin bağımsızlığının güçlenmesini sağlayan Ordumuzun savunma ve taarruz gücünü artırma konusunda katkı sunan, Türk Silahlı kuvvetlerinin ihtiyacını gideren, teröre göz açtırmayan İHA ve SİHA’ları yapan Bayraktar Firmasını kamuoyunun da töhmet altında bırakarak Türkiye’nin dışa karşı savunmasını zayıflatmak amacıyla yapılan bir oyundur. Herkes bunu anlamaktadır. Çünkü Türkiye ’dün ABD ortak olarak F-16,F-35 Türkiye’nin hava gücünü güçlendirecek bu uçakları ABD paramızla bize satmadılar. Ortaklıktan çıkardılar, paramızı da vermediler. Hiç görmedim bu zatların Türkiye’ye karşı yapılan bu haksızlığa karşı bir şeyler söylediklerine şahit olmadık. Azıcık ülkesinin bağımsız ve özgür olmasını isteyen, bayrağını ve milletini sevenler, Bayraktarı tebrik etmelidirler. Ama nerede o feraset nerede o inanç, bu durumu milletimiz çok iyi bilmektedirler. Bu gün hava gücümüz olmamış olsaydı, Suriye ve Irak olabilirdik. Bu ülkemizin kıymetini bilelim bilmeyenler efendilerin yanına gitsinler. 

                Bugün İsrail bir avuç Filistin’e karşı tüm haçlı zihniyeti toplamışlarken, İsrail bu gücü kullanmak için Lübnan’a karşı operasyon yapması,  İran’da patlamaların olmasının nedeni ABD ve Avrupa ülkelerinde bu kuvvetleri bir araya gelmişken vaadedilen(!) topraklara sahip olmak için bu fırsatı kendi lehine kullanmak isteyen bir İsrail var. Rabbim bunlara hiçbir zaman fırsat vermesin, bunlarda ne vicdanı var ve nede zerrece bunlarda insanlık var. Bunlar ancak güçten anlarlar onun için   Türkiye Cumhuriyeti güçlü olmak zorundadır.  Onun için Türkiye’nin güçsüzleştirme politikalarına şimdiden başlamışlar. İçerde ve dışarda ülke düşmanları her zaman olacaktır. Önemli olan, onların oyunlarına gelmemektir. Burada yaşayan her vatandaş bu bilinçte olmalıdır. Bugün Suriye’de her kes rahatsızdır. Bugün Irak’ta her kesim bu durumdan rahatsızdır. Dün kendilerine demokrasiyi, insan haklarını vadedenler bugün onların cellatları oldular. Gözlerimizle görüyoruz. Allah’ın verdiğinin kıymetini bilmeyenler, kıymetsiz olurlar, sahipsiz kalırlar. Derbeder olurlar.

                   İsrail için bu fitneyi yayan ortak olan ülkenin geriye gitmesini, bağımsızlığını kaybetmesini isteyen, uşak ruhlu insanlardır. Bugün bir ülkenin bağımsızlığının birinci nişanesi Ülkesini savunabilecek silah teknolojisine sahip olmaktır. Mantık olarak buna karşı gelen ve bunu hafife alan, töhmet altına almaya çalışan kişiler, bu ülkenin insanı olabilir ama ruhlarını satılmış insanlardır. Tarihin çöplüğü bunlarla doludur.  Ali LALE