Geçen haftaki yazımızın bir devamı olarak bu yazımızda da yaşadığımız şehir güzel Diyarbakır’ımızda daha rahat ve huzurlu yaşayabilmek için yapılması gereken hizmetlerden söz etmeye çalışacağız inşallah!

Şehrimiz, iç ve dış turizme sahne olmuş tarihsel ve doğal güzellikleriyle, folkloruyla ve halkının cana yakınlığıyla öne çıkarak yoğun bir kalabalığa ev sahipliği yapmaktadır. Bu kalabalığa Gazi Cadde’si dar gelmektedir. Bu nedenle adı geçen caddenin Mardin Kapı’ya kadar trafiğe kapatılıp Melik Ahmet Caddesi’nin gelişli gidişli trafiğe açılarak toplu taşıma araçlarının buradan akışının sağlanması gerekir.

Surların etrafı özellikle Urfa Kapı’dan Dağ Kapıya kadar olan kısmı ki buralardan şehre girilmekte ve buralar ilk göze çarpan yerler olup ilk izlenim bakımından insanları etkilemektedir. Üzülerek belirtelim ki buraların da susuzluktan yeşillikleri kurumuş olduğundan insanlar kırmızı toprağa bakmak zorundadırlar. Dağ Kapı döner kavşakta bulunan havuzda fıskiyelerden su havalara çıkıp tekrara havuzuna inseydi ne güzel olurdu!

 Güney doğu Güncel Gazete’mizde önceki tarihlerde çıkan yazılarımdan konuyla ilgili paragraflar alıntılayayım ki sorunların yeni olmadığı ve söz konusu sorunlar, defalarca yazılarımızda dile getirildiği halde gereğinin yapılmadığı bilinsin. Yani bu sorunlar bugünün yeni sorunları değildir. Bu yazılarımın hepsi 2024’ten önce yazdığım yazılardır.

“Şehrimizin yetkililerine de iki önerim var: Birincisi; Urfa Kapı’dan Sur İçi’ne girerken Sarı Saltık Kavşağı; çok düzensiz ve çok yoğun bir trafiğe rağmen ışıklandırma olmadığı için araç izdihamı oluyor. Trafik kazaları olmadan acilen buraya trafik ışığı yapılmalı!

“İç Kale’de bulunan Hz. Süleyman (r.a.) Camisi’nin avlusunda gece gündüz gürül gürül akan, tatlı, şifalı ve berrak olan kaynak suyunun caminin aşağısında bulunan parkta bir havuz yapılarak biriktirilip içinde balık yetiştirilirse güzel bir “Hamravat Balıklı Gölü” olur. Konumu yönüyle havuzdan sonra daha küçük süs havuzları yapılarak Dicle Irmağı’na kadar etrafında oturma ve dinlenme yerleri yapılıp Amid halkının hizmetine sunulursa büyük bir hizmet yapılmış olur. Boşa akmakta olan bu güzelim su da yararlı bir şekilde değerlendirilmiş olur.”

”Dağkapı Meydanı’ndaki döner kavşakta havuzumuz susuzluktan çatlamış durumda... Kimsenin yüreği yanmıyor mu ki su verip zavallı havuzun susuzluğunu gidersin! Yanı başımızda koskoca dillere destan Dicle Irmağı gürül gürül akıyor! Biz de bakıyoruz! Suyumuz mu yok? Sağ olsun Dicle var! Yoksa susuzluktan çatlayacaktık! Allah, can damarımız olan Dicle’nin suyunu bize zaten bağışlamış! Daha ne yapsın bize nazenin Dicle’miz! Yine de size çareyi göstereyim diyor Dicle’miz: ”Döşeyin boruyu, küçük bir motorla çekin suyumu; verin Amid’in güzelim bahçelerine, havuzlarına! Debelensin yeşillikler içinde yaşasın çocuklarım ve torunlarım! Vermezsem namerdim! Eğer siz kendinizden vazgeçmiş ve güzellikler içinde yaşamak istemiyorsanız yapacağım bir şey yok! Ancak ben torunlarım ve çocuklarım için bu özveride bulunmaya hazırım. Dünya malı gözünüzde ne çok büyümüş ki benim gördüklerimi siz göremiyorsunuz!”

“Güzelim tarihsel Dünya UNESKO mirası olmasıyla övündüğümüz, göğsümüzü kabartan Sur’umuzun etrafını yüzümüzü ağartacak biçimde yeşillendiremez miyiz? Şehrimize dışarıdan biri geldiğinde ağzı açıkta kalıyor ve aynı zamanda üzülüyor gördüklerine!”

“Neden gündüz vaktinde Gazi Caddesi trafiğe kapatılmaz? Şehir içi ulaşımı için (otobüs ve minibüslere) Melik Ahmet Caddesi’nden gelişli gidişli trafiğe açıp ulaşım sağlanabilir.”

“Dışarıdan girişe göre Dağkapı’nın solunda açılan kısmın durumu insanı üzüyor! Yazık değil mi? En gözde ve göz önünde bir yer... Günde bu kadar insanın geçip gittiği bu aynamızın yeşilliklerle göze çarpması ne kadar iç açıcı olurdu! Toprak bir alanda yeşil bitki, çiçek, gül, süs bitkisi olsa insanın içi açılır!

Gönlünüz mutluluklrla dolu, yaşadığımız şehir huzurlu olsun!