Bugun...


FESİH BOZAN

facebook-paylas
Akıl ve Muhasebe
Tarih: 22-01-2024 00:01:00 Güncelleme: 22-01-2024 00:01:00


 

 Akıl: İdrak, muhakeme kabiliyeti, kavrayış, zeka. insanların tehlikeye düşmesine engel olan şey, düşünme, kavrama ve bilgi elde etme gücü.
 
Akıl, eşyanın güzellik, çirkinlik, kemal ve noksanıyla ilgili sıfatını idrak eden özelliktir. 

Akıl, insanoğlunun en üstün vasfıdır.

Akıl, insanı kainattaki diğer canlı-cansız tüm varlıklardan ayıran ve ona üstün kılan en önemli özeliğidir.

Aklın bunca önem, işlev ve fonksiyonuna rağmen insan zaman zaman aklını kullanmadığı veya başkasının aklına uyduğu için hem dünyada hem de ahiret günü, çeşitli sıkıntı ve feci sonuçlarla karşılaşabiliyor.

“Biz aklımızı kullanmış olsaydık bu cehenneme düşmezdik.” (Mülk, 67/10)

“Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttaki olanlar için şüphesiz ki âhiret yurdu daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? (En'âm 32)

Kuran-ı Kerimde 49 ayeti kerimede “düşünmez misiniz” “Akletmez misiniz” diyerek aklımızı kullanmanın ne kadar önemli olduğunu bize bildirmektedir.

Peki biz aklımızı, doğru bilgilerle donatıp iyi, güzel, doğru ve fayda sağlayacak bir şekilde kullanabiliyor muyuz?

Aklın, Bir İşlevi Olan Muhasebe

Anlam olarak muhasebe, bir işletmenin varlıkları ve kaynakları üzerindeki mali nitelikteki bilgileri kayıt, sınıflandırma, özetleme, analiz etme ve yorumlama gibi fonksiyonlar ile takip eden bilimsel bir sistemdir. 

Başka bir ifadeyle, İnsanın gelir ile giderini, fayda ile zararını, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı sebep ile sonucu, sonuç ile çözüm yollarını hesaplaması ve gereğini yapmasıdır.

Malum, sosyal bir varlık olan insan toplu yaşamak zorunda olduğu için, insana hizmet edecek ve sorunlarını giderecek bir yapı gerekir, o da devlettir. 

Devleti yönetmek üzere, ülkemizde 4-5 yılda bir seçimler yapılıyor. Bu seçimlerden biri de önümüzdeki 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak. Bu seçimle, bizi beş yıllığına yönetecek yereldeki yöneticileri seçmiş olacağız.

Peki bu seçimlerde, oy kullanırken, ölçümüz nedir, ne olmalıdır? 

Aklımızı ne kadar kullanıyor ve muhasebeyi ne kadar yapabiliyoruz?

Oyumuzu kullanırken, rakamlar ve gerçekleri mi, yoksa algılar ve hamaseti mi ölçü alıyoruz? 

Oyumuzu kullanırken, ehliyet, liyakat, hizmet ve projeleri mi, yoksa, kutuplaştırma, ötekileştirme ve ayrıştırma neticesinde oluşan "bizim mahalleli" diye mi ölçü alıyoruz?

Yaşadığımız gerçeklere göre aklımızı kullanmak ve muhasebesini yaparak oy kullanmak, o kadar önemli ki. Çünkü kendimiz, çocuklarımız ve bütün toplumun geleceğine, karar vermiş oluyoruz.

Şimdi, son yirmi yılda tek başına iktidar olan iktidarın, ülkemiz ve milletimizi getirdiği noktaya bir kaç örnekle hatırlayalım;

• Yolsuzluk, hırsızlık, adam kayırma, rüşvet, torpil artmış mıdır? Evet artmıştır. Hangi kurumdan biriyle konuşursan konuş, rüşvet, torpil ve oralarda dönen dolaplardan bahsediyor. Devletin bütün kurumlarında açılan ihalelerde, neredeyse, rüşvet ve yüzdelik vermeden ihaleyi, rüşvet vermeden hak edişi alamıyorsun veya ihaleler adrese teslim yapılıyor!

• Adaletsizlik, hukuksuzluk, keyfi uygulamalar, devletin güç ve kuvvetini şahsi veya partinin çıkarı için kullanma, lider sultası, artmış mıdır? Evet artmıştır. Yargı mekanizması siyasallaşmış, kurumlar arasındaki ahenk bozulmuş, kişiler işledikleri suça göre değil, siyasi görüşüne ve iktidarın arzusuna göre kararlar verir hale gelmiştir. Devletin bütün yetki ve imkanları, AKP ve Erdoğan’ın devletteki hakimiyetini güçlendirmek için kullanılır hale getirilmiştir. Ve yine devlet, AKP devleti haline getirilmiştir.

• Hayat pahalılığı/enflasyon ve fakir sayısı artmış, vatandaşın alım gücü azalmıştır. Açlık Sınırının 16.803 TL, Yoksulluk Sınırının 45.686 TL, Asgari Ücretin 17.002 TL, ülkemizdeki çalışanlarının yüzde 57’sinin asgari ücretli ve 16 Milyon emeklimizden, yaklaşık 8-9 Milyonunun 10.000 TL maaş aldığı ve en düşük kiranın neredeyse 15 Bin TL olduğu bir ülkede, vatandaşımızın onurlu ve mutlu bir yaşam sürdüğünü söylemek mümkün müdür?

• Yine eğitim ayrı bir facia! Maalesef çocuklarımız heder ediliyor. Devletin eğitim politikası yerine, Milli Eğitim Bakanın eğitim politikası uygulanıyor. Son 20 yılda 9 Bakan değişmiş her gelen Bakan farklı bir eğitim politikası uygulamış ama sonuç değişmemiştir. Koskoca bir başarısızlık!

• Sık sık değişen ekonomi politikaları, yolcu, araç ve hasta garantili “Yap İşlet Devret” projeleri ve “Kur Koruma Sistemleriyle” hazineye büyük maliyetler çıkartan,, sağlık sistemi çöken, üretim, istihdam ve ihracat yerine, işsizlik, borç, faiz ve ithalatı artıran, vatandaşını kredilere, borça, kredi kartlarına ve koli yardımlarına mahkum eden, tarım ve hayvancılıkta ülkeyi dışa bağımlı hale getiren, iki KĞ et almak için, vatandaşını saatlerce EBK kapılarında kuyruğa mahkum eden, vatandaşına kendi ülkesine hayatını cehenneme çevirirken, yabancılara ve döviz sahiplerine cennet yapan AKP iktidarının, sorgulanması ve görevden uzaklaştırılması, ehliyet ve liyakat sahibi kişileri iktidara getirmek, aklın bir gereği değil midir? 

Bütün bunlardan ve daha sayamadıklarımızdan çıkarmamız gereken ders, akıl ve muhasebenin gereği, ülkeyi bu hale getirenlerin elinden kurtarmayı gerektirir. Şirketiniz olsa ve şirketin başındaki kişi, şirketinize bu kadar zarar verirse görevde tutar mısınız? Ülkemiz şahsi şirketimizden daha önemli değil midir?

Elbette yanlışın neresinden dönersek kardır, mantığı ile, doğru kişi ve partiye oy verecek  olursak, bu sıkıntılar  giderilebilir ve varlık içinde yokluk yaşamayabiliriz.

Doğru kişi ve partiyi, geçmişte 1974 ve 1996 yıllarında Erbakan Hocamızın Başbakan Yrd. Ve Başbakanlığı, kazandığı Belediyelerde, proje ve hizmetlerle gördük. 
Bugün de onun devam olan; Kutuplaştırıcı değil Kucaklayıcı, 
Ayrıştırıcı değil Birleştirici, 
Kuvveti değil Hakkı Üstün Tutan, 
Siyasi Rantı Değil Hizmeti Esas Alan, Saadet Partisi ve kadroları, aynı düşünce, azim, bilgi, tecrübe, liyakat ve kararlılıkla devam ediyor.

Kısacası bu seçimde, ya akıl ya algı; ya muhasebe ya hamaset, ya gerçekler ya yalan, ya rakamlar ya da yerine getirilmeyen vaadler galip gelecektir. 

Allah (cc) ülkemize ve milletimize adil, dürüst, emanete sahip çıkacak, el-emin, ehliyet ve liyakat sahibi yöneticiler nasip etsin inşaallah.. Amin! Seçmek elimizde.

Vesselam



Bu yazı 2856 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI