M. Ali Paşa, oğlu İbrahim Paşa ile Süleyman Paşa’ nın (Fransız asıllı, Kumandan Joseph Seve) komutasında ki ordu ile kısa bir zamanda Akka ‘ yı ele geçirir. Bu isyan girişinden sonra, Padişah ile zaten ilişkileri sıkıntılı olan M. Ali Paşa artık geri dönülmez bir yola girmiş oluyordu. Paşa, Padişaha karşı isyan etmiş ve fiilen Padişah ile Paşa’sı arasında savaş başlamış oluyordu. Sıradan bir asker olarak Mısır’ a gelen M. Ali Paşa amaçladığı hedeflere adım adım ilerleyerek, her geçen gün daha güçleniyordu. M. Ali Paşa’nın her geçen gün güçlenmesine karşın Osmanlı Devleti ise gün geçtikçe güç kaybediyordu. Zira Osmanlı Devleti gerek ekonomik açıdan ve gerekse askeri açıdan en sıkıntılı, en zor zamanlarından birini yaşıyordu. Hani deriz ya ; “ Tam takır kuru bakır !” , Osmanlıda kuru bakır bile kalmadığından, sürekli dışarıdan borç alınarak ayakta kalmaya çalışıyordu. Osmanlı Devleti, zaman zaman Avrupa ülkelerinden hem ekonomik hem de askeri destek alıyordu, bazen de mevcut güçlü olan devletlerin kuvvetlerini dengeleyerek,aralarında çıkar amaçlı rekabet yaratarak ayakta durmaya çalışıyordu. Ancak, Avrupa Devletlerinin de bu aralar Osmanlı Devletine herhangi bir yardımda bulunabilecek bir durumda değillerdi,1830 ihtilalları ile uğraşıyorlardı ve harici bir mesele ile uğraşacak bir durumları yoktu. Kendi iç meseleleri ile uğraşıyorlardı ve kendi yaralarını sarmakla meşgul idiler.
Osmanlı Devletinin bütün bu çıkmazlarını çok iyi gören M. Ali Paşa ,kendince bahaneleri de zaten hazır olduğundan ( Padişahın kendisine vermeyi taahhüt etiği toprakları vermemesi..gibi ) isyan etmek için çok müsait bir zamanı seçmişti. 1826 yılında kaldırılan Yeniçeri Ocağının yerine kurulan, “ Asakir-i Mansüre-i Muhammed’ iye ” isimli yeni ordu daha teşekkül halinde iken, bir ordu için gerekli olan askeri eğitim , talim ve terbiye , kadroların oluşturulması ,levazım teşkilatı ,gerekli silah ve teçhizat ,lojistik destek ..vs yönden birçok eksiği bulunmaktaydı. Osmanlı ordusu bu halde iken, İngiltere, (Büyük Britanya ),Rusya ve Fransa aralarında bir antlaşma yaparak, Yunanistan ‘a bağımsızlık verilmesini istediler Osmanlı Padişahı II. Mahmut bu isteği reddetmesi üzerine, Rus donanması bir filo ile Baltık denizine açılarak, İngiliz donanması ile birleşerek Akdeniz’ e girer. Rus, İngiliz gemilerine Fransızların filosuna katılır. İngiliz amirali Codrington kumandasında; Fransa, İngiltere, Rusya (Şer!) müttefik donanması, Mısır’ da ki Kavalalı İbrahim Paşa kuvvetlerine karşı ve dolaysıyla Osmanlı Devletine karşı deniz harekâtı başlattı. Mora isyanını bastıran Osmanlı ve Mısır gemileri Naviran limanında bulunuyordu. Müttefiklerin donanması Navarin Limanını kuşattı. Amiral Codrington, müttefikler adına Osmanlı ve Mısır askerlerinin Yunanistan’ dan çekilmesini istedi. Bu istek Osmanlı ve Mısır tarafından ret edildi. Navarin'in açıklarındaki müttefik donanması, gayelerinin savaş olmadığını ileri sürerek, limana girmek istediklerini söylediler. Müttefiklerin; toplam 22 savaş gemisi vardı, bunların çoğu büyük savaş gemisiydi. Şer müttefiklerinin donanmasında büyük kalibre toplu 10 tane zırhlı ve 10 firkateynine karşılık, Osmanlı’nın küçük kalibre toplu 3 zırhlısı ve 17 firkateyni vardı. Osmanlı donanmasının geri kalanı küçük gemilerden, korvet ve yelkenlilerden oluşuyordu. Ayrıca müttefik gemilerinin kaptanları ve mürettebatları Napolyon Savaşları’nda deniz muharebe alanında önemli tecrübeler edinmişlerdi. Osmanlı-Mısır kuvvetleri ise kimi kaynaklarda 78 savaş gemisi (nakliye gemileri sayılmazsa), kimi kaynaklarda ise 60 gemi veya 36 gemi olarak veriliyor. 20 Ekim'de dostane bir havayla, koyun postuna bürünmüş kurt misali, Navarin Limanı'na sinsice girmeyi başardılar. Osmanlı – Mısır gemileri hilal şeklinde birbirine rampa etmiş, üç sıra halindeydiler. Limana giren müttefik gemileri, savaş için bahane aramaya başladılar.
Kurt ile kuzu misali, kuzuyu yemeyi kafasına koyan kurt misali sudan bahanelerle ; “Ateş gemisinin başka yere alınmasını!” istediler. Kabul edilmeyince, Mısır gemilerinden kendilerine ateş açıldığını ileri sürerek, savaşı başlattılar. Müttefik gemilerinin ani ateşi üç saat devam etti. Bu üç saat içerisinde Osmanlı ve Mısır’ a ait gemilerin tamamı yanarak kul oldu ve böylelikle Ak Deniz de, ne Osmanlıya ne de Mısır’ a ait donanma kalmadı. II. Mahmut 20 Ekim 1827 tarihinde İngiliz, Fransız ve Rus donanmalarının Navarin ‘ de Osmanlı – Mısır donanmalarını yakmalarını protesto etmek için, 7 Ekim 1826 tarihinde Rusya ile yapılmış olan Akkerman antlaşmasını iptal etti. Çanakkale Boğaz’ ını Rus gemilerine kapattı. Bunun üzerine zaten “ Hasta Adam” olarak gördükleri ve bunu her zaman ifade etmekten ve sürekli dillendirmekte bir beis görmeyen Rusya, Osmanlı Devletine, Balkanlar ve Kafkasya üzerinden Osmanlı topraklarına saldırarak işgalle başladı.1828 -1829 Rus- Osmanlı savaşı başlamış oldu… Devam edecek. Selam ve Dua ile. İhsan Yaşar.
başakşehir escort,ikitelli escort,güneşli escort,kayaşehir escort,bağcılar escort,esenler escort,eyüp escort,güneşli escort,kumburgaz escort,topkapı escort
deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler
deneme bonusu bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler
halkalı escort,avrupa yakası escort,şişli escort,avcılar escort,esenyurt escort,beylikdüzü escort,mecidiyeköy escort,istanbul escort,şirinevler escort,avcılar escort
mercurecasino poker siteleri slot oyna