Bugun...


İhsan Yaşar

facebook-paylas
Diyarbakır - Dicle Üniversitesi- Ve; yeni bir umut…
Tarih: 05-11-2020 00:02:00 Güncelleme: 05-11-2020 18:40:00


                     

Dicle Üniversitesi; 1969 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı bir okul olarak, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay döneminde kurulmuş, 1969 - 1974 yılına kadar Ankara Üniversitesi bağlı bir okul olarak hizmet veren Dicle Üniversitesi,1974 yılında Fen Bilimleri Fakültesi de eklenerek , “Diyarbakır Üniversitesi” ismi ile bağımsız bir üniversite olarak kurutulmuştur.                                                                                                                                 1974-1982 yılına kadar Diyarbakır Üniversitesi ismi ile hizmet veren okul, 1982 yılında Cumhurbaşkanı Kenan Evren zamanında, Diyarbakır Üniversitesinin ismi  “ Dicle Üniversitesi” olarak değiştirilmiştir.  Dicle nehri; Diyarbakır’ dan neşvünema bularak ,mahsum ve mazlum bir gelin gibi arkasına dönüp  bakmadan , çoğu zaman sessiz sessiz ağlayarak maşukuna kavuşmak isteyen aşık gibi seyri sülük eylemektedir. Diyarbakır, Bismil, Batman, Hasankeyf, Cizre ( Cizir-a Bota), Musul, Bağdat ve Basra’ya akar.   Basra’ da kardeşi Fırat ile birleşerek “Şattul Arap” ismini alarak Umman denizine, Umman denizinden de Hint okyanusuna dökülerek özlem ve hasretle kavuşmak istediği “Maşuk “ una kavuşur.                                                                                                                                                 

Dicle nehri nereden “Kutsallığını” alır?                                                                                                        

Tevrat’ta ve İncil’ de “Dicle” ,ismi ile anılan ,Kuran-ı Kerim’ de direk“Dicle”   adı geçmmesine rağmen bir çok hadis şeriflerin zahir manasından çıkan netice,Fırat,Dicle,Seyhan,Ceyhan ve Nil nehirlerinin Cenetten geldikleri rivayet edildiği için(Kutsal) sayılmaktadır.   Ayrıca, Yahova Şahitleri’ nin  “Kutsal Kitap”   isimli kitaplarında 4 ırmak ismi sayılır.  Bu 4 ırmakların adı; Pişon, Gihon, Dicle ve Fırat olarak geçer. (1)                                                                                       

Dünyanın kaç yılda oluştuğu, kaç yaşında olduğunu tartışan bilim insanları, yaklaşık olarak dünyanın 4- 5 milyar yılda oluştuğu konusunda şimdilik hemfikir olsallarda, Dicle Nehrinin de 3 milyar yılda oluştuğu rivayet edilmektedir.Dolaysıyla, Dicle Üniversitesi ismini aldığı Dicle nehri,  öyle sıradan bir nehir ve isim olmadı için gerek tarihsel geçmişi açısından gerekse dini kutsiyeti açısından, Dicle Üniversitesine büyük bir tarihsel ve manevi sorumluluk yüklemektedir.                                                                                                                                                     

 Şimdi de biraz Dicle Üniversitesini tanıtalım. Yarım asırdır Diyarbakır’ da kurulmuş olan Dicle Üniversitesi, Diyarbakır ve Dicle nehrinin doğusunda 27 000 m2 üzerine kurulmuş modern bir yerleşkedir. Kurulduğu günden beri bütün olumsuzluklara rağmen Diyarbakır’ a ve bölge halkına hizmet vermeye çabalamıştır. Biz bu yazımızda bardağın boş olan kısmına deginmiyeceğiz, hani deriz ya  ; ”İyi düşünelim iyi olsun” misali bizde iyi düşüneceğiz ve bardağın dolu olan kısımlarını görmeye çalışacağız.                                                                       

Üniversitelerin şehirler için ne anlama geldiğini bilen biri olarak, Dicle Üniversitesinin de Diyarbakır’ ın kalkınması ve gelişmesi için ne kadar önemli ve elzem olduğunun bilincinde olan bir Diyarbakır’ lı olarak sürekli Üniversite ile bir şekilde ilgi ve alakam olmuştur. Bilgiyi üretme, üretilen bilgiyi yerinde ve zamanında kullanma, yerel –bölgesel ve evrensel bağlamda insanlılığın hizmetine sunmayı amaç edinen Dicle Üniversitesi, kurulduğu günden beri sadece Diyarbakır’a değil, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinde ki vatandaşlara da hizmet vermiştir.                                                                                                                      

Bugün itibari ile Dicle Üniversitesinin bünyesinde; 15 Fakülte, teknik donanıma sahip 12 Meslek Yüksekokul, 1 Konservatuar, 4 Enstitü, 30 Uygulama ve Araştırma Merkezi, 1250 Yataklı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Onkoloji Hastanesi, Çocuk Hastanesi, Yanık Hastanesi, Kalp Hastanesi, hastane binasından bağımsız, tam donanımlı Acil Travmatoloji Kompleksi ile Diyarbakır ve bölge insanına bilimsel ve akademik alamda her türlü hizmeti vermektedir.                                                                                                     

Ayrıca; Dicle Üniversitesi bünyesinde yer alan ve akreditasyon belgesine sahip, Dicle Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi  (DÜBTAM ), Üniversite, devlet kurumları, endüstriyel ve sanayi çalışanları ve araştırmacılar ile bilimsel araştırma, eğitim ve güvenilir bir ölçüm merkezi olarak birlikte görev yapmaktadır. Zamanın ruhuna uygun olarak, yapay zekâ, inovasyon, 5 nesil sanayi gibi aklın ve bilimin ışığında, resmi veya gayri resmi kurumlarla gelecekle ilgili Ar- Ge çalışmaları yapmak, bu çalışmaları projelendirerek insanlarımızın hizmetine sunmak üzere Üniversite bünyemizde 6500 m2 alana sahip olan Dicle TENOKENT binamız ile yeni nesil özel ve tüzel girişimcilere her türlü hizmeti vermektedir.  5 000 kişilik, her türlü teknik imkâna sahip Merkez Kütüphanesi, en büyüğü 1500 kişilik 5 ayrı salon ve bu salonlarda 6 dilde çeviri yapabilecek, kablosuz simultane sistemine sahip kongre merkezleri, Üniversite içinde ve üniversite dışında erkek ve kız örgenci yurtları, spor salonları, kefeler, kafeteryalar… vs . Öğrencilerin hem çok rahatlıkla ders çalışabileceği,  daha iyi vakit geçirmek için her türlü sosyal aktiviteyi çok rahat yapabileceği fiziki mekânlar mevcuttur.                                                                                                               

Dicle Üniversitesinin ortalama 3 600 civarında akademik ve idari personelli ve tahminen 32 000 ne yakında öğrencisi bulunmaktadır. Yarım asırlık bir geçmişi olan Dicle Üniversitesini elbette birkaç sayfalık yazı ile dile getirmenin imkânsız olduğunun bilincinde olan biri olarak şimdilik bir virgül koyup, bu yazıyı yazmamızdaki maksat ve amacımızı kısaca değindikten sonra yazıma son vereceğim…                                                                                                      

Geçen gün, Dicle üniversitesinin çiçeği burnunda, yeni atanan Rektör sayın Prof. Dr. Mehmet Karakoç beyi, Rektör Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Ezeli Azarkan beyi ve Genel Sekreter Sayın Doç. Dr.Ali Karakaş beyi ziyaret ettik. Rektör bey zaten üniversiteye yabancı biri değil, daha önce üniversitenin yönetim kadrosunda çalışmış. Genç, çalışkan, idealist, tevazu sahibi ve iyi niyetli olduğunu gözlerinden, jest ve mimiklerinden anlamak için müneccim olmaya gerek yok sanırım. Dünyadaki akademik gelişmelerden haberdar, dinlemesini bilen ve hep Dicle nehrinin ötesinde kalan üniversiteyi, Diyarbakır halkı ile tanıştırmaya,buluşturma  ve hatta (Barıştırmaya!) kararlı ve azimli gördüm.                                                                                                                                          

Bizden biri olduğu için kasılmadık, gerilmedik, konuşurken, dinlerken yani sohbet ederken “ACABA! “ demedik… Samimi, içten ve güven içinde sohbetimize devam ettik.                                                                               Hani derlerler ya, fırından çıkmış mübarek taze ekmek gibi sıcak…İşte, aynen öyle ekmek sıcaklığında geçti sohbetimiz… Bildiğiniz gibi bizim kültürde ekmek nimettir, berekettir, kutsaldır. Ekmeğe dokunduğunda kendine ait bir şeyler bulursun,  insanın içini ısıtan, insana güven ve sıcaklık hissi veren bir samimiyet… İşte bizde Sayın Rektör ‘ de mesai arkadaşlarında kendimize, Diyarbakır’ a ve insana ait  “ iyi niyet “ , samimiyet, çalışkanlık ve azim gördük. Doğrusu Diyarbakır adına, Üniversitemiz adına, örgencilerimiz adına “UMUTLANDIK” Biz inandık, sizde inanın, İNŞAALLAH YARIM ASIRDIR DİCLE NEHRİNİN ÖTESİNDE KALAN DİCLE ÜNİVERSİTESİ BU YENİ YÖNETİM İLE KARACADAĞ İLE DİYARBEKİR İLE BULUŞACAKTIR...                                                                            

Bizler bu umudumuzu korumaya devam ederken, Sayın Rektöre ve yeni ekibine; yolunuz açık, Allah yar ve yardımcınız olsun diyoruz…                                                                                                                          

 Selam ve Dua ile. İhsan Yaşar. 

1.kutsal kitap başlangıç 10 (sayfa8-9)     

 

 



Bu yazı 5088 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI