Bugun...


Mehmet Ali ABAKAY

facebook-paylas
DİYARBAKIR MERKEZ HANLARI ÜZERİNE -6-
Tarih: 08-03-2024 00:01:00 Güncelleme: 08-03-2024 00:01:00


 

Hafif sivri kemerli, sütunlara dayanan iki katlı revakların avluya bakan yüzleri, tamamen iki renkli taş sıralarıyla zenginleştirilmiştir. Burada batı girişinin tam karşı kısmı, Deliller Hanı’ndaki gibi dolu yüzeyler olarak düşünülmemiştir. İkinci kata birer eyvanımsı kısımla, yanlarına birer pencere konarak derinlik sağlanmıştır.

Alt kat odaları sivri kemerlerle avluya açılmaktadır. Han odalarının duvarlarına da birer kemerle bağlanmış olan revakların üstü çapraz tonozludur. Ayrıca revakların köşeye rastlayan kısımları birer sütun üzerine oturtulmamıştır. Alt kısımları boşlukta, iki yarım sütunla biçimlene ayak izlenimini taşıyan bir sitem uygulanmıştır.

Bu handa dikkati çeken bir özellik de iki katın revaklarında yer alan sütunların birbiri üzerine oturmasına rağmen, ikinci katta avluya doğru taşan konsolların bulunuşudur. Bu gün yer yer çökmüş olmasına rağmen, bu taşkın kısımların önlerinde demir parmaklıkların olduğu, bunların bağlantı yerlerinde taş ayakların bulunduğu anlaşılmaktadır. Böylece sütunların önünden yapıyı dolanmak mümkün olmaktaydı. Revakların gerisinde yer alan odalar, revaklara düz taştan hatıllı bir kapı ve pencereyle açılmaktadır. Ayrıca dışarıdan süslü biçimler gösteren birer pencereleri vardır. Bunların üst örtüleri, anaforlarla. hafifletilmiş pandantifli kubbedir. Bu tür anfora kullanılması, Anadolu’da eski bir gelenektir,  çeşitli çağlardan kalan yapılarda karşımıza çıkmaktadır.

Hasan Paşa Hanı, bu gün kuzey ve batı cepheleri dışında, çarşı ve diğer yapılarla kaplıdır.. Bu yüzden bütün kimliğiyle ortaya çıkmamaktadır. Batı cephesinde Deliller Hanı gibi Mardin Kapısı yönüne dükkânlarla uzamakta, bitişiğindeki çarşıya girişi bulunmaktadır. Batı Kapısı dışında, diğer yazıtlı kapısı çarşı içinde kalmaktadır. Buradaki kapılar özellikle doğu kapısı, siyah-beyaz taş süslemesinin dışında iri mukarnaslı bordürleri, geometrik bezemeli rozetler altında mukarnaslı yan nişleri, üstleri süslü ince köşe sütuncuklarıyla, Osmanlı anıtsal kapılarının XVI. yüzyıldaki ilginç örneklerinden biridir.

Deliller Hanı’ndan sonra, aradan geçen süre içinde Osmanlı Mimarîsinin ulaştığı düzeyi bütün açıklığıyla   yansıtan bu yapı, aynı zamanda ham mimarîsi içinde önemli bir örnektir. Cephelerde hareketli görünüşler içerde de kendini göstermektedir. Şadırvanı, sütunlara dayanan revaklarıyla dış iç bütünlüğüne ulaşılmaya çalışılmaktadır.

Bugün dış a bakan pencerelerin çirkin balkonlar haline getirilmesi, içerde yapının kimliğini yok edecesine yerleşilmiş olması, yer yer bozulmalara sebebp olmuş, ikinci katın revakları da yıkılmaya başlamıştır.”  (16)

Yazarın gözlemleri 1970’te basımı yer alan kitapta yer almaktadır. incelediğimiz üzere Mayıs 2013’te de gözlemler değişmemiştir. Turistik bir dinlenme alanına çevrilen Hasan Paşa Hanı’nın yakın zamandaki restorasyonu’nda dışa açılan ikinci kat balkon tablalarının çirkinliği, fotoğraflarda da görüldüğü gibi hemen seçilmektedir.



Bu yazı 1969 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI