Bugun...


Mehmet Emin Özer

facebook-paylas
Muhtacız…
Tarih: 13-12-2021 00:01:00 Güncelleme: 13-12-2021 00:01:00


Muhtaç olmak maddi, manevi ve psikolojik anlamda başkalarına yardımına gereksinim duymaktır. Muhtaç olmak bir acziyet değildir. Bu bizim yaratılışımızla ilgili bir durumdur.

Ama neye muhtaç olmak?

Bir yaratılan olarak insanlar öncelikle hangi dinden, ırktan, mezhepten olursa olsun yaratanın yardımına muhtaçtır. Birde sosyal hayatta muhtaç olduklarımız vardır.

Bir çocuk, anne ve babaya nasıl muhtaçsa her birey bir şekilde diğer insanlara muhtaç olabilmektedir.

Yaşadığımız bu dünyada birey ve toplum olarak sosyal bir varlık olduğumuzdan dolayı toplumda kritik öneme sahip olan anneye, babaya, yaşlılara, öğretmene, komşuya, akrabaya ve tanımadığımız diğer bireylere muhtacız. Bazı şeylerin değeri kaybedilince anlaşılır. Muhtaç olduklarımızı tam kaybetmeden hatırlamalı ve hatırlatmalıyız genç nesillere.

Evet, muhtacız bizi doğurup yetiştiren, koruyup kollayan, yemeyip yediren ve giymeyip giydiren anneye ve babaya. Şefkatine, duasına, tecrübesine, tavsiyelerine, uyarılarına ve zor zamanlardaki dirayetli duruşuna muhtacız. Zira, anneye ve babaya verilen değer nispetinde toplumun geleceği şekillenir.

Evet, muhtacız kültürümüzün hafızası olan yaşlılarımıza. Başarının ve mutlu olmanın şifreleri onlardadır. Yaşlılarımıza verilen hürmet aslında insanın kendi soyuna verdiği hürmettir. Onların yeri huzur evleri değil evlerimizin baş köşesi olmalıdır. Unutmayalım! Geleceğin yaşlıları biz olacağız.

Evet, muhtacız kutsi bir görev üstlenen, gelecek nesilleri şekillendiren, topluma yön veren, toplum olma bilincini aşılayan ve çocuklara kendi öz çocuğu gibi davranan muallimlere. Öğretmenler, denizlerdeki deniz feneri gibi toplumun istikametini belirler.  ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.’ sözü onun yaptığı görevden dolayı verilmesi gereken değeri en güzel şekilde bize anlatır.

Evet, muhtacız kapı komşumuza.’ Komşu komşunun külüne muhtaçtır’ ve ‘Ev alma komşu al’ atasözleri ne güzel ifade eder komşuluğun önemini. Sevinçlerimizle sevinir, üzüntümüze ortak olur üzülür, darlıkta destek, yokluğumuzda bekçi olur evimize komşularımız. Adeta aileyi koruyan ikinci bir halka olur. ’Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ düsturu ile hareket etmeli ona göre davranmalıyız.

Evet, muhtacız kanımızdan olup da kara günde yardımımıza koşacak olan akrabalarımıza. Toplumsal birliktelik ve dayanışma kültürünün oluşmasını sağlayan akrabalar aynı zamanda toplum ahlakını koruma görevini de yerine getirirler. Çocuklarımızı amca, dayı, teyze, hala vb. gibi rollerle sever, uyarır ve rol model olur akrabalarımız. Onun için her çocuk ve her genç akrabasını tanımalı ve değer vermelidir

Ve son olarak muhtacız sokakta, çarşıda, parkta ve yolda karşılaştığımız ve tanımadığımız diğer insanlara. Toplum ahlakının bozulmaması için korur, kollar ve denetler evlatlarımızı. Toplumsal bir birliktelik ve güvenli bir ortam için yanlış yaptığında güzel bir şekilde uyarır evlatlarımızı.

Bu muhtaç olduklarımızın sağlıklı bir toplumda yapması gereken görevi ifade ettik.

Peki biz ne durumdayız?

Bu muhtaç olduklarımız yaşadığımız bu dönemde çoğunlukla değerini ve önemini kaybetmiş veya kaybettirilmiştir. Buda kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülüktür. Bunun sancılarını ve sıkıntılarını çekiyoruz. Önlem alınmazsa daha kötü günler bizi bekliyor olacaktır. Zaman aleyhimize işliyor. Geçen her gün umudumuzu biraz daha kırmaktadır. Bir an önce çocuklarımıza ve gençlerimize bu muhtaç olduklarımızı hatırlatmalı, benimsetmeli ve kaybedilmemesi gereken bir değer olduğu kavratılmalıdır.

Selametle kalın.



Bu yazı 3597 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI