Bugun...


Mehmet Şerif Cebe

facebook-paylas
ALLAH’IN RAHMETİ 2
Tarih: 20-01-2024 00:02:00 Güncelleme: 20-01-2024 00:02:00


Geçen haftaki yazımda özetle; Allah’ın rahmetiyle Hz. Musa’nın bebekken zalim Firavun tarafından boğzalanmaktan kurtulduğunu ve Allah’ın rahmeti olarak nitelediğimiz bu ve buna benzer olağanüstü olayların Allah'ın hiç beklemediğimiz bir zamanda ve tarzda yardım edebileceğiyle ilgili Prof Dr. Seyyid Kutup’tan şunu öğrenmiştik:"Olağanüstü olayların çağı sona ermiş değil. Çünkü yüce Allah'ın özgür dileği uyarınca her an olağanüstü olay gerçekleşiyor. Fakat Allah her dönemin pratiğine ve koşullarına göre olağanüstü olayların biçimlerini ve türlerini değiştirebiliyor. Ayrıca bazı olağanüstü olaylar, bazı akıllar tarafından kanıksandığı için olağanüstülükleri kavranamaz oluyor.”

Bunları anlatırken bir an için ben de eski günlere gittim ve duygulanarak istem dışı şunlar ağzımdan çıkıverdi:

Ey Halid Bin Zeyd! (R.A) hani sen: ”Beni surlara en yakın yere gömün ki oralar İslam toprağı özelliğini taşısın ve ileride torunlarım gelip oradan itibaren savaşıp daha kolay Kostantiniye’yi alsın.” demiştin. Şunu da üzerine basa basa söylemiştin: “Ey torunlarım, Kostantiniye dediysem “Roma/Bizans’ı kastetmişimdir.”  Evet torunun II. Mehmet aldı almasına da ne yazık ki; yüzyıllar sonraki torunların senin bu emanetine sahip çıkamadılar ve geçici bir süre de olsa düşmanın çizmesinin Konstantiniye’ni kirletmesine engel olamadılar!Bunları duydun mu?

Ey Batı’nın mağrur çocukları! II. Mehmet, demişti ki: ”Ya ben Kostantiniye’yi alırım; ya Kostantiniye beni alır!” II. Mehmet aldı, almasına; ancak biz koruyamadık! Kendimize düşeni yapmayıp süse ve eğlenceye daldık; zevk ve sefayla başımız döndü ve düşüp bayıldık; kendimizi kaybettik ve önümüzü göremediğimizden de yüzyıllar sonra sizin komutanınız; II. Mehmet’e  öykünerek, daha doğrusu öç almak amacıyla beyaz bir ata binip Kostantiniye’ye (İstanbul) girdi! Komutanınız, İstanbul’a girerken papazlar ve halk sevinç naraları attı! Oysa siz, daha önce Konstantiniye ilk defa Müslümanların yönetimine girdiğinizde sevinmiştiniz! II. Mehmet’e çiçek vermiş; mutlu ve sevinçli olduğunuzu belirtmiştiniz! Yoksa bütün bunları göstermelik diye mi yaptınız! Sizi sahtekarlar sizi!

Ey II. Mehmet! Senin gemileri yamaçlardan tepenin doruğuna yürüterek/kaydırarak binbir özveriy ve kararlılıkla aldığın Kostantiniye’yi eğlence ve süse dalarak kendimize düşeni yapmayarak ve tembellik ederek koruyamadık! Üstelik senin nazenin ve gözünden sakındığın göz bebeğin Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif-i’ni de yıllar sonra yine aynı emelin devamı niteliğinde müzeye çevirip içinde senin torunlarının ibadet yapmamasını sağladılar!Bunları duydun mu?

Ey Muhteşem Süleyman! Sen söyle, hani ordu-yu humayununla gidip Paris’i yerle bir edeceksin diye adamların ödü kopmuştu ve sen sağ olduğun sürece Fransa’da dans yasaklanmıştı! Bak, Batı sonunda muradına erdi ve senin yasakladığın dansı artık açıktan oynamaya başladı ve bu da yetmezmiş gibi senin torunlarını da bu rezalete bulaştırdı. Hatta fırsatını bulup intikam almak amacıyla çocuklarına savaş açtı! Bunları duydun mu?

Ey Yavuz Selim! İngiliz komutan, çizmesiyle Bursa’yı kirletip deden Orhan’ın kabrine tekme atarak; ”Kalk yerinden de bak; biz senin torunlarının başına neler getirdik, gör işte!” dediğini duydun mu?

Ey Karlofça! Canı çıkmayasıca! Söyle bakalım, sen ne yaptın? Osmanlı’nın köküne kibrit suyu dökmenin başlangıcı olduğunun farkında mısın? Niçin o antlaşmaya ev sahipliği yaptın! Senin bağrında yapılan anlaşmayla toprak kaybının da başladığını ve gerisinin çorap söküğü gibi geldiğini biliyor musun?

Ey Akif Dede’m! Sen; ”İbret alınsa tarih tekerrür etmez!” diyordun; ancak tarih tekerrür etti; çünkü biz torunlar ibret alıp üzerimize düşeni yapmadık; zevk ve eğlence peşinde koştuk ve düşman; II. Mehmet dedene kendini benzeterek beyaz atın üzerinde İstanbul’a girdi! İngiliz komutan, çizmesiyle Bursa’yı kirletip deden Orhan’ın kabrine tekme atarak; ”Kalk yerinden de bak; biz senin torunlarının başına neler getirdik, gör işte!” dedi. Gerçi bunları sen de gördün ve yaşadın! Hatta yedi düvelin bizi bir bardak suda boğmak istediğini bizzat yaşadın. Bu manzara karşısında yüreğine ateş düştü ve canla başla Anadolu’yu gezip dolaşarak vatan evladını birlik ve dirliğe çağırdın! Ne yazık ki ortalık sütliman olunca yöneticilerin yaptıkları seni hayal kırıklığına uğrattı ve sen yapılan kandırmacalara dayanamayıp Mısır’a göç ettin!

Kalın sağlıcakla!

      

 

 



Bu yazı 2104 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI