Bu seçim cumhuriyet tarihindeki en ehemmiyetli seçimi olacak.

Kaybeden neyi kaybettiğini bilecek kadar önem arz etmektedir.

Cumhuriyetin kurucu kadroları seçere olarak sorgulamadan uzak birer kahraman kimlik ile tarih sayfalarına yerleşmişti.

İkinci nesil onların ya devamı yada devşirilen kadrolardı. Araya sızan siyasilerin bürokratların akıbeti her kesin malumu durumdaydı.

Bu üçüncü nesil siyasi kadrolar seçeresi dedelerinin babalarının nereden geldikleri deşifre olmuş bir tablo var karşımızda. İdeolojik olarak birbirine zıt ve rakip anlayışlar seçere birlikteliğinden kaynaklı tek hedefte birleşmiş durumdalar.

Ne kaybettiklerini çok iyi bilen bir anlayışın birlikteliği var ortada.

Siyasi görüşü ne olursa olsun aynı amaçta hareket eden bu siyasi partiler tek merkeze hizmet etmektedirler.

Altılı masa sağı solu ortayı milliyetciyi terör dedikleri partileri yan yana getirmekten çekinmediler.

Ayrıca bu birliktelik bir düşmana karşı yekvucut olurken kendi aralarında da bir güvensizlik mevcut.

İhanet ve ego çok önde.

Parti olarak birbirine zıt olan siyasi anlayışların bir arada olması ciddi soru işaretlerini içinde barındırmakta.

Ağırlıklı olarak iktidarı devirmek hedefi ile hareket etmeyi amaçlayan altılı masa anlayışı ülke ekonomisi başta olmak üzere ülke sorunlarına çözüm üretmede proje bazlı tek bir öneri ile halen karşılaşılmadı.

Mevcut hükümetin takriben yirmi yıllık iktidarında yaptıkları hizmet ve yatırımlar ve koyduğu hedefler seçmenin dikkatini çekmekte iken altılı masanın bu meyanda tek bir projesinin olmaması bu iktidar düşmanlığı akıllara başka sorular getirmektedir.

İşin daha dikkat çekici yönü ise bu ülkenin dış düşmanları ile bu altılı masanın hükümetten istekleri paralellik göstermesidir.

İyi niyetten uzak ve bu ülkenin ilerlemesinden rahatsızlık duyan geriye dönderilmek istenen iç dış anlayışların sesleri birbirine çok benzemektedir.

Bir şarkının müziğinin farklı çalgı aletlerinden aynı notanın sesleri gibi.

Halk bunu işitmektedir. Kulaklar bunu duymaktadır.

Lakin ne kaybettiğini çok iyi bilen anlayışlar bunu görmemektedirler.  Seçime kadar üsluplar daha da sertleşeçek tehditlere varan ifadeler işitileçektir.

Yıllardır bu halkı aptal yerine koyarak bu ülkenin maddi manevi değerlerini talan eden ve bu mazlum halka akıl almaz eziyetler yapan bu kendi kimliklerini gizleyen bizim deyimimiz ile fılleler bu seçimde mazlum halkımızdan Osmanlı tokatı yiyecektir.

Nice mazlumlar faili meçhul cinayetlere kurban edildi nice yiğitler heder edildi nice kaynaklarımız batılı haydutlar peşkeş çekildi.

Bu ülkenin kaderi fakirlik ve cehalet üzerine kuruldu. Bu halkı yönetmeye talip kadroların seçerelerinin incelenip kimin çoçukları olduklarını bilmek lazım.

Meral Akşener kimdir kimin tornudur. Dedesi ne yapmış o neyi hedeflemekte. Bu şifreler çözüldükçe diğer siyasi partilerde ki kadrolarda bu incelemeden nasibini alacaktır.

Şuan her zamankinden çok düşünüp aklederek hareket etmek gerekmektedir. Bu işgalci anlayışın halkımızı gençliğimizi nasıl bir hale soktuklarını görme zamanı gelmiştir.

Altılı masa bu ülkenin değerlerine aleni savaş açan halkından ziyade başka yerlere hizmeti esas alan bir konumdadır.

Bu anlayışta ki altılı masa  birlikteliğini seçime kadar sürdürmesi zor görülmektedir. Velevki sürdürse bile  iktidar olması mümkün değildir.