Günümüzde toplumda yaşanan hızlı değişim ve dönüşüm süreci, aile kurumunu derinden etkilemektedir. Evlilik değerlerinin aşınması, boşanma oranlarının artması ve geleneksel ahlaki normların değişmesi, aile yapısının karmaşık bir dönemeçte olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, aile kurumunun korunması ve sağlamlaştırılması toplumun önemli bir ihtiyacı haline gelmiştir.

Boşanmaların artması, evlilik kurumunun üzerindeki baskıyı ve zorlukları göstermektedir. Şiddetli geçimsizlik, terk, zina gibi sebeplerle gerçekleşen boşanmalar, çiftler arasındaki iletişim eksikliği, anlayışsızlık ve çözüm odaklı olmama gibi sorunların bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, çiftler arasında iletişimi güçlendirmeye yönelik destek programları ve danışmanlık hizmetleri önemlidir. Ayrıca, evlilik öncesi eğitimlerin yaygınlaştırılması ve evlilik danışmanlığı hizmetlerinin erişilebilirliğinin artırılması, çiftlerin karşılaşabileceği sorunları önceden tanımalarına ve çözüm yolları bulmalarına yardımcı olabilir.

Toplumda yaşanan sosyal ve ekonomik değişimler, aile yapısını da etkilemektedir. Sanayileşme ve kentleşme süreci, kırsal kesimden şehir merkezlerine göçü artırmış ve aile ilişkilerini dönüştürmüştür. Aileler, eskiden olduğu gibi komşuluk ve akraba dayanışmasına sıkı sıkıya bağlı kalmamakta ve çocuk bakımı gibi görevleri diğer kurumlara devretmek durumunda kalmaktadır. Bu noktada, aile içi dayanışmayı ve destek mekanizmalarını güçlendirmek için toplumsal bilinçlendirme ve kampanyalar düzenlenebilir. Ayrıca, ailelere yönelik sosyal destek programları ve çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması, ailelerin yaşadığı güçlükleri hafifletebilir ve birlikte daha sağlam bir aile yapısı oluşturmalarına yardımcı olabilir.

Ancak, bu değişimlere rağmen, sağlam aile geleneklerinin sürdürülmesi önemlidir. Aileler, birbirlerine karşı sevgi, saygı ve anlayışla yaklaşmalı ve evliliklerini güçlendirmek için çaba göstermelidirler. Özellikle çocukların sağlıklı bir ortamda yetişmeleri ve iyi bir eğitim almaları için aile içi huzur ve istikrar önemlidir. Bu bağlamda, aile içi iletişimi güçlendirmeye yönelik etkinlikler ve programlar düzenlenerek, aile bireylerinin birbirleriyle daha sağlıklı ilişkiler kurmaları teşvik edilebilir.

Boşanmanın sadece eşleri değil, özellikle çocukları da olumsuz etkilediği unutulmamalıdır. Boşanma, çocukların duygusal ve psikolojik gelişimini derinden etkileyebilir ve onların gelecekteki ilişkilerini etkileyebilir. Bu nedenle, ebeveynlerin boşanma sürecinde çocuklarına destek olmaları ve onların duygusal ihtiyaçlarını karşılamaları önemlidir. Ayrıca, çocuklara yönelik psikolojik destek ve rehberlik hizmetlerinin sunulması, boşanma sürecinde yaşadıkları stresle başa çıkmalarına yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, aile kurumunun sağlamlaştırılması ve güçlendirilmesi toplumun temel bir gereksinimidir. Boşanmaların azaltılması ve aile içi ilişkilerin güçlendirilmesi için toplumsal destek ve bilinçlendirme çalışmaları önemlidir. Ailelerin, evliliklerini sürdürmek için çaba göstermeleri ve birbirlerine destek olmaları, toplumun genel refahı için önemli bir adımdır. Bu doğrultuda, toplumun her kesimini kapsayan ve çok boyutlu bir yaklaşımla yürütülecek olan programlar ve politikalar, aile kurumunu güçlendirmeye ve boşanmalarla mücadele etmeye katkı sağlayabilir.