Geçenlerde CHP den malum Proje kişinin Fransada katıldığı bir toplantıda Tarih sayfasına düştüğü talihsiz ve acizane Anektod hepimizin malumudur.
Bu konuda fazla detaya girmeye gerek yok. Zira Olay: hem Türkiyede hem Avrupa basınında bukadarda olmaz dedirtecek kadar işlendiği gibi; Siyaset tarihinede; Bir Siyasetçinin kendi ülkesine ve yöneticilerine bu denli, tanımlanamıyan düşmanca denilebilecek istisnai olaylar başlığı altında işlenecek bir ucube yaklaşım olarak geçecek Türden Bir olaydı…
İşin doğrusu olay hakkındada söylenmesi gereken hemen hemen herşey söylendi ve yazıldı… Umarız CHP ve Proje malum kişi olaydan gereken dersi almıştır..
Tabi sözkonusu olan CHP ve Dolmuşuna bir şekilde Bin(diril)miş olmak olunca hangi durakta ve nasıl ineceğinizide bilmeniz pek mümkün olmuyor..Hele hele dolmuşa bindirilen bu kişi her türlü siyasi ve politik sermayeden yoksun bir Proje olunca sonuç daha bir İncomprehensible oluyor…
Yıllar önce bir dosttan dinlediğim bizim Kayserili işadamı ile ilgili gerçek yaşanmış bir olayı anlatarak olayın matematiksel olarakta Çapı, İç ve Dış açıları toplamı hakkındada bir fikir sahibi olabiliriz.
Bizimkisi Kıssadan hisse….
Buyrun….
Kendisi Bünyanlı olmayan, politikayla uğraşmış ve halen Kayseri’de yaşayan işadamı 22 Şubat 2005 tarihinde Bünyan sınırında, Kayseri-Malatya kara yolu üzerinde, bir benzin istasyonundaki lokantaya gider, orada kalabalık toplulukla birlikte alkol alır Vakit ilerler, eve dönmek üzere lokantadan çıkar.
Bünyan yürüyüş mesafesindedir, ancak dışarısı hem zifiri karanlık hem de korkunç bir kar-tipi fırtınası başlamıştır.
Kenardan kenardan yürümeye başlar. Ama bir yandan da “inşallah bir vasıta geçer de binerim” derdindedir. Fırtına daha da şiddetlenir. Adam bir-kaç adım ötesini bile görememektedir. Gelip-geçen bir araba da yoktur.
Nihayet karanlıklar içerisinde, hayalet gibi yavaş yavaş yaklaşan bir arabanın iki farını fark eder. Arabanın, önünde yavaşlamasıyla birlikte hemen arka kapıyı açar ve arabaya biner.
Kapıyı kapatır, araba yeniden hareket eder. İçeridekilere merhaba demek ister. Ama o da ne? Arabada kimse olmadığı gibi, direksiyonda da kimse yok. Birden paniğe kapılır. Korkuyla, hemen arabadan atlayıp, oradan koşarak uzaklaşmak ister ama korkudan dizleri bağlanmış, hareket edemez hale gelmiştir.
Araba keskin bir viraja doğru yaklaşır. Adam dua etmeye baslar. Tüm günahları için tövbe edip, arabayı durdurması için Rabbine yalvarırken pencereden bir el uzanır ve direksiyonu kıvırarak arabanın yolda kalmasını sağlar. Bir sonraki dönemeçte yine aynı şey olur, Allah’a yalvarış ve yakarışı artar ve her seferinde de bir el dışarıdan uzanıp, direksiyonu çevirir.
Sonunda kendisini biraz toparlar, ayaklarını kımıldatır. “Ya Allah!.” deyip, kendisini arabadan dışarı fırlatır. Birkaç takla attıktan sonra, şarampolde kendisine gelir. Bünyan’a yürüyerek ulaşır ve bir kahvehaneye girer. Üstübaşı ıslak ve şok haldedir. Kendisini tanıyanlar hemen sobanın başına alırlar. Eline bir çay verirler.
Bir müddet sonra kendine gelip, sesi titreyerek, başına gelen tabiat üstü ve korkunç olayı anlatır. Olayı dinleyenler inanmak istemeseler de, anlatan kişinin aklı başında ve mesuliyet sahibi biri olduğunu bildiklerinden, herkeste derin bir sessizlik oluşur.
Yaklaşık yarım saat sonra, aynı kahvehaneye Bitişik Köyden iki kişi girer. Bir masaya oturur ve iki bardak çay söylerler.
Bu arada, gelenlerden birisi, diğerine bizimkini işaret eder:yöresel şivesiyle..
“Ahmet gayrı baksana, şu sobanın başında oturan zevat, bizim araç yolda kalınca, biz arabayı iterken, arabaya binip sonrada arabadan kendini atan haçan zevat değil mi?”.
Vesselam
Tarık Ziya GÜCÜM
başakşehir escort,ikitelli escort,güneşli escort,kayaşehir escort,bağcılar escort,esenler escort,eyüp escort,güneşli escort,kumburgaz escort,topkapı escort
deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler
deneme bonusu bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler
halkalı escort,avrupa yakası escort,şişli escort,avcılar escort,esenyurt escort,beylikdüzü escort,mecidiyeköy escort,istanbul escort,şirinevler escort,avcılar escort