Diyarbakır, tarihi, kültürel zenginlikleri ve eşsiz coğrafyasıyla Türkiye'nin önemli şehirlerinden biridir. Ancak son zamanlarda yaşanan bir olay, bu şehrin gelişimine dair bazı ciddi soru işaretlerini de beraberinde getirdi. İsrail'in Filistin'de işlediği insanlık suçlarını protesto etmek amacıyla düzenlenmesi planlanan Sor Kültür Yolu Festivali, önceki haftalarda iptal edildi. Bu olay, halkın, yerel yönetimin ve siyasi çevrelerin dikkatini çekti ve ardından birçok soru sormaya neden oldu.

Diyarbakır'ın tarihi ve kültürel zenginlikleri, yıllardır bu şehri bir cazibe merkezi haline getirmiştir. Ancak, kültürel mirasın tanıtımı ve korunması için etkinlikler düzenlenmesi gerekmektedir. Sor Kültür Yolu Festivali, bu amaçla planlanan bir etkinlikti. Ancak İsrail'in Filistin'deki olaylarla bağlantısı nedeniyle, bu festival iptal edildi. İptalin ardından, halk ve gözlemciler, Diyarbakır'ın yerel yönetiminin, hükümete bağlı talimatları yerine getirmekle meşgul olduğunu düşünmeye başladı. Festivalin iptali, aynı zamanda seçimlerin yaklaştığı bir dönemde gerçekleşti, bu da siyasi bir muamma yarattı. Siyaset bilimcileri bile bu kararın mantığını anlayamadılar.

Ancak unutulmaması gereken bir başka önemli etken, bu festivalin yapılması planlanan Diyarbakır Sur ilçesinin köylerinin ulaşım sorunuydu. 2023 yılında hala yolu olmayan bir ilçenin festivalinin yapılması, tartışmaların odağında oldu. Diyarbakır Sur ilçesinde yaşayan vatandaşlar, Avrupa'da gördükleri yolların uzak bir hayal olduğunu söylüyorlar. Yıllardır süregelen yamalama yöntemi yerine, kalıcı ve sağlam yolların inşa edilmesini talep ediyorlar. Bu yolların kötü durumu, teknolojik gelişmelere ayak uyduramamalarına ve tarım gibi önemli ekonomik faaliyetlerin aksamasına neden oluyor.

Diyarbakır'ın Sor Kültür Yolu Festivali iptali ve yollarının durumu, bölgenin yaşadığı sorunların bir yansımasıdır. Kültürel mirasın tanıtımı ve şehrin gelişimi için önemli bir etkinlik olan festivalin iptali, bu şehirdeki altyapı eksikliklerini de gün yüzüne çıkardı. Yolların onarılması, bu bölgedeki insanların yaşam kalitesini artırabilir ve ekonomik kalkınmaya destek olabilir. Ayrıca, yerel yönetimlerin, halkın taleplerini ve çevresel hassasiyetleri dikkate alması gerekmektedir. Diyarbakır'ın sorunlarının çözülmesi, yerel ve merkezi yönetimler arasında işbirliğini gerektirebilir.

Köylü milletin efendisi olmak istemiyor!

Gerçek efendilere yapılan yolların aynısından millet olarak faydalanmak istiyor.

Bu olaylar, Diyarbakır'ın sadece bir şehir olmanın ötesinde, bir kültür ve tarih mirası temsilcisi olduğunu hatırlatmalıdır. İnsanlar, vaatler yerine somut çözümler bekliyorlar ve bu beklentilerin karşılanması, toplumun daha iyi bir gelecek inşa etmesine yardımcı olacaktır. Diyarbakır'ın kültürel zenginlikleri ve insanları, daha iyi bir geleceği hak ediyor.