Bugun...


Zeki Dilek

facebook-paylas
SURİYE İZLENİMLERİ
Tarih: 11-10-2020 18:43:00 Güncelleme: 11-10-2020 18:43:00


Diyarbakır’lı Hanım Hayırseverlerin hazırladıkları yardımları bizzat ilk elden kendi elleriyle İhtiyaç sahiplerine ulaştırmalarına Diyarbakır İHH Hanımlar Komisyonu VE Mavi Marmara Gazimiz Ayetullah TEKİN kardeşimiz ile birlikte yardımcı olma gayesiyle yola çıkma kararı aldık.

İslami ve İnsani açıdan en doğru olan yardım şekli kişinin yardımını bizzat kendi elleriyle ihtiyaç sahiplerine dağıtmasıydı. Bizlerde İHH Diyarbakır olarak yıllardır kahrımızı çeken fedakâr Başkanımız Sayın Veysi ÇİÇEKLİ Bey’in talimatı ve değerli katkılarıyla ablalarımızın bizzat elleriyle yardım yapmak istedikleri bu yolculuklarında onlara refakat etmek suretiyle yardımcı olmaktan onur duyduk. Diyarbakır’dan Suriye’ye birkaç gün öncede İl Başkanımız Veysi ÇİÇEKLİ Bey 3 Tır yardım göndermişti. Yine bu 3 Tır’dan hemen birkaç gün öncesinde de Suffe Medresesinin ve kıymetli başkanları, Diyarbakır’ın Muhterem Âlimlerinden Molla Tayyip ELÇİ hocamızın çok değerli katkılarıyla hazırlanan 2 Tır yardım malzemesi Suriye’li mazlumlara dağıtılmak üzere gönderilmişti.

Bizde 10 Ocak Cuma akşamı Diyarbakır’dan hareket ettik ve gece yarısı ulaştığımız Kilis İHH’da misafir olduk.

11 Ocak Cumartesi sabahı Kilis Öncüpınar Sınır kapısından Suriye’ye girdik. Daha ilk girişte, Sınır kapısında Türkiye’den birçok kurum ve STK’ya ait araçların varlığı bizi mutlu etti. Sınır kapısında beklerken hemen önümüzde Beşir Derneği ve Hayrat Vakfına ait araçlar Suriye’ye İnsani Yardım taşıyan araçlarla girdiler. Yine Kızılay’a ait Gezici hastane gibi görev yapan Mobil Klinik Tır’ının Suriye’ye girdiğini görmekte bizi sevindirdi.

 

Suriye tarafının hemen girişinde yer alan İHH’ya ait Azez-Babüsselam Kamplar bölgesini ziyaret ettik. İHH’nın buradaki çalışmalarına şahitlik ettik. İHH’nın buradaki çalışmaları ile ilgili olarak Babüsselam Koordinasyon Sorumlusu Hasan AKSOY tarafından özet olarak bilgilendirildik. İHH Babüsselam Koordinasyon Sorumlusu Hasan AKSOY, Babüsselam bölgesinde 5 Konteynır ve 5 Çadır Kent olmak üzere toplam 10 adet kamplarında toplamda yaklaşık olarak 200.000 civarında nüfusun olduğunu, sadece Mukaveme kampındaki nüfuslarının 25.000 kişi olduğunu, son 2 ay içinde İdlib’ten Babüsselam bölgesine tahminen 350.000 kişinin göç ettiğini ve şu anda bölgede ayırt edilmeksizin tüm yaşam ve Gıda malzemelerine ihtiyaç olduğunu belirtti.

İHH, Kilis’in karşı tarafında, yani sınırın Suriye tarafında çok ciddi çalışmalara imza atmış. Babüsselam’da Uluslararası Şam Üniversitesi kurulmuş ve bu Üniversite halen İlahiyat, İktisat, Mühendislik, Siyasal Bilgiler ve Eğitim Fakültelerinden oluşan 5 Fakülte ile hizmet veriyor. Öğrenciler Suriye’li gençlerden oluşuyor. Bunlardan 300 Öğrenci yatılı olarak eğitim alırken kalan diğer öğrenciler ise gündüzcü olarak eğitim alıyor. Yine İDLİB Bölgesinde İHH’ya ait bir Tıp Fakültesi var ve burada da Suriye’li gençler Doktor olarak yetiştiriliyor. Babüsselam bölgesinde İHH Giyim Mağazası açmış ve insanlar buradan kendilerine uygun olan kıyafetleri (daha önce kendilerine verilen kartlar sayesinde) ücretsiz olarak alıyorlar. Azez-Babüsselam’daki Kampın içinde HANSA TERZİLİK ATÖLYESİ açarak insanlara burada elbiseler dikiliyor ve aynı zamanda Suriye’li hanımların meslek edinmesine yardımcı olmaya çalışıyorlar. Hansa Terzilik Atölyesine Türkiye tarafından hayırseverlerin gönderdiği Kumaşlar elbise haline getiriliyor ve yine İHH’ya ait ücretsiz giyim mağazasında ücretsiz olarak halka dağıtılıyor. Sınırın Suriye tarafında Hükümet ve Belediye gibi Devlet kurumları olmadığı için İHH, Çadır ve Konteynır Kentlerde çöplerden dolayı hastalıkların artmaması için 1 adet Çöp Kamyonunu hizmete sokmuş. Bu araç önce beni çok şaşırttı. Önceleri, “İnsani Yardım amaçlı bir Derneğin neden Çöp kamyonu hizmeti olsunki” dedim kendi kendime. Sonradan çöplerin uzun süre kaldırılmamasının nasıl bir hastalıklar zincirine sebep olacağını düşününce onlara hak verdim. Çöp Kamyonunun bile çok büyük bir hizmet olduğunu görmek oldukça şaşırtıcıydı..

Yine Babüsselam Lojistik Merkezinde bir ECZANE açmışlar ve bu Eczaneden ihtiyaç sahiplerine ücretsiz ilaç veriyorlar. Bu eczaneye tarihi geçmemiş olmak kaydıyla ilaçları bağış olarak aldıklarını ve ilaçlar kontrol edildikten sonra halka dağıttıklarını ifade ettiler. Türkiye’deki ailelerin tam bitirmedikleri hap ve benzeri ilaçları şehirlerindeki İHH Şubeleri aracılığıyla buraya gönderebileceklerini belirttiler. Yardım dağıtımı için ilk olarak Sicco Köyüne uğradık. Burada derme çatma çadırlarda neredeyse hiçbir Eğitim materyalinin olmadığı sınıflarda (sözde) Eğitim görmeye çalışan çocuklara Çizme, Hırka, Atkı ve benzeri kışlık malzemeleri dağıtmaya refakat ettik.

 

Ardından Rufeyde Halk Eğitim Merkezine uğradık. Burada Yetim ailelerine hayırseverler tarafından Nakdi yardımlar bizzat teslim edildikten sonra Merkezdeki Terzilik ve diğer Eğitim Atölyeleri gezildi.

Uluslar arası Şam Üniversitesini de ziyaret ettikten sonra önce Kilis’e ardından da Reyhanlı’ya gitmek üzere yola çıktık.

Şunu da yazmadan geçmeyelim; Elbetteki Suriye tarafında sadece kamplar yok.

Kampların dışında da bir hayat sürüyor ve bu hayatlarda çok çok zor şartlar altında devam ediyor.

Gerek Kamplarda olsun gereksede kampların dışında Zeytin Bahçelerinin içlerinde derme çatma Çadırlarda hayatta kalma mücadelesi veren bu insanların Çadırlar dışında hiç bir şeyleri yok. Hatta birçok kişinin Çadırlarının bile olmadığı ifade ediliyor.

Zeytin bahçelerinin ve Tarlaların içindeki kamplar ve Çadırlarda her taraf çamur. Her tarafta yokluk var sadece. Sınıra neredeyse sıfır noktada ve hemen sınıra yakın bölgelerdeki Tarlalara ve Zeytin Bahçelerine kurulan Çadırlarda hayatta kalmaya çalışan insanları bir yandan Çamur bir yandan da yokluk per-perişan etmiş.

12 Ocak Pazar günü İHH İnsani Yardım Vakfı ve Katar RAF ortaklığıyla Reyhanlı ilçesinde savaşın yetim bıraktığı 990 Suriyeli çocuğun Eğitim görebildiği dünyanın en büyük “Çocuk Yaşam Merkezi” ziyaret edildi. Yetim ocukları için hazırlanan Yaşam Merkezinin İçerisinde Yurt olarak kullanılan Villaların yanı sıra idari hizmet binası, cami, ilk, ortaokul ve İmam Hatip Lisesi seviyesinde eğitim veren 3 okul, büyük bir Psikolojik ve Sosyal açıdan hizmet veren Rehabilitasyon merkezi, poliklinik binası, toplantı-gösteri merkezi binası, açık ve kapalı spor salonu, sosyal tesis, personel lojmanı, misafir lojmanı, çocukların yeteneklerini gösterebilecekleri geniş bir kültür merkezi, aile görüş binası, çocuk parkları, ekim-dikim amaçlı tarlalar, mesire alanları ve hayvanat bahçesi de yer alıyor.

Bu Yaşam Köyü vasıtasıyla Evlerinin olmaması sebebiyle sokakta, parklarda veya tanımadıkları kişilerle kalan Yetim çocuklara güvenli bir yuva sağlanıyor. Savaş sonucunda oluşan psikolojik sorunlar ve travmalar rehabilite ediliyor. Misyoner faaliyetlere maruz kalan yetimlere sahip çıkılıyor. Kötü niyetli örgüt ve mafya oluşumlarına karşı güvenli bir ortam temin ediliyor. Çocuklar çok iyi bir eğitimci kadro ile eğitimlerini sürdürüyorlar. Sosyal ve kültürel olarak ihtiyaç duydukları ortamlara sahip olduar. Çocukların geleceğe umutla bakmaları, kendilerine ve dünyaya olan güvenleri sağlanıyor. Suriye ile Türkiye dostluğunun yetim çocuklar vesilesiyle sonraki nesillere aktarımını sağlanıyor.

Yaşam Köyü o kadar geniş bir alanda hizmet sunuyor ve o kadar geniş bir yüzölçümüne sahipki Misafir Hayırsever hanımlar Pazar günü ikindi vaktine kadar ancak bu ziyaretleri bitirebildiler ve bu ziyaretlerin sonunda Diyarbakır’a doğru yola çıktık.



Bu yazı 234 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI