Hayvan Borsası dendiğinde köylünün, hayvan alımı satım işi ile uğraşan birçok ailelerin geçim kaynağı yeri akla gelir. Ama sadece bu değil, bu işten ekmeğini kazanan yan kolları da var. Bu işte ekmeğini oradan kazanan besici, çoban, nakliyeci alıcı satıcı vs bulunmaktadır.

Ama bir de bu işi asıl yapanlar her gün yeni mağduriyetler yaşıyor. Hayvan Borsasına giriş yapan binlerce kişi mağduriyet yaşıyor, alınan ücretler nedeniyle.

Canlı Hayvan Borsasının girişinde küçükbaş 2,5 TL büyükbaş 5 TL olarak belediye tarafından alınan ücret eklendi.

Bu konuda birçok şikâyetlerin bizlere gelmekte, bizlerde bu sese kulak vererek bu sorunu dile getirmeye çalışacağız. İnşallah gereken yerler bir adım atacaklar, umutlu değilim; çünkü Büyükşehir Belediyesi birkaç kez dile getirdiğimiz kaldırım, park işgaliyesinde adım atmadı.  Adeta yetkililer başını kuma gömerek duymadım, işitmedim, uç maymuna oynadılar. Bundan dolayı da umutlu değilim.

Evet;  ücret alınmalı tabi ki de yapılan bir hizmet, o hizmetin karşılığı olmalı kimsenin itirazı yok; ama satılmayan hayvanlar için itirazlar yükseliyor, ertesi gün yine,  o hayvanlar satış için pazara getirilmesi gerekiyor.  Eğer ki o hayvanlar o gün satılmaz ise ertesi gün aynı fiyatlar yine istenmektedir. Bazen haftalarca o hayvanlar satılmamaktadır, her gün o ödemeyi yapmak zorunda kalıyor, hayvan besicileri. Bu durum hayvan satıcıların aleyhinde işlenmektedir gerekli mercilerin vatandaşa kolaylık yapması gerekirken vatandaşın sırtına yüklenen yük daha da ağır olmaktadır.

Diyarbakır’da ki Canlı Hayvan Borsasında binlerce kişinin ekmek yediği yer olarak bilinir, birçok aile hayvan pazarından,  geçinmektedir. Kimisi az, kimisi çok,  hayvan pazarında ki bu adaletsizlikten etkilenmektedir. İçinde bulunduğumuz, pandemi döneminin etkisini derinden hissettiğimiz bu dönemde vatandaşın ekmeğini kolay kazanma yolarını göstermemiz gerekirken vatandaşın yarasına merhem olacağımıza şartları daha da zorlaştırmaktadır.

Yöneticiler, Hayvan Borsası esnafının belli zaten, kırık. Herhangi bir güvenceleri zaten bulunmamaktadır, devletten aldıkları bir destek de bulunmamaktadır. Orada çalışanların bir çoğu günlük kazançlarla geçinmektedir, eğer üç kuruş kazanmışsa o gün bayram eder, bazen günlerce iş yapmazlar, çalışmadıkları gün aç kalırlar. Bu şehrin insanları birçok acıya açlığa yıllarca maruz kaldılar, artık insan odaklı politikaların zamanı çoktan geldi, hatta geçti bile. Bu can sıkıcı sindirme politikaları bırakıp fakir fukaranın ekmeğini kazanma yolarını bulup onlara yardımcı olma zamanıdır.  Yetkili her kimse biran önce bu soruna ve sorunlara kafa yormalarını bekliyorum.