Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, %64 oy oranıyla DEM Partisi tarafından kazanıldı. Ancak, seçimin üzerinden iki aydan fazla süre geçmesine rağmen, Diyarbakır'ın acil ihtiyaç duyduğu projelerin hala başlatılmamış olması, halk arasında ciddi tepkilere yol açmaya başladı. Bu durum, özellikle Türkiye genelinde etkisini gösteren ekonomik krizin Diyarbakır'da da hissedilmesiyle daha belirgin hale gelmiştir.

Ekonomik kriz, Diyarbakır'daki vatandaşların yaşam koşullarını zorlaştırırken, belediyenin bu duruma yönelik çözüm önerileri sunmaması eleştirilerin odağında. Halkın temel ihtiyaçlarından biri olan ekmek, ekonomik sıkıntılarla boğuşan aileler için bile zor ulaşılabilir hale gelmiştir. Bu bağlamda, belediyenin seçim döneminde vaat ettiği halk ekmek fırınlarının bir an önce hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Her ilçede birer halk ekmek fabrikası kurulması, maddi durumu olmayan vatandaşlara ucuz ve hatta bedava ekmek dağıtılması, halkın beklentileri arasında ilk sırada yer alıyor. Böyle bir proje, sadece ekonomik krizin etkilerini hafifletmekle kalmayacak, aynı zamanda belediyeye olan güveni de artıracaktır.

Bunun yanı sıra, belediyenin Kur'an kurslarını kapatma girişimleri de halk arasında tepkiye yol açmaktadır. Diyarbakır halkı, hem belediyeye destek verip oy kullanmakta hem de çocuklarını Kur'an kurslarına göndermektedir. Kur'an kurslarının kapatılmasının belediyeye hiçbir faydası olmayacağı gibi, halkın tepkisine neden olabilir. Belediye, bu tür konularla uğraşmak yerine, Diyarbakır'ın eksikliklerini gidermeye odaklanmalıdır. Örneğin, belediyenin Bağlar ilçesinde sahip olduğu geniş arazilerde yaz sezonunda meyve ekimi yapabilir. Bu meyveler, sezon sonunda toplanarak, şehrin belli noktalarında kurulacak kent marketlerinde ucuza satılabilir. Böylece, hem belediye ekonomik bir katkı sağlar hem de halkın temel ihtiyaçlarına yönelik önemli bir adım atılmış olur.

Diyarbakır halkının başka bir önemli ihtiyacı da mesire alanlarıdır. Yoksul halkın tatile gitme imkanı olmadığı için, belediye tarafından yaratılacak tatil alanları büyük bir eksikliği giderecektir. Mesire alanları, halkın sosyal ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, şehirdeki yaşam kalitesini de artıracaktır. Belediye başkanlarının tasarruf tedbirlerinin arkasına sığınmaması gerekmektedir. Diyarbakır'ın kaynakları, doğru ve dürüst bir şekilde kullanıldığında, Diyarbakır halkına yeterli olacaktır. Kayyum belediyeler gibi hırsızlığa tevessül edilmediği müddetçe, bu kaynaklar halkın memnuniyetini sağlamak için kullanılabilir.

Belediyenin yapabileceği bir diğer önemli proje ise, şehrin farklı bölgelerinde gençler ve çocuklar için spor ve eğitim merkezleri açmaktır. Bu tür merkezler, gençlerin ve çocukların hem bedensel hem de zihinsel gelişimine katkı sağlayacak ve onları kötü alışkanlıklardan uzak tutacaktır. Ayrıca, bu merkezlerde verilecek kurslar ve eğitim programları, gençlerin yeteneklerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine olanak tanıyacaktır. Belediye, bu tür projelerle hem gençlerin hem de ailelerin takdirini kazanabilir.

Sonuç olarak, Diyarbakır'ın acil ihtiyaçlarına yönelik projeler hızla hayata geçirilmeli ve halkın taleplerine yanıt verilmelidir. Belediye yönetimi, halkın beklentilerini karşılamak için daha aktif ve proaktif bir yaklaşım sergilemelidir. Halk ekmek fırınlarının kurulması, meyve ekimi ve kent marketleri, mesire alanları oluşturulması ve spor-eğitim merkezleri gibi projeler, Diyarbakır'ın sosyal ve ekonomik yapısını güçlendirecektir. Böylece, belediye halkın güvenini kazanarak daha etkin ve verimli bir yönetim sergileyebilir. Diyarbakır'ın kaynakları, doğru ve dürüst bir şekilde kullanıldığında, halkın refahını artırmak için yeterlidir. Belediye yönetimi, bu kaynakları etkin bir şekilde kullanarak, halkın memnuniyetini sağlamalı ve Diyarbakır'ı daha yaşanabilir bir şehir haline getirmelidir.