Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
Diyarbakır’da Sivil Toplum Kuruluşlarının İmtihanı: Rant Peşinde mi, Halkın Yarasında mı?
Tarih: 01-06-2024 00:03:00 Güncelleme: 01-06-2024 00:03:00


 

Yerel seçimlerin üzerinden iki ay geçmiş olmasına rağmen, Diyarbakır’daki sivil toplum kuruluşları (STK’lar) ellerindeki rant peşine düşmüş gibi görünüyor. Diyarbakır'daki STK’lar, 7 yıldan fazla bir süredir kayyum tarafından yönetilen belediyelerin yaptıkları yanlışlıklar karşısında hiçbir zaman belediyelerin kapısına dayanarak basın açıklaması yapmadılar. Sanki Diyarbakır’daki belediyeler, bir siyasi partinin çiftliğiymiş gibi yönetildi. Kayyum döneminde, siyasi partiye mensup ailelerin tüm fertleri belediyelerde iş bulurken, yapılan haksızlıklar, yolsuzluklar ve talanlar karşısında sivil toplum kuruluşları sessiz kaldı.

Bu durum, kentteki STK’ların işlevselliği ve dürüstlüğü konusunda ciddi şüpheler uyandırıyor. Sivil toplum kuruluşları, halkın sesini duyurmak ve kamu yararına çalışmalar yürütmekle yükümlüdürler. Ancak Diyarbakır’da, bu kuruluşlar, görünürde, kendi çıkarlarını ön planda tutmakta ve halkın gerçek sorunlarını görmezden gelmektedirler. Kayyum yönetimi sırasında yapılan usulsüzlükler, haksız işe alımlar ve yolsuzluklar karşısında sessiz kalmaları, bu kuruluşların ne kadar bağımsız ve tarafsız oldukları konusunda soru işaretleri yaratmaktadır.

Sivil Toplumun Görevi Nedir?

Sivil toplum kuruluşlarının temel görevi, toplumun ihtiyaçlarını tespit etmek ve bu ihtiyaçlara yönelik çözümler üretmektir. Diyarbakır gibi tarihsel ve kültürel olarak zengin bir şehirde, STK’ların halkın çıkarlarını savunması, kentin gelişimine katkıda bulunması ve kamu yararını gözetmesi beklenir. Ancak, son dönemde STK’ların rant peşinde koştuğuna dair gözlemler, bu kuruluşların asli görevlerinden sapmış olabileceğini göstermektedir.

STK’ların, belediyelerde yapılan haksızlıkları ve yolsuzlukları dile getirmemesi, kamuoyunun bu kuruluşlara olan güvenini zedelemektedir. Halk, kendini temsil eden kuruluşlardan şeffaflık ve dürüstlük bekler. Diyarbakır’daki STK’ların bu beklentileri karşılamaktan uzak olduğu izlenimi, halkın bu kuruluşlara olan inancını sarsmaktadır.

Halkın Güvenini Kazanmak

Halkın güvenini kazanmak, STK’ların en önemli görevlerinden biridir. Diyarbakır’daki STK’lar, halkın güvenini tekrar kazanmak istiyorlarsa, daha şeffaf ve hesap verebilir olmalıdırlar. Belediyelerdeki yolsuzluklar ve usulsüzlükler karşısında sessiz kalmak yerine, bu tür sorunları gündeme getirmeli ve çözüm önerileri sunmalıdırlar. Halkın güvenini kazanmadan yapılan açıklamalar ve eylemler, etkisiz kalmaya mahkumdur.

Nasıl ki 7 Ekim’den bu yana Diyarbakır’da her gün bir camide haklı bir dava için basın açıklaması yapıyoruz, ancak sayıları iki yüzü geçmeyen insanlar geliyor. Bu durum, STK’ların davalarına tam olarak inanmadığını göstermektedir. Tam inanmış olsalar, şimdi milyonlarca insan her gün onların arkasında olurdu. Halkın desteğini almak, STK’ların davalarına olan inançlarını ve bu davalar için ne kadar samimi olduklarını göstermeleri ile mümkündür.

Geleceğe Yönelik Adımlar

 

Diyarbakır’daki STK’lar, kentin ve halkın yararına çalışmalı ve şeffaf bir şekilde faaliyet göstermelidir. Geçmişte yapılan yanlışlıkların tekrarlanmaması için daha duyarlı ve aktif olmalıdırlar. Sadece rant peşinde koşmak yerine, halkın gerçek sorunlarına çözüm üretmeli ve belediyelerde yapılan yanlışlıklar karşısında sessiz kalmamalıdırlar. STK’lar, halkın güvenini kazanmak ve onların desteğini almak için samimi ve dürüst bir şekilde çalışmalarını sürdürmelidir.

Bu noktada, STK’lar için önemli olan, toplumsal faydayı ön planda tutmak ve şeffaflık ilkesine sadık kalmaktır. Belediye yönetimlerinde şeffaflığı ve hesap verebilirliği savunmak, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını sağlamak, halkın ihtiyaçlarını ön planda tutarak çalışmalar yürütmek, STK’ların temel hedefleri olmalıdır. Ancak bu şekilde Diyarbakır’ın geleceği için gerçek bir katkı sağlayabilirler.

Diyarbakır’daki STK’lar, halkın güvenini tekrar kazanmak ve kentin gelişimine katkıda bulunmak istiyorlarsa, şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde çalışmalarını sürdürmeli, halkın gerçek sorunlarına odaklanmalı ve sadece rant peşinde koşmaktan vazgeçmelidirler. Halkın güvenini kazanmadan yapılan her açıklama ve eylem, etkisiz kalmaya mahkumdur. Diyarbakır’ın geleceği, bu kuruluşların nasıl bir yol izleyeceğine bağlıdır.



Bu yazı 5221 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI