Çiftçi, gazetecilere yaptığı açıklamada Akkuyu Nükleer Santrali'nde tecrübe kazandıklarını belirtti.

"2’nci santralda yerli katkı payının en az yüzde 50 olmasını hedefliyoruz." diyen Çiftçi, ayrıca yerli katkının 10 milyar doları bulmasını istediklerini kaydetti.

Çiftçi, "Özellikle 2’nci nükleer santralin de devreye girmesiyle birlikte yerli sanayimizin imalat ve kalite potansiyeli arttı. Bu sayede ihracat potansiyelimiz de artacaktır. Örneğin; Macaristan, Mısır, BAE’de ihracat potansiyeli taşıyan projelere, Akkuyu’da kazandığımız tecrübelerle destek olabiliriz, ürün ve hizmet sağlayabiliriz." diye konuştu.

2030 ve 2050 gibi yıllar için ortaya konan enerji kapasitesi hedeflerinin ciddi bir işgücü gerektiğini gösterdiğini belirten Çiftçi, "Dolayısıyla işgücü, ortak bir eksiklik. Rusya’da bugüne kadar 300 öğrencimiz eğitim gördü. Toplam 600 öğrenciye ulaştı. Bunun dışında Türkiye’deki üniversitelerde de nükleer ile ilgili bölümler açılmaya başladı. Bu da oldukça önemli. Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği bazı programlar var. Bu ve benzeri çalışmaların artması gerektiğini düşünüyoruz. Daha lise seviyesinden insan kaynağı yatırımının başlaması gerekiyor." diye ekledi.