Değişik kullanım alanlarıyla dünyada tarım, sanayi ve ticaret sektörlerinde önemli konumu olan pamuğun hasadına başlandı....
https://youtu.be/gflkVdj8AUo
Değişik kullanım alanlarıyla dünyada tarım, sanayi ve ticaret sektörlerinde önemli konumu olan pamuğun hasadına başlandı.
Türkiye ve bölge için önemli bir ekonomik stratejiye sahip olan "Beyaz Altın" olarak da bilinen pamuk hasadı başladı.
Ülke ekonomisi için büyük önem arz eden pamuğun yüzde 25'i Diyarbakır'dan karşılanıyor. Yaklaşık 6,5 milyon ekli arazisi olan Diyarbakır'da 465 bin dönümde pamuk yetiştiriliyor.
Diyarbakır Yenişehir ilçesi Ziraat Oda Başkanı ve Ulusal Pamuk Konsey Üyesi Süleyman İskenderoğlu, pamuğun önemli stratejik bir yere sahip olduğunu belirterek, ithalat edilen 800 bin pamuk yerine ihraç konumuna geçilmesi gerektiğini söyledi.
İskenderoğlu, "Pamuk her yıl olduğu gibi bu yılda önemli stratejik bir yere sahiptir. Kozmetik ve yağdan tutun tarımsal ürünlerin ham maddesi olduğu için önemli bir yer sahibi oluyor. Pamukta biz dışa bağımlıyız. Yaklaşık olarak Türkiye'nin bir milyon 800 bin ton ihtiyacı var. Biz en fazla bir milyon ton üretebiliyoruz. Geriye kalan 800 bin ton ithal ediyoruz. Bunun önüne geçmek gerekiyor. İthal değil ihraç etmemiz lazım." dedi.
Çiftçi ve üreticiden verilen tarımsal kredilerin alınmaması ve üretici birliklerin desteklenmesi gerektiğini söyleyen İskenderoğlu, şunları söyledi:
"Devletin çiftçi ve üreticisine sahip çıkması gerekir. İmkân ve olanakları lehine kullanması, verilen tarımsal kredilerin faizin alınmaması ve üretici birliklerinin desteklemesi lazım ki çiftçi ve üretici pamuk ekme eylemine geçsin. 2016 yılından itibaren tekrar pamuk ekme alanları oldukça genişledi. Bunun nedeni ise desteklenmelerin yükseltilmesidir. Destekleme şu an 80 kuruş, bunun 1 TL'ye yükseltilmesini istiyoruz. Silvan, Dicle ve kral kızı barajlarının bunların da tamamıyla bitmesiyle beraber inşallah ithal eden değil de ihraç eden bir ülke konumuna gelmiş olacağız. Bunun yolu da çiftçi ve üreticilerimizin desteklenmesidir."
"PAMUK ARAZİLERİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ GİBİDİR"
Gübre fiyatlarında yüzde yüz artışını olduğunu dile getiren İskenderoğlu, "Geçen yıl bu zamanlarda pamuk ve buğday için aldığımız gübre 1 lira 65 kuruş iken şu anda 3 liradır yüzde yüz fiyat artışı olurken dolar ise bu kadar yükselmedi. Gübrenin yükselmesinin nedenleri araştırılmalıdır. Bölgemizde sanayi olmadığından dolayı tarım alanları var. Fakat sulu tarım daha iyi, pamuk arazileri organize sanayi bölgeleri gibidir. İş gücü olduğundan dolayı iş sahaları açılmış oluyor." şeklinde konuştu.
Bölgenin pamuğu Ege pamuğuyla eş değer olduğunu belirten İskenderoğlu, "Bölgemizin pamuğu Ege pamuğuyla eş değerdir. Türkiye borsalarında, ege fiyatına satılıyor. Diyarbakır'ın pamuğu kalitelidir. Bu seneki verim hemen hemen önceki seneye eşdeğerdir. Allah'a şükürler olsun verimden şikâyetçi değiliz. Yalnız bu yıl pamuğa yeşil kurt ve kırmızı örümcek musallat oldu. Biliyorsunuz ki ilaçta da dışa bağlıyız. İlaçlar çok pahalı, çitçi üreticilerimiz çok fazla bir ilaç kullandılar. 4 veya 5 defa ilaç kullandığımız araziler var. İlaç atıyorduk yeşil kurt gidiyordu. Bir hafta sonra bir daha geliyordu onun için sıkıntı yaşadık. Pamuktaki fiyat dalgalanması yüzünden şikâyetçiyiz. Dünya borsalarındaki pamuk fiyatlarındaki dalgalanmalardan dolayı çiftçi 9'uncu ayın ilk haftasında Çukurova Birliğinin açıkladığı 4.42 randıman bazlı pamuk fiyatı 4,5 kuruş olarak açıklanmıştı. Şu anda 3,5 kuruştur. Çifti ve üreticilerimiz fiyat konusunda sıkıntı yaşıyorlar." dedi.
Bu haber 75 defa okunmuştur.