Bugun...



SIRATI MÜSTAKİM ÜZERE OLMAK

Bu hafta Cuma sohbetimizin konuğu Silvan İlçe Müftüsü Sabri ERÇEK. Bu hafta konumuzu doğru yoldan gitmek, doğru olmak İslam’da yeri ve önemi üzerinde durduk. Erçek : Her gün namazın her rekatında Fatiha suresinde “bizleri dosdoğru yola ilet; nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet, sapmış ve gazaba uğrayanların yoluna değil” diyerek duada bulunuyoruz.dedi.

facebook-paylas
Tarih: 01-12-2023 00:20

SIRATI MÜSTAKİM ÜZERE OLMAK

Mehmet Zeki Özer Özel

Kur’an-ı Kerim Hz. Peygamber nezdinde bütün Müslümanlara şöyle buyurur: “ Emrolunduğun gibi dosdoğru ol”  (Hud, 112). Ayette geçen dosdoğru (istikamet) kavramı Kur’anda “bütüncü, devamlı ve tutarlı dindarlık, dini hayat” manasını ifade etmektedir. dedi

 Hz. Peygamber Hud suresi ile ilgili Hud suresi ve kardeşleri beni ihtiyarlattı buyurmuş, surenin nesinin kendisini ihtiyarlattığı sorulduğunda, bu ayetin kendisini ihtiyarlattığını söylemiştir.  (Razi, 18. cilt sayfa 71) Adam’ın biri Hz Peygambere gelerek bana öyle bir şey söyle ki senden sonra başka kimseye sorma ihtiyacı duymayayım. Hz. Peygamber : “Deki Allah’a iman ettim sonra dosdoğru ol” (Müslim, İman,62; Ahmed b. Hanbel, 3. 413)  buyurmuştur.dedi

                Allah c.c bizden doğru bir şekilde iman etmemizi, emir ve yasaklarına gönülden teslim olup uymamızı, peygamberin bildirdiklerini şeksiz şüphesiz kabul etmemizi emir buyurmuş ve dosdoğru yolun ne olduğunu, kimlerin yolu olduğunu da ifade etmiştir.

 Her gün namazın her rekatında Fatiha suresinde “bizleri dosdoğru yola ilet; nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet, sapmış ve gazaba uğrayanların yoluna değil” diyerek duada bulunuyoruz. Kur’anın başka ayetlerinden ve sünnetten nimet verilenlerin Peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salihler olduğunu, sapmışların Hristiyanlar, gazaba uğrayanların ise Yahudiler olduğunu görüyoruz. (Nisa, 69; Tirmizi, 2954)

                İmandan sonra en zor şey, en önemli erdem doğruluk, dürüstlüktür. Bu nedenle mükafatı da büyüktür. “Rabbimiz Allah’tır deyip sonra dosdoğru olanlar için ne korku, ne de hüzün vardır. Onlar cennetliktir, işlediklerinin karşılığı olarak cennette temelli kalacaklardır. (Ahkaf, 13,14) Öyleyse mu’min, ebedi cenneti kazanmak için inancında, ibadetlerinde, niyetlerinde, söz ve fiillerinde, sosyal ve iş hayatında kısacası hayatının her alanında dürüstlüğü, doğruluğu ilke edinmelidir:

İnançta Doğruluk: Mu’min  imanında samimi, dürüst olmalıdır. İmanında ‘acaba’, şek, şüphe olmamalıdır. Mu’min, ‘Amentü’daki imanın şartlarına bağlı olup, imanının kendisinden istediklerini tereddütsüz yerine getirmeli, imanı onu harekete geçirmeli, imanında tam bir teslimiyet olmalı, dili ile ikrar ettiğini kalbi ile tasdik edip salih amel işleme yoluna koyulmalıdır. Mu’min, iman ahdine bağlı kalmalıdır. “Mu’minlerden öyle adamlar vardır ki verdikleri söze sadık kaldılar.” (Ahzab, 23)

İbadette Doğruluk: İbadet, Allah’a tazim ve saygı göstermek  ve o’nun verdiği nimetlere karşı şükran borcunu yerine getirmektir. İbadetlerde samimiyet ve ihlas başta gelen en önemli husustur. Mu’min, yaptığı ibadetleri kimin için, ne için yaptığını bilmelidir. Şayet ‘desinler’, ‘görsünler’ diye yapıyorsa, “vay o namaz kılanların haline” (Maun, 4) ayetin hitabına düçar olur. Bu nedenle İbadetlerimizi, Allah’ın rızasını kazanmak, bize sunmuş olduğu nimetlerin şükrünü ifa etmek ve

 

genişliği gökler ve yer kadar olan ebedi cenneti kazanmak için yapmalıyız. Kulların rızasını kazanmak, onların bizimle ilgili düşünceleri olumlu yönden etkilemek veya dünya menfaatı elde etmek için ibadet etmeyiz. “Halbuki onlara, Allah’a kulluk etmeleri, Hanifler olarak o’na yürekten inanıp boyun eğmeleri, namaz kılmaları ve zekat vermeleri emredilmişti. Doğru din işte budur.” (Beyyine, 5) Temelinde ciddi ve samimi bir iman bulunmayan ibadetler, gösteriş (riya) niyetiyle yapılmış hayır ve iyilikler, yatırımlar bir hiç uğruna heba edilmiş zaman ve imkanlardır. “Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için infak eden kimse gibi başa kakmak ve gönül yıkmak suretiyle hayırlarını boşa çıkarmayın. Böylelerinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağanak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak kaya haline getirivermiştir. Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olmazlar. Allah kafirleri doğru yola iletmez” ( Bakara, 264)

Niyette Doğruluk: Kişinin yaptıkları niyeti ölçüsünde değer ve karşılık görür. “Ameller, ancak niyetlere göredir. Herkesin ancak niyetine göre amelin karşılığı vardır” (Buhari, Bed’ül Vahy, 1.) Allah sizin bedenlerinize ve şekillerinize bakmaz, fakat  o sizin kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr, 33; İbni Mace, Zühd, 9; Ahmed b. Hanbel, 2/285,539)

Sözde ve Fiilde Doğruluk:Mu’min sözünde doğru, özü sözü bir olan, yalandan, dolandan uzak duran kimsedir. “Allah aşırı giden, yalancı kimseyi doğru yola iletmez.” (Mu’min,28) “Şüphesiz sözde ve fiilde doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. (Buhari, Edeb,69)

Sosyal ve İş Hayatında Doğruluk: Doğru olmak insan kalmanın ve insanca yaşamanın gereğidir. Doğru olmayan insan hem kendini hem de muhatabını aldatır. “Eksik ölçüp tartanların vay haline! Onlar insanlardan ölçerek bir şey aldıklarında tam ölçerler. Kendileri başkalarına vermek için ölçüp tartıklarında ise  haksızlık ederler, eksik ölçerler.” ( Mutaffifin, 1-3) Mu’min, ne işle uğraşırsa uğraşsın, işini doğru yapmalı, karşı tarafı aldatmamalı, hile ve yalandan kaçınmalıdır. Bunları, imanın kendisine yüklemiş olduğu sorumluluk sebebiyle yapmalıdır. “Hz Peygamber bir gün Medine pazarında dolaşırken bir buğday yığının yanından geçmiş, elini buğdayın içine sokmuş, parmakları ıslanmış bunun üzerine buğday sahibine, neden buğdayın ıslak olduğunu sormuş, buğday sahibi onu yağmur ıslattı deyince, Hz Peygamber, o ıslak kısmı insanların görmesi için üstte çıkarsaydın ya, bizi aldatan bizden değildir”  (Müslim, İman,45;Ebu Davud, Buyü’, 50; buyurmuştur.

1800 lı yıllarda yaşayan Diyarbekirli Said Paşanın Müstakim Ol Hz Allah Utandırmaz Seni şiirinin ilk mısrasında şöyle der:

Sen Usandırma Eli, El de Usandırmaz Seni

Hilekarlık Eyleme, Kimse Dolandırmaz Seni

Korkma Kafirden Ateş Olsa Yandırmaz Seni

Müstakim Ol Hz Allah Utandırmaz Seni




Bu haber 4984 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Manşetler Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI YUKARI