Yasin GÜLER - Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Tahir Elçi'nin öldürülmesine ilişkin yıllardır devam eden soruşturmada dikkat çekici gelişmeleri kamuoyuyla paylaştı. Savcının dosyaya sunduğu mütalaada ortaya çıkan detaylar, olayın derinliklerindeki çarpıcı gerçekleri gün yüzüne çıkardı.

Tanrıkulu, mütalaanın içeriğini dikkatle inceledikten sonra, Tahir Elçi'nin cinayetinin soruşturulma sürecinin yanlış yürütüldüğüne dair çarpıcı iddiaları ortaya koyduğunu belirtti. Özellikle, delillerin toplanmadığı, tanıkların dinletilmediği ve kamu görevlisi sanıkların korunduğu yönündeki iddiaların dosyada yer aldığına dikkat çekti.

Tahir Elçi'nin ölümünün ardından başlatılan soruşturmanın adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmemesi, adalet arayışındaki aile ve yakınlarını derinden üzmekte ve toplumda güvensizlik yaratmaktadır. Tanrıkulu, bu durumu eleştirirken, adaletin yerine getirilmesi için sürekli mücadele edeceklerini ve gerçek faillerin ortaya çıkana kadar durmayacaklarını vurguladı.

Önemli bir dönemeç olarak belirlenen 12 Haziran'daki duruşmaya da atıfta bulunan Tanrıkulu, tüm meslektaşlarını Diyarbakır'da yapılan bu önemli adli süreci takip etmeye çağırdı. Adaletin sağlanması ve gerçeklerin ortaya çıkması için herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirten Tanrıkulu, bu mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini ifade etti.

Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun açıklamasının tamamında ;

"Diyarbakır Barosu Başkanımız Tahir Elçi'nin öldürülmesine ilişkin davada mütalaa bugün Savcı tarafından dosyaya sunuldu.

4 sayfalık mütalaa benim de elimde. Dikkatle okudum. Bu mütalaa aslında Tahir Elçi'nin öldürülmesine soruşturmanın nasıl yanlış yürütüldüğünü, hukuka uygun davranılmadığını, delillerin toplanmadığını, delillerin karartıldığını ve kamu görevlisi olan sanıkların nasıl korunduğunu çok açık biçimde ortaya koyuyor.

Evet Tahir Elçi katledildi, neredeyse canlı yayında herkesin gözleri önünde katledildi. Birçok delil olmasına rağmen o deliller karartıldı ve toplatılmadı. Tanıklar dinletilmedi. 'Bu bir siyasi cinayettir.' diyen Davutoğlu dinlenmedi ve sonuçta karar aşamasına geldi.

12 Haziran'da duruşma Diyarbakır'da olacak, Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesinde olacak. Bizler de orada olacağız. Bu cinayetin gerçek failleri ortaya çıkana kadar da mücadele etmeye devam edeceğiz. Ben Diyarbakır Barosunun Eski Başkanı olarak tüm meslektaşlarımızı 12 Haziran'da Diyarbakır'da duruşmaya bekliyorum." İfadelerine yer verdi.