Mehmet  Zeki Özer Özel

Milli Eğitim Bakanlığı, şube müdürlerinin atanabilmesi için belli başlı koşullar öngörmekteydi. Ancak ortaya çıkan bilgiler, bu koşulların göz ardı edilerek Dönemin sansasyonel il milli eğitim müdürü H.A tarafından usulsüz olarak önce il müdür yardımcısı, sonrada hülle ile kadrolu şube müdürü olarak ataması yapıldığını gösteriyor. Özellikle, ilgili bakanlık yönetmeliklerine göre en az 10 yıl hizmet süresi ve en az fakülte ya da 4 yıllık üniversite mezuniyeti şartları aranıyordu. Ancak Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü'nde yaşanmış olayda, il milli eğitim şube müdürü olarak usulsüz atanmış bir ismin, bu koşulları karşılamadığı ortaya çıktı. Öğretmen enstitüsü mezunu bir bireyin, yıllar sonra ön lisans tamamlayarak bu pozisyona getirildiği belirlendi.

Bununla da sınırlı kalmayan iddialar arasında, Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ait ihalelerle ilgili çarpıcı ayrıntılar da yer alıyor. 2018 ve 2020 yıllarında yapılan özel eğitim taşıma ihalesini alan bir firma, Milli Eğitim Müdürlüğü adına bir araç tahsis etti. Ancak bu aracın, hangi şube müdürünün oğlunun özel aracı olarak kullanılması için sunulduğu sorusu gündeme gelmiş durumda.

Bir diğer vurgulanan konu ise rüşvet iddialarıyla ilgili. Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görev yapan bir şube müdürünün, firmalardan yüzde on gibi ciddi bir oranda komisyon talebinde bulunduğu öne sürüldü. Bu iddianın ardından şube müdürünün adı, Milli Eğitim Müdürlüğü içinde yolsuzlukla ilişkilendirilen isimler arasında anılmaya başlandı.

Kamuoyu, yaşanan bu olayların aydınlatılmasını ve gereken adımların atılmasını beklerken, Milli Eğitim Bakanlığı'nın da bu konulara ilişkin açıklama yapması bekleniyor. Eğitim sisteminin güvenilirliği ve şeffaflığı adına bu tür iddiaların üzerine titrenmesi gerekmektedir.