Mehmet Zeki Özer Özel

Sur olaylarını tasvip etmedik, hiç bir zaman. Meydana gelen, getirilen olaylar sonrası Sur'da, şehrin merkezinde tarihî yapılar harap oldu, yıkıldı, yıktırıldı.

Garip bir imar anlayışı ile Diyarbakır Mimarisine uygunluğu iddia edilen yeni yapılar, tapusu olanın malı-mülkü iken, şimdi geneli kiracı, evsiz ve yoksul.

Muktedirler, yeni yapılarla övünüyor. Övünmek onların hakkı. Tarihî yapıların yok edildiği alanda yapılan yapılarla övünebilirler. "

ALTAÇ, Gazetemize yaptığı açıklamada, " Siz, milyarlarca lira harcayacaksınız, ortaya bir eser çıkartacaksınız, festivaller yapacaksınız, etkinliklerle burayı tanıtacaksınız.

Her şey güzel iyi de bir Sahabe Kabri olan Mîr Seyyaf'a, Türbâ Spi'ye onarım için 200-300 Bin Lirayı esirgersiniz.

Bu nasıl bir mantıktır, nasıl bir etrafı yeşillendirme ve alandaki tarihî yapıları esas kimliğine kavuşturmaktır?

Bir villanın en az onbeş-yirmi milyon TL bedele sahip olduğu alanda bir Sahabe Kabri var, ismi Mîr Sahhaf.

Türbe, iki küçük kubbeyle kaplı. Etrafında çevre düzenlemesi yok, arka kısmındaki eklentiler ya harabeye dönüştürüldü ya yıktırıldı.

Mîr Sayyaf, Bir Sahabe. Halk, o gözle bakmakta. Bu türbeyi ziyaret ederken, üniversiteye tahsis edilen bir yapı kültür-sanat merkezi olarak tabelaya sahip. Kilise elbet onarılmalı, onarılmış. Bir Sahabe kabrinin etrafını düzenleme, eklentilerini yeniden yapma çok mu zor? Bunu anlamıyoruz, doğrusu.

Türbâ Spi, Fatih Paşa-Kurşunlu Cami ile Sur Kaymakamlığı ortasındaki yolun civarında. Villaların bittiği noktada her yer yeşil alan. Gelin görün ki yeşil alanın bitiminde bir türbe var. Türbenin içinde asırlardan bugüne gelen ağaç, yapının eskiliğine tanıklık eder.

Türbâ-Spi'nin dört yanı çatlamış, sac olan çatısı perişan. Her yağmur yağınca içeriye akan su söz konusu.

Yetkililer bunu görmüyor mu? Kendilerine bu durum açıklanmamış mı?

Yetkili ve söz sahibi kişiler, kurumları yoluyla bu yapılar için bu güne kadar niçin sessiz?

Merak ediyoruz, doğrusu. Milyonlarca liralık ihale süreçleri mi söz konusu?" İddiasında bulundu.

Daha önce de gazetemizde yer verdiğimiz haberde bu iki türbenin içler acısı durumunu haber yapmıştık.

ALTAÇ, " Biz, 200-300 Bin TL gidecek masrafı karşılarız da araya bürokratik engeller girecek. GELECEK PARTİSİ olarak, bir engel koymasalar, bir mühendis mimar gözetiminde gereken onarımı yaparız.

Bu işin siyasî-politik yönü yok. Muhalette olan parti olarak, bunu seçim malzemesi yapmadık, yapmıyoruz. Şehirdeki gezilerimizde gördüğümüz manzara yürek burkutuyor. Söz veriyoruz, surlarda diriliş mottosuyla her tarafı güllük-gulistanlık yaptığını söyleyen İktidara ve Belediye Kayyumuna maddî güçleri yetmediği için bu iki türbeyi onarmıyorlarsa biz, onarımını yapalım. Kurdelalı açılış da yapmayacağız." Dedi.

GELECEK PARTİSİ Il Başkanı Aydın Altaç'ın bu çıkışına, eleştirisine iktidar ve kayyum cephesinden nasıl bir cevap geleceği merakla bekleniyor....