Türkiye’de çatıda elektrik üretiminin önünde resmi anlamda bir sorun yok, ancak Güneydoğu’da sistemi kuranlar, evrak boğmacasına maruz bırakılıyor. Güneş paneli kuran vatandaş, “3 yıldır kurumlar arasında pinpon topu gibi gidip geliyorum.” diyor. Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 11 yıllık bir araştırmanın ardından 3 yıl önce evinin çatısına 18 bin TL’ye mal olan güneş enerjisi panellerini kuran Aziz Sevinç, yoğun çabasına rağmen resmi prosedürleri aşamamasından yakınıyor. Güneş ışımaya devam ettiği sürece kullanılabilecek bir enerji kaynağı olması nedeniyle tükenmeyen bir enerji kaynağı olan güneş enerjisi, güneş ışımalarının enerjiye döndürülmesi sırasında bir yakıta ihtiyaç duyulmadığından, güneş enerjisi sonu olmayan bir enerji kaynağı olarak kullanılabilmektedir. Güneş enerjisi çok eski zamanlardan beri kol saatleri ve hesap makinelerinde kullanılmakta olan, yani çok da yeni olmayan bir teknolojidir. Güneş ışınlarından en fazla faydalanan bölgelerin başında gelen Güneydoğu, Avrupa’ya göre de 3 kat fazla güneş ışını alıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, geçtiğimiz günlerde video konferans yöntemiyle MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, MÜSİAD Enerji ve Maden Komitesinin Başkanı Cihad Terzioğlu ile bir araya gelmişti. Bakan Dönmez, güneş enerjisinde çatı ve cephe uygulamalarıyla kendi elektriğini üreten bir yatırımcı profili geliştirmek istediklerini belirterek, "Hedefimiz, Türkiye'de çatı denildiğinde akla ilk gelen şeyin güneş paneli olması. Üretimin her alanında bu düşüncenin yerleştirilmesini arzuluyoruz.” dedi. Ancak uygulamaya bakıldığı zaman durumun tam tersi bir tablo karşımıza çıkıyor. 3 YILDIR UĞRAŞIYOR Aziz Sevinç, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde ikamet ediyor. Sevinç, 11 yıllık bir araştırmanın ardından 3 yıl önce evinin çatısına 18 bin TL’ye mal olan güneş enerjisi panellerini kurdu. Resmi prosedüre de vakıf olan Sevinç, 3 yıllık uğraşmasına rağmen DEDAŞ ve TEDAŞ gibi kurumlardan resmi izin alabilmiş değil. Konu ile ilgili konuşan Sevinç, halkın arasında yaygınlaşması için kurulacak bir komisyonda gönüllü olarak görev almaya hazır olduğunu söyledi. Sevinç, “Güneş panelleri üzerinde 11 yıllık bir araştırmam var. Hem Türkiye’de hem Avrupa’da güneş enerjisinin hangi aşamada olduğunu araştırdım. 3 yıldır da bizzat kurulumunu yapmış ve aktif olarak kullanmaktayım. Ancak kanunlarda verilen haklar, tamamıyla tabana yayılmamaktadır. Güneydoğu’da güneşlenme Avrupa’ya kıyaslandığımda buradaki güneşlenme 3 katı daha fazlayken etrafımıza baktığımızda Türkiye’de ve Güneydoğu’da 10 evin üzerinde doğru dürüst güneş enerjisi paneli yok. Bunun nedenleri de araştırdım. Öncelikle kanunlarımıza buna müsait değillerdir. Ağır külfetler ve lisanslar gerektiriyordu. Berat Albayrak, Enerji Bakanı iken biraz düzenleme yapıldı, ancak uygulamada sorun ve sıkıntılar devam ediyor. Ben 3 yıldır Kızıltepe DEDAŞ, Mardin DEDAŞ ve Diyarbakır DEDAŞ ile TEDAŞ kurumları arasında pinpon topu gibi gidip geliyorum.” dedi. 17 yıllık memur olduğunu hatırlatan Sevinç, “Resmi yazışmalar, kanunlar, tüzükler konusunda detaylı bilgi ve birikime sahip olduğumu düşünmeme rağmen 3 yıldır sistemimi resmi olarak aktif hale getiremedim.” Her seferinde evrak boğmacası ve prosedürler… Evrak kâğıtlarını getir-götürmekten başka bir ilerleme kaydedemedim.  Güneş panellerinin halkın arasında nasıl yaygınlaştırılabileceği konusunda yetkililerden yardım istiyorum. Özellikle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’den yardım talep ediyorum. Bu kâğıt evrakların azaltılıp halkın arasında yaygınlaşması için kurulacak bir komisyonda gönüllü olarak görev almaya hazırım.” diye konuştu. Kendisini güneş panellerinin kurmasına iten sebepleri de aktaran Sevinç, şöyle dedi: “Ne zaman televizyonu açsam, ‘Güneydoğu’da kaçak oranı yüzde 70-80-90.’ deniliyor. Bu da beni üzerdi. Bundan yola çıkarak 3 yıl önce güneş paneli kurmaya karar verdim. 18 bin TL’ye çatıya güneş enerjisi panellerini kurdum. Böyle bir maliyetle 25-30 yıl boyunca ücretsiz bir şekilde enerjisini kendisini üretecek. Mahsuplaşma kanunundan faydalanarak bırakın kaçak kullanmayı fazla olan enerjiyi satmak suretiyle devletin enerjisine enerji katarak faydalı birer birey olacaklar. Buna bir önderlik yapmak istedim, fakat dediğim gibi evrak boğmacasının içinden halen çıkmış değilim.”