Bugun...



GÜNEYDOĞU GÜNCEL SORDU SİYASİ PARTİLER VE STK’LAR CEVAP VERDİ.

Milletvekili olanlar, daha önce milletvekili olduğu için emekli maaşını almalı mı? Bu yasal olsa da ahlakî midir?

facebook-paylas
Güncelleme: 29-07-2023 15:36:34 Tarih: 29-07-2023 00:10

GÜNEYDOĞU GÜNCEL SORDU SİYASİ PARTİLER VE STK’LAR CEVAP VERDİ.

Mehmet Zeki ÖZER Özel

Bu gözden kaçan hususta il parti başkanlıklarına ve sivil toplum kuruluşu yetkililerine sorduk.

Gazetemizin yönelttiği soruya gelen cevapları okurlarımıza yorumsuz biçimde sunuyoruz.

İnanıyoruz ki mecliste grubu ya da milletvekili bulunan partiler, çağrımıza ses verecek açıklamalarda bulunur. Millet açlık ve yoksulluk sınırında iken bu çelişki ve ballı maaşlar, alınacak ortak kararla ortadan kaldırılır.

    

 Fesih Bozan- Saadet Partisi GİK Üyesi:

"Bir kişinin maaş alması yaptığı iş ve hizmet karşılığıdır.

Sadece milletvekili değil bütün kamu personeli ve bürokratları hangi iş yapıyorsa o anda o işin karşılığı olan maaşı alması gerekir.

Bir kişinin iki, üç, dört veya beş yerden maaş almasını kesinlikle doğru bulmuyorum ve karşıyım.

kişi tek iş yapar ve tek yerde olur aynı zamanda dört beş yerde olamayacağına göre, dört beş maaş alması kesinlikle doğru değildir. Alınması durumunda ki bugün alan çok bu tamamıyla haksız bir paradır ve ahlaki de değildir, her kanuni olan adil olmadığını hepimiz biliyoruz.

 Dolayısıyla emekli bir milletvekil eğer tekrar milletvekili oluyorsa, emekli maaşı kesilmeli sadece milletvekili maaşını almalı dönem bittikten sonra emekli maaşını tekrar alabilmelidir.

milletvekili olsun bürokrat olsun, bir kişidir ve mesai süresi bellidir. Aynı zamanda beş yerde olmayacağına göre tek maaş olması gerekir.

Asıl olan Milletin sefalet içinde olduğu, emekliye 7500 TL maaşın reva görüldüğü, insanların pazar artıkları ve çöplükten sebze meyve topladığı bir dönemde, kendi vekilinin iki maaş olarak 140/150 Bin TL alması kabul edilemez, kanunide olsa ahlaki değildir. Bir an önce bu kanun değiştirilmelidir. Milletten tasarruf ve fedakarlık isteniyorsa Saray ve Meclisten başlanmalıdır. Hz Ömerin idareciliği ve adaleti hikaye olarak anlatılmakta vazgeçilip icraatı yapılmalıdır. "dedi

        

 Şeyhmus Tanrıkulu -HUDA-PAR GİK Üyesi:

" Şimdi bu bahsettiğiniz konu Aslında gündeme getirilebilir fakat bugünkü ekonomi koşulları göz önüne aldığımızda devede kulak bile olmayacak bir husustur. Dolayısıyla "Milletvekillerinin bu almış olduğu emekli maaşından çok şunu gündeme getirmeniz daha doğru olur ."diye düşünüyorum.

 Yani herkesin daha doğrusu dile getirmesi lazım. Kamu ihalelerindeki usulsüzlükler rüşvet yolsuzluk gibi hususlarda devenin kendisi götürülüyor. Dolayısıyla deveyi götürenlerle mücadele etmek gerekir. Devede kulak olacak hususlar pek fayda vermez. dedi

               

 Ali Erdem-Yeniden Refah Partisi Diyarbakır il Başkanı :

"Millet vekilliğinin mevcuttaki imtiyazları ve vekillik sonrası dolgun emeklilik maaşları olmasaydı mecvut vekillerden kaç tanesi vekil adayı olurdu?

25- 30 yıl her türlü zorlukla mücadele içinde çalışıp sonrasında emekli olunca cüzî miktarda bir maaş alan vatandaşın vekalet verdiklerinin 5 yıl boyunca vatandaşın hayallerini bile kuramadığı bir hayat yaşadıktan sonra emeklilikte aldıkları maaş yasal olabilir, fakat kesinlikle ahlâkî olamaz.  Ayrıca şuna inanıyorum ki Millet vekilliğinin görevlerinden sonraki emeklilik maaşlarının dolgun olması ve kendilerine tanınan imtiyazlar olmamış olsaydı, vekillikten sonra tekrar normal vatandaş gibi hayat mücadelesi içine girmiş olsalardı, eminim ki mevcut vekillerin çok büyük bir kısmı vekillik adayı olmazlardı. O zaman gerçekten halkın dertleri ile dertlenen her türlü fedakarlığı yapacak olan samimi vatandaşlar vekil adayı olurlardı. Bu da hem ülkenin kalkınması hem de vatandaşların refahı için çok güzel bir ortamı sağlamış olurdu. dedi

      

Ahmet Kaya-Ergani Kayyum Öncesi Seçilmiş Belediye Başkanı;

"Bu milletvekilliği ve etrafındaki özellikle özlük  hakları, maaş durumları falan-filan ... Tabi çok ciddî sorunlar.

 Sıkıntılar, bilinenler, bilinmeyenler, yanlış bilinenler var.

Genel anlamda da milletvekillerinin aldığı maaşla ilgili tartışmalar, var şahsen.

Genel anlamda da milletvekillerinin aldığı maaşla ilgili şöyle düşünüyorum.

 Aktif milletvekillerinin maaşlarını bugünkü Türkiye koşullarında çok yüksek görmüyorum.

Çalışan bir milletvekili, hakikatten koşturan, toplumun sorunlarıyla ilgilenen, halkın içinde olan bir milletvekili için ilgilenen yani şu anda en son zammın ilâvesini bilmiyorum, ama zamdan önceki hali 73.000 TL idi.

Bu büyük bir para değil. Türkiye gerçekliğinde dolayısıyla ben bu paranın tartışılmasını doğru bulmuyorum. Yani bir milletvekili, milletvekilliğini adam akıllı yapsın, 100.000 alsın, 150.000 alsın. Hiç önemli değil. Yeterki milletvekilliğini yapsın.

 Yeterki halkın menfaatine, isteklerinin temsiliyetini mecliste yapsın. Ancak milletvekillerinin ömür billah  milletvekilliği imtiyazından faydalanmasını doğrü bulmuyorum.  Kendi aktif dönemi içerisindeki maaşları, yani bir miktar yüksek olabilir. Ama bittiğinde emeklilik ve emeklilikte aldıkları imtiyazlar, bence çok gereksizdir. Bu bir yüktür. Dolayısıyla özellikle şu anda aktif milletvekili daha önce de milletvekilliğinden emekli  olmuş olup ta hem emekli milletvekili maaşını hem de aktif milletvekilliği maaşını almak çok gayr-ı ahlâkîdir. Çünkü her hal û kârda bu bir imtiyazdır, yani tabir yerindeyse siyasetten para kazanma yoluna dönüşmüş oluyor.

 Dolayısıyla ben tek maaştan yanayım, iki maaş-çift maaş almayı, herhangi bir nedenden dolayı etik bulmuyorum. Bir kişinin bir maaşı olur . En yüksek ne tarafta ise oradan alsın. Bunun dışında etik değildir, diye düşünüyorum. Milletvekili görev süresi içerisinde bir takım  ETİK ekstralardan faydalanır. Milletvekilliği biterse  imtiyazlar da bitmeli. Milletvekilliği yapmış diye, bu millet ömür boyunca milletin sırtında yük olmamalı, millet onu sırtında taşımak zorunda değil." dedi 

   Siyasetçi Abdulhay Okumuş

Yolsuzluk iddialarının bu kadar fazla olduğu,yol,köprü ve hava alanlarındaki kayırmaların ayyuka çıktığı, kur korumalı mevduatların neden olduğu rantların konuşulması, araştırılması ve bu topluma maliyetinin konuşulup çözüm formülünün üretilmediği, Tarikat ve cemaatlerin bakanlıklara çöktüğü ve kadrolaştığı iddialarının bu kadar yoğun iddialar arasında olduğu bir dönemde, bu milletvekili maaşlarını veya emekliliklerinin zaman zaman gündeme getirilmesi, sivil siyaset karşıtlarının bir yandan gündem değiştirme, bir yandanda sivil siyasete karşı  kamuoyu oluşturma çabasıdır.

Milletvekillerinin giderleri dikkate alınmadan, maaşlarının rakamlarına bakarak değerlendirmek ve memur maaşları ile karşılaştırmak gerçekçi bir yaklaşım değildir. Millet vekili emekliliğine sıra gelmeden konuşulması, tartışılması ve çözülmesi gereken sorunların tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Âmâ konuya Ülkenin girdiği ekonomik sıkıntılardan dolayı Emekli, memur ve işçilere yüklenen ve onlardan beklenen fedakarlık gözü ile bakılacaksa,Tasarruf Saraydan başlayarak tüm kurumların israftan kaçınmaları yanı sıra Milletvekillerindende bazı fedakarlıkların beklentisi olmalıdır. Onun dışında Milletvekili maaşlarının belli periyotlarla gündeme getirilmesinin masum bir şey olduğunu düşünmüyorum. Dedi

 

TMD Genel Başkanı Mahmut Şimşek

Milletvekili maaşlarıyla ilgili görüşünü aldığımız Toplumsal Mutabakat Derneği Genel Başkanı Şimşek:" Değerlendirilmesi gereken yasal mevzuat olmamalı. Konu yasal bir kılıfla yürütülüyor olabilir ama sanırım hukuki ve ahlaki olmadığını meclisteki hukukçu vekil de, imam vekil de biliyor. Büyük yada küçük bir hak-haksızlık konusu yasamada, yani meclisten başlamış ise, orada hukuk ölüme yatmış demektir. Denilebilir, ülkemizde kimi milletvekili tüccar, kimi halka hizmetkar  ve kimi iş takipçiliği yapma özelliğine sahiptir. Sadece yasama ile ilgili bir milletvekiline sanırım ayda 150 değil 200 bin de yetmez.

Konuyu sivil emekli- mağduriyeti ile ilişkilendirmek politik bir bakış acısıdır. Bağ-Kur emekisinin mağduriyetini vekil maaşlarıyla kıyas metodu yanlıştır. Ancak tek maaş en doğru olandır. Seçilmiş milletvekili ömrü billah "mirasyedi"  bir fotoğrafla anılmamalı. Ama halkının gözünde bu gibi konularda da saygı yerine hor görülmemeli. Konuyu küçük basit görüyorum... Türkiye'nin hele Diyarbakır'ın konuşacağı konu bu olmamalı. Ama kime söyleyebilirsin. Diyarbakır’dan seçilen 12 milletvekili var. Diyarbakır'ın hangi derdi için bir araya gelecek cesur demokratlığa, insani ve rahmani düşünceye ne zaman sahip olacaklar. Ama bu vekiller ve tüm partileri her gün kavgalı olsalar da özlük haklarının görüşüldüğü gün, maalesef Diyarbakır Milletvelleri dahil o gün 600 milletvekili "tek parti"oluyor.

Biz Diyarbakır'dan seçilen tüm partilerin vekillerini Diyarbakırın derdiyle hemhal olmaya davet ediyoruz.dedi 

      

Selahattin Güneş-HAKSİAD Diyarbakır Şube Başkanı:

 

"Tüm Kamu kurum ve kuruluşlarda tasarruf konusu dile getirilerek bu konu gündem edilebilir.

Konunun hukukî boyutu (hukuken emekli maaşı almaları) nasıldır bilmiyorum. Ama bu iş biraz gönüllülük ile feragat etmeye bağlı.

Çok da ahlâkî bir durum olarak görmüyorum…

Emeklilerin aldığı ücret ortada iken 4 yıllık milletvekilliğinde emeklilerin 10 katı kadar emekli maaşı almaları çok ta ahlâkî görülmez...

Hele bir de emekli bir milletvekili,yeniden milletvekili olmuş ise hem emekli maaşı hem milletvekili maaşı ile beraber şu anda 140-150 bin ₺ maaşı olacak…

Toplumun ekser kanaati ‘Hak edilmeyen maaşlar,İsraf,Yolsuzluk…’ gibi konularda düzenleme bekliyor olmasıdır.

Kanaatimce Siyasîlerin bu konuyu gündeme getirip dillendirmeleri daha doğru olur. dedi

    

Mehmet İhsan Acun-Anadolu Sağlık- Sen Diyarbakır Şube Başkanı :

"Bu yasal dahi olsa ahlâkî değildir. Toplumu temsil edenlerin toplumdan aldığı güç ile toplumun refahını yükseltmesi gerekir. Toplumdan aldığı gücü kendi kişisel çıkarları için kullanmaları ahlâkî değildir. Toplumdan toplanan vergiler ile kendine ballı maaşlar sağlayan vekillerin  toplumda çalışan ve üreten insanların maaşlarına göre bu kadar yüksek bir geliri olamaz. dedi

  

Mehmet Karakaş- Yeni Sendika İl Başkanı:

"Milletvekillerinin aslî vazifeleri temsilcilik, yani isminden de anlaşıldığı üzere milletin derdiyle dertlenen bir vekalet sürecidir.

Ülkenin asli unsuru olan halkın temsilcisi olmaları sebebiyle vicdan ile cüzdan paradoksunun yaşanmaması adına tatmin edici özlük hakları olması gayet doğaldır.

Ancak bu refah düzeyinin Toplumun  tüm kesimlerine yansıması için ihlâslı ve  canhıraş bir mücadele içinde olmalıdır."dedi

    

Muhammed BEYBUR-Birlik ve Akademik Düşünce Derneği Başkan Yardımcısı:

" Nasıl ki herhangi bir kurumdan emekli olan bir kişi, emekli olduktan sonra eğer ki Milletvekili oluyorsa, emekli olduğu kurumun parası kesilir ve sadece Milletvekili maaşı alır. Ancak Milletvekillerinde durum böyle değil. Daha önce Milletvekilliği yapan bir kişi, yeniden aday olup, tekrar seçilir ise, hem emekli Milletvekili maaşı, hem de aktif olarak milletvekili maaşı alıyor. Bu uygulama tamamen yanlış bir uygulama olmakla birlikte vicdanî de değildir.dedi




Bu haber 4206 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Diyarbakır Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI YUKARI