Günümüzde sıkça karşılaştığımız kişisel veriler teknolojinin gelişmesi ile birlikte daha önemli bir ticari boyut kazanmaya...
Günümüzde sıkça karşılaştığımız kişisel veriler teknolojinin gelişmesi ile birlikte daha önemli bir ticari boyut kazanmaya başladı. İndirim ve fırsat vaadiyle verdiğimiz şahsi bilgiler ve sosyal platformda yaptığımız paylaşımlar bizlere ağır patlayabilir.
Yağmur ENSARİ
DİYARBAKIR - Telefon, adres ve fotoğraf gibi kişisel verilen paylaşılmasının faturası ağır olabiliyor. Türkiye, 2018 yılından beri yürürlükte olan ‘Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’ ile Avrupa standartlarına neredeyse ulaştı. Devlet, kişisel verilerin korunması konusunda ciddi bir farkındalık oluşturmuş olsa da vatandaşlar yeteri kadar bilgi sahibi değil. Kişisel verileri paylaşmanın yaratacağı sorunlara dair konuştuğumuz Siber Güvenlik Uzmanı Yasin Güler, “Teknoloji çağında olduğumuz için ticaret işinde olan erbaplar, sürekli elimizde olan teknolojik aletlerle verilerimize ulaşmayı hedefliyorlar. İndirim, fırsat türü olguları bize direkt olarak mesaj yoluyla ulaştırıyorlar. Bunlar sadece içeriği gönderme amacı tek barındırmıyor. İçeriğinde artık farklı yazılımları da barındırıyor. Gönderilen indirim mesajları çok masum değil” dedi.
“VERİ HIRSIZLIĞINA ADAPTE OLAN BİR TİCARET VAR”
Ticaret dünyasında kişisel veri hırsızlığı odaklı olunduğunu söyleyen Güler, “Kişisel verilerin korunması, insanların kendi özel bilgileri, kimliklerinin korunmasına kişisel verilerin korunması deniyor. Teknoloji çağında olduğumuz için ticaret işinde olan erbaplar, sürekli elimizde olan teknolojik aletlerle verilerimize ulaşmayı hedefliyorlar. İndirim, fırsat türü olguları bize direkt olarak mesaj yoluyla ulaştırıyorlar. Bunlar sadece içeriği gönderme amacı tek barındırmıyor. İçeriğinde artık farklı yazılımları da barındırıyor. Gönderilen indirim mesajları çok masum değil. Mesela ayakkabı ararken bile ayakkabının ismini, numarasını, rengini girince daha sonra girdiğimiz tüm sitelerde reklam kısmında hep aynı site çıkıyor. Buda bir veri hırsızlığının örneğidir. Girdiğimizde ara yazılımlar bizi hafızasına alıp, hangi siteye girerseniz girin tekrardan sizi o siteye yönlendirmeye sevk ederler. Kullandığımız mobil uygulamaların kendi ayarları içerisine girdiğimizde ayarlar bölümünde erişim yani izin istenilen yerler oluyor. Mesela bir fener uygulaması indirirken dahi konuşma, fotoğraflara erişim, konum izni istiyor. Veri hırsızlığına adapte olmuş bir ticaret dünyasıyla karşı karşıyayız” diye konuştu.
“YAPAY ZEKA HIZLA BÜYÜYOR”
Yapay zeka ve veri kişisel veri erişiminin giderek arttığını belirten Güler, şunları söyledi: “Geçenlerde bilim insanları 2 yapay zeka yani server yapıyorlar ve 2 yapay zekanın birbiriyle konuştuğunu görüyorlar. O sesi günümüz sesleriyle dizayn ettiklerindeyse bebek ağlamasına benzer bir sesin çıktığını görüyorlar. Yani bu bize yapay zekânın giderek insanlar tarafından büyütüleceğini gösteriyor. Buda ileride önlenemez bir yapay zekanın ortaya çıkmasına neden olacaktır.”
“CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL”
Uygulanan cezaların yetersiz kaldığını dile getiren Güler, şu ifadeleri kullandı: “Veri hırsızlığının yaptırımı ne yazık ki yeteri kadar ağır değil. Uğraştırıcı bir başvuru süreci oluyor ve ticaret siteleri de bu başvurulara konu olan linkler için iyi bir hazırlık yapmış durumdalar. Mesaj yoluyla attıkları linklerde link kısaltma sitelerini kullandıkları için hiçbir mesuliyetleri olmuyor. Ticari siteler değişen yasalara göre kendilerini sürekli yeniliyorlar.”
“TC. KİMLİK NUMARANIZI PAYLAŞMAYIN”
Alışveriş yaparken TC kimlik numarasının kesinlikle kimseyle paylaşılmaması gerektiğini vurgulayan Güler, “Telefon numaramızı bilmeleri dolandırılmamıza zemin hazırlıyor. Kişi listemize erişiyorlar ve kişi listemizdeki en savunmasız olan arkadaşlarımızı dolandırabiliyorlar. Sadece telefon numarası vermekle sadece sürekli flood atarlar ama ekstradan bir sorun yaşanmaz. Ama TC kimlik numaramızı verdiğimiz takdirde o zaman bütün dolandırıcılık türlerine açık hale geliyoruz. Online veya birebir alışveriş yaparken TC kimlik numaramızı vermememiz gerekiyor” diye konuştu.
“TEK ÇÖZÜM EĞİTİM”
Olası bir sorunun önüne geçmenin tek çaresinin eğitim olduğunu dile getiren Güler, “Halkımızı bu noktada bilinçlendirmeliyiz. Kişisel verilerimizi koruma konusunda yeteri kadar bilinçli değiliz. Güncel bir dünya ve güncelleşen teknoloji ile iç içe yaşadığımız için değişimleri takip edemiyoruz. Bu konuda eğitim alınması gerekiyor. Eğitim dışında yapacak hiçbir şey yok” ifadeleri kullandı.
Bu haber 245 defa okunmuştur.