Bugun...



KUDDÜS FATİHI SELAHADDİN-İ EYYUBÎ TV DİZİSİ'NE TEPKİLER DEVAM EDİYOR!..

Güneydoğu Güncel ‘in geçtiğimiz hafta yer verdiği sosyal medya paylaşımlarındaki tepkiler üzerine Diyarbakır'daki Sıyasî Cephe'deki isimlere televizyon dizisi hakkında düşüncelerini sorduk.

facebook-paylas
Tarih: 20-11-2023 00:01

KUDDÜS FATİHI SELAHADDİN-İ EYYUBÎ TV DİZİSİ'NE TEPKİLER DEVAM EDİYOR!..

MEHMET ZEKİ ÖZER ÖZEL

İkinci bölümde bu hatalardan dönülecek mi? Bilinmeyen bir durum.

Bilinen husus, alışılagelmiş alışkanlıkların değişmeyeceği noktası.

Bu dizinin ilk bölümüne dair görüş belirten siyasî isimler: Abdurrahman ERGİN/ Saadet Partisi İl Başkanı, Abdulhay OKUMUŞ/ DDKD Yöneticisi, Ahmet KAYA/ Ergani Seçilmiş Belediye Başkanı-Siyasetçi

 

Abdülhay  OKUMUŞ/ DDKD Yöneticisi

"Cumhuriyetin kuruluşundan beri, gerek eğitim sistemi ile gerek medyası ile gerekse politik tutum ile Türklük kültürü empoze edilmeye çalışılmış ve bu uygulama devam etmektedir. Teknolojinin verdiği imkânlarla ( sosyal medya, televizyon hatta sinema) bu anlayış toplumun bilinçaltına yerleştirmeye çalışılmaktadır.

TRT 1'de yayınlanan tarihî dizilerin çoğunda tarihin çarpıtıldığını; artık sağır sultan bile duymuş durumda, Selahattin Eyyubî ile ilgili çarpıtmalar ise ayrı bir anlam taşımaktadır.

Tarihte önemli bir kişilik olan Selahaddin Eyyubî’nin mezarında bile EKRAD (Kürd) olduğu yazılı iken,Kürd olduğu inkar edilemez bir gerçek olmasına rağmen bunu bilinçli olarak dile getirmeme çabası ve onu Türk olarak lanse etme çabası,Kürdlerle ilgili red ve inkâr çabasının devamı ve Eyyubî gibi bir şahsiyet üzerinden çarpıtma çabalarının devam ettiğini göstermektedir.

TRT1 de yayınlanan tarihi dizilerin toplumun önemli bir kısmı tarafından izlenmemesine rağmen bu çabanın devam etmesi, tarihi, gerçeklerle değil, istedikleri şekli ile topluma sunma cabasıdır, bunun acık örneklerini geçmişte Ortaokul, Lise Tarih kitaplarında da görüldüğü bilinen bir gerçektir.

Yüzyılların tarihi gerçeklerini çarpıtmanın ne topluma, ne de Türklüğe faydası olmayacağı bilinmelidir.

Dizinin sonunda Selahaddin Eyyubi’nin Türk olduğu sonucuna getirecekler mi?

Bütün anlayışı bu temele oturtmaya çalıştıkları kesin, ancak artık Selahaddin Eyyubi gibi birine "Türk" diyerek kendilerini bu kadar komik duruma düşüreceklerine ihtimal vermek istemiyorum."

Ahmet KAYA / Siyasetçi

"Her egemen tarihi istediği gibi yazar. Egemenlerin en iyi bildiği şey gerçekleri çarpıtmaktır.

 Gerçek onların en tehlikeli düşmanıdır. 

Bu yüzden daima gerçekle savaş halindedirler.

Tarih bilimi, insanlığın gelişim serüvenine, mirasına ışık tutan bilimdir.

Bu yönüyle en objektif, en verili olarak yazılmalıdır. Tarihsel  aktarımlar da bu minval üzere olmalıdır.

Tarihin çarptırılması insanlığın ürettiği bütün mirasa ihanet ile eş değerdir.

Bu yüzden tarih çarpıtmaları basit ve sıradan görülemez, gösterilemez.

Türk tarih yazımı, en başından beri problemli bir yazımdır. Özellikle Cumhuriyet dönemi tarih yazılımı, aktarımı ve anlatımı tamamen hakikatten uzak bir şekilde gerçekleştirildi. Kemalist rejim kendi perspektifine uygun bir tarih yazdı ve aktardı.

Özelde Kürt halkının inkârı üzerinden bir yazım öne çıktı. Kemalist tarih yazımında Kürtlerin yeri bir cümle ile bile yok.

Tamamen yok saymanın ürünü olan bu anlayış, ilerleyen zaman dilimlerinde kulvar ve anlayış değiştirdi.

Yok saymayı sürdüremez hale gelince bir başka yola baş vurarak çarpıtmayı öne çıkardı.

İktidarların ideolojik tutumları ve yaklaşımları ile parelel,  dönemsel yaklaşımlardan da söz etmek mümkün. Çeyrek asra yakın bir zamana tekabül eden AK Parti iktidarı inkarcı tarih anlayışı yerine Kürt tarihini ve tarihî şahsiyetlerini oldukları hakikatten uzak bir saptırma ile ele aldı ve işledi. Kürdün kabul edildiği ama hakikatinin saptırıldığı bir vasata evirdi.

İnkâr yerini çarpıtmaya bıraktı. Kuşkusuz bu da Kemalist perspektifin bir başka şekli ile yansıması idi.

Kemalizm, renk değiştirince yöntem de değişti. Kemalist rejim zihniyetin ürünü olarak evrilen ve yeşil renge bürünen yeni Kemalizm versiyonu, artık dinci milliyetçilerin eli ile sinsi bir anlayışla tarih yazılımını gerçekleştiriyor.

Bir tarafta abartılı, Osmanlıcı ve Türkçü kahramanlık destanları ile gerçeklikten uzak kişilikler üzerinden;  öte taraftan saptırılmış tarihsel süreçler ve karakterler üzerinden inşa edilen bir anlayış  hakim oldu.

 Böylece iktidarının tarihsel referanslarını üretmeye de  gidildi aynı zamanda...

Türkçü ve milliyetçi bir bakışla inşa edilen bu anlayış ile kitlelerin egoları tatmin edilerek bütün başarısızlıklar bu uyduruk kahramanlıklar üzerinden örtüldü.

Ecdad mirası ve tarihî ile bu günün iktidarının pekişmesi uğruna her türlü algı yapılmakta, gerçekler çarpıtılmaktadır. Buna engel hiç bir şey yoktur.

Güçlü ve kahraman kişilikler  ile üretilen bir millî tarih, her açıdan işlevseldir. Bu da mubah olma yolunda sınırsız bir kullanım alanı geliştirmeye imkan tanıyor.

Selahaddin üzerinden gerçekleşen saptırma hem bir manipülasyon hem de bir dezenformasyondur. Ve bu tarihsel bir yazılımın mühendisliği ile dizayn edilmektedir."

Abdurrahman ERGİN /Saadet Partisi  İl Başkanı 

"Nihayetinde TV Dizisi'nin ilk bölümü yayınlandı. "Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi" ismi dikkat çekici.

Devlet Kanalı TRT1'de olması önemli. Diğer kanallardan biri olsa bu denli eleştiri almazdı.

Senaryoyu kaleme alan yazı ekibinin milliyetçilik yönü belirgin ve tarih alanında diziye danışman bulunmamış ya da danışmanların esas aldıkları kaynaklar, bu minvalde.

Tarihteki bilgilerle örtüşmeyen ilk bölümdeki hatalar devam ederse Selahaddin-i Eyyubiî’yi dizi ortalarında Haçlılara karşı İslam Coğrafyası'nı savunan "Türk Komutan" olarak da gösterebilirler. Lakin ümmet olma idraki içinde Selahaddin’in hem Müslüman hem Kürd mensubiyeti vardır.

İşgalci siyonist güç birliğinin Müslüman Beldesi Filistin'e başlattığı katliama denk düşen ya da bu katliam olunca ilk bölümü hazırlanan dizinin, yerel seçimlere bir hazırlık amaçlı olduğu söylentisi de ayrıca halk arasında dolaşmaktadır.

Bir tarihi olayın ya da şahsiyetin sinema filmine ya da dizi yapımına bir eserden aktarımında eserin özüne bağlılık esastır.

Bu ilk bölümde Selahaddin'in Nurettin Zengi’nin evlatlığı olarak gösterilmesi hataların ilkini oluşturdu. Beraberinde tarihi gerçeklikle örtüşmeyen diğer hatalarla hem Selahaddin Eyyubi’ye hem de Nurettin Zengi’ye hürmetsizlik edilmiştir.

Magazine dönüşmesi muhtemel dizide seyirci toplama, reyting endişesi olsa da Resmi Kanal olan TRT1'de bu kaygı olmamalıdır.

Özetle; İşgalci İsrail’in katliamları karşısında iktidarın elle tutulmayan gözle görülmeyen tepkisi, İşgalci Evanjelist ve Siyonist kesime televizyon dizisi ile verilmek mi isteniyor ?

İsrail’e cılız tepkiler gösteren iktidara yönelik halkın tepkisi de bu dizi ile mi dindirilmek isteniyor? soruları akıllara gelmektedir."




Bu haber 2469 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Diyarbakır Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI YUKARI