Diyarbakır’da sağlık çalışanı arkadaşlarının hasta yakınları tarafından darp edilmesini protesto eden sağlık örgütleri, sağlıkta şiddetin sağlık politikalarından ve kışkırtılmış sağlık talebinden kaynaklandığını aktardı. Salih YEŞİL Diyarbakır Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Diyarbakır Dişhekimleri Odası ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistan Birliği Üyeleri, Dicle Üniversitesi Acil Servisi’nde görevli Dr. Ahmet Azizoğlu’nun cumartesi günü hasta yakınlarının saldırısına uğramasını düzenledikleri basın açıklamasıyla protesto etti. Dicle Üniversitesi Hastaneleri Acil Servisi önünde, alınan yoğun güvenlik önlemleri altında yapılan açıklamada konuşun Diyarbakır Tabip Odası Eşbaşkanı Şerif Demir, son dönemlerde sağlıkta şiddet vakalarının arttığını belirterek, “Bizler hayat kurtarırken, yaşatmaya çalışırken canımızdan olmak istemiyoruz. Bu koşullarda çalışmak istemiyoruz.” dedi. ‘BU ŞİDDETİN SONA ERMESİNİ İSTİYORUZ’ Açıklamada söz alan Türk Tabipler Birliği (TTB) Konseyi Üyesi Hali Yerlikaya, istatistiklere göre sağlık çalışanlarına yönelik günde 30 şiddet vakasının yaşandığını söyleyerek, “Artık yeter, diyoruz. Bu şiddetin sona ermesini istiyoruz.” ifadesini kullandı. TBB olarak Sağlık Bakanlığı ile biraraya gelip sağlıkta şiddetin nedenlerini ve buna ilişkin önlemlerin alınmasını ilişkin ortak bir çalışma yürütme taleplerinin olduğunu kaydeden TBB Merkez Konsey Üyesi Yerlikaya, aynı zamanda sağlıkta şiddetin önlenmesi için bir yasa taleplerinin olduğunu hatırlatarak, “TBMM’n in bunu gündemine alınmasını istemiştik. Şiddet nedeniyle sağlığın kesintiye uğradığı yerde cezanın arttırılmasını ve faillerin cezalandırılmasını talep etmiştik. Ama ne yazık ki ilk 100 gün icra programında mevcut hükümetin bunu göremedik. Artık sağlık alanın temel gündemlerinden biri sağlıkta şiddettir. Mevcut sağlık sorunlarının sebebi bizler değiliz. Mevcut sağlık politikaları, sağlıkta dönüşüm programları, hastaneleri bir işletme, hastaları müşteri olarak gören, döner sermaye uygulamaları, hastalara yeterli süre ayrılamaması sağlıkta şiddetin asıl nedenleridir. Bunlar çözülmeden sağlıkta şiddet son bulmayacaktır.” diye konuştu. ‘HÜKÜMETİN HEDEF GÖSTERMESİ ŞİDDETİ ARTIRMIŞTIR’ TBB Merkez Konseyi Üyesi sağlıkta şiddetin önlenmesi için yasa taleplerini tekrarlayarak sözü bıraktığı Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistan Birliği Üyesi Dr. Mustafa Mesutkaya, sağlıkta yaşanan şiddet vakalarını sırlayarak, “Mevcut sağlık politikalarının yarattığı çarpıklıklar ve kışkırtılmış sağlık talebi, sağlık emekçileri ve hasta yakınlarının karşı karşıya getirmiştir. İktidarın bu sorunun üzerine gitmek yerine her fırsatta sağlık emekçilerini hedef göstermesi sağlıkta şiddeti artırmıştır. Sağlık Bakanlığı, sağlık örgütlerinin ve sağlık emekçilerinin önerilerini kabul etmemiş, bu gün geldiğimiz duruma zemin hazırlamıştır. Daha önce kaybettiğimiz sağlık emekçilerinden ve ülkenin her yerinden gelen beyaz kodlardan ders almamıştır. Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet vakası yaşanmaktadır. Hastaneler, özellikle acil servisler her an bir arkadaşımızı daha kaybedebileceğimiz bir kaos ortamına dönüşmüştür.” şeklinde onuştu. ‘YETERLİ VE CAYDIRICI ÖNLEMLER ALINMAMIŞTIR’ Her yıl ülke nüfusundan fazla sayıda acil servis başvurusu olduğunu ve bu kışkırtılmış sağlık talebinin eldeki olanaklarla karşılanamadığını vurgulayan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistan Birliği Üyesi Mesutkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vatandaşın sağlık hizmeti beklentisinin medya ve iktidar tarafından yapay biçimde yükseltilmesi bu gün karşı karşıya olduğumuz tabloya yol açan en önemli etkenlerdendir. Kamu idaresi bu kadar kısa sürede, bu denli sık yaralanmalar sebep olan saldırılara karşı sağlık emekçilerinin güvenliğini sağlamak adına yeterli, etkili ve caydırıcı önlemler almamıştır. Bu durum bizlerin can güvenliğini tehdit etmeye devam ederken sağlık hizmet sunumu da sürdürebilir olmaktan çıkmıştır.” ‘ÖNLEYİCİ VE GERÇEKÇİ ÖNLEMLER HAYATA GEÇİRİLMELİDİR’ Çalışırken yaşamlarından olmak istemediklerini belirten Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistan Birliği Üyesi, mesleklerini icra ederken hastalara yeteri kadar süre ayırmayı ve güvenli ortamda çalışmak istediklerinin altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Türk Tabipler Birliğinin defalarca dile getirdiği sağlıkta şiddeti önleme yasasının bir an önce çıkarılarak şiddet uygulayanlara hapis cezasının yasallaşması sağlanmalıdır. Çarpıtılmış sağlık anlayışıyla sağlık emekçisi ve hasta yakınlarını karşı karşıya getiren politikalardan vazgeçilmelidir. Sağlık kuruluşlarında çalışma arkadaşlarımızın güvenliğinin sağlanması için caydırıcı, önleyici ve gerçekçi önlemler bir an önce hayata geçirilmelidir.”